AMASYA (İHA) - Ramazan ayında beslenmeye ve öğünlere iki kat daha dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Amasya Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Saliha Işık, "Ramazanda uzun süren açlık sonrası metabolizma az enerji harcar, hareketler yavaşlar, bazal metabolizma hızı düşer. Bu nedenle doğru beslenme programı uygulanmazsa kilo alımı kaçınılmaz olur ve halsizlik, tansiyon düşmesi, yorgunluk, mide sorunları gözlenir" dedi.
Ramazan ayında amacın yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek olduğunu belirten Diyetisyen Saliha Işık, Ramazan'da öğün sayısının 4 ya da 5 olacak şekilde düzenlenmesinin vücut için daha sağlıklı olacağını, en önemli öğünün ise sahur olduğu ve mutlaka sahura kalkılması gerektiğini söyledi. Sahura kalkmadan oruç tutan kişilerde baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi rahatsızlıkların gözlendiğini ifade eden Diyetisyen Saliha Işık, "Bütün gün süren açlık nedeni ile vücudun harcadığı enerji azalır ve buna bağlı olarak kilo artışı ve vücutta yağlanma gözlenir. Sahur zamanı süt, yoğurt, ayran, peynir, zeytin, yumurta, söğüş sebze, kepekli ekmekten ve eğer mümkünse ızgara tavuktan oluşan proteinden zengin besinler tercih edilmelidir. Protein içeren besinler mide de daha uzun süre kaldığından dolayı uzun süreli tokluk sağlar, çok yağlı besinler tüketilmesi ise aç kalan vücudunuzda daha fazla yağ depolanmasına neden olur" diye konuştu.
İftar öğününde karnı birden doyurmanın sakıncalı olduğunu yapılan araştırmalarda açlık sonrası hızlı ve fazla yemek yemenin kalp krizi riskini arttırdığını gösterdiğini bildiren Saliha Işık, "İftarı bir bardak su yanında bir zeytin veya hurma ile açtıktan sonra bir kase çorba içip 15 dakika kadar beklenilmelidir. 15 dakika sonra ızgara et, köfte, tavuk, kuru baklagil, sebze yemekleri, pilav, makarna, erişte, salata, yoğurt, cacık, ayran gibi besinlerden oluşan ana öğün tüketilmelidir. Ekmeğin kepekli
olmasına özen gösterilmelidir, çünkü içerisindeki posa kabızlık problemini önler. Mide sorunları ya da hazımsızlıktan şikayet etmek istemiyorsanız kızartma ve kavurmalardan uzak durmanız, midenizi tıka basa doldurulmamanız, yemekleri iyi çiğnenerek yavaş yavaş yemelisiniz. Bu öğünden 1.5 ila 2 saat sonra tatlı yenilmelidir. Çok şekerli besinler kan şekerini hızlı yükseltirken, çok yağlı besinler sindirim sorunlarına ve karın ağrılarına neden oluşturmaktadır. Baklava, şöbiyet, kadayıf gibi ağır hamur tatlılarının yerine sütlü tatlılar veya komposto tercih edilmeli, bu öğünde tatlı yerine meyvede tüketilmelidir. Gece sahurdan önce açlık hissedildiğinde bir bardak süt ve bir porsiyon meyve kan şekerini dengede tutmak için yeterli olacaktır. Bu ayda su tüketimine de dikkat edilmeli, gün içerisindeki su kaybını sahurda ve iftardan sonra bol bol su içerek telafi edilmelidir. Sahurda vücuttan su atımını arttıran çay, kahve gibi içecekler yerine süt, ayran gibi içecekleri tercih etmek daha sağlıklıdır" şeklinde konuştu.