ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan 5. İlerleme Raporu'ndaki önerilerin, 'Türkiye'nin son bir senede kaydettiği önemli siyasi ve ekonomik reformlarla müktesebat uyumu çalışmalarına yeterli karşılık teşkil etmediğini' öne sürdü. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Ülkemiz, gerçekleştirmiş olduğu reformların ve ortaya koyduğu güçlü iradenin ışığında, 2003 yılında katılım müzakerelerinin başlatılmasına hak kazandığı görüşündedir" denildi.
Dışişleri Bakanlığı, bugün açıklanan İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi'yle ilgili yaptığı ön değerlendirmede, Türkiye'nin son bir yılda gerçekleştirmiş olduğu siyasi reformların, 'Kopenhag Katılım Kriterleri'nin karşılanması yönünde temel bir adım oluşturduğunun Komisyon tarafından hazırlanan metinlerin çeşitli yerlerinde vurgulanmış olmasının, yapıcı bir unsur olarak dikkat çektiğini bildirdi. Ekonomik kriterlere ve topluluk müktesebatına uyum konusunun da Türkiye açısından genelde tatminkar bir şekilde değerlendirildiği kaydedilen açıklamada, buna karşılık, 'Türkiye'nin siyasi kriterleri tam olarak karşılamadığı, uygulamada eksiklikler bulunduğu ve her alanda daha fazla ilerleme kaydetmesi gerektiği'nin de söz konusu metinlerde kayıtlı olduğu hatırlatılarak, "Komisyon'un eleştirilerine ilişkin olarak belirtilebilecek husus, bunların bir kısmının eksik bilgiden kaynaklandığı yönündedir. İleri sürülen diğer eleştirilerin ise, dinamik bir nitelik taşıyan üyelik süreci bağlamında ulusumuzun ortaya koymuş bulunduğu siyasi irade doğrultusunda süratle giderilmekte olduğu açıktır" ifadesine yer verildi.
Türkiye'ye ilişkin Komisyon önerilerinin ise genelde beklentileri karşılamaktan uzak kaldığı vurgulanarak, "Komisyon'un gayet kısıtlı mahiyette tavsiyelerde bulunduğu görülmektedir. Söz konusu öneriler, Türkiye'nin son bir senede kaydettiği önemli siyasi ve ekonomik reformlarla müktesebat uyumu çalışmalarına yeterli bir karşılık teşkil etmemektedir" görüşü savunuldu.
Açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin devrim niteliğindeki reform yasalarını kabul ettiği belirtilerek, bu yasalara ilişkin ikincil mevzuatın çıkarılması sürecinin hızla devam ettiği, bunun yanında, ekonominin yeniden yapılandırıldığı, müktesebata uyum çerçevesinde tarama sürecine benzer çalışmaların yapıldığı ve uygulama dahil somut gelişmelerin kaydedildiği bildirildi.
Bütün bu reformların, Türk halkının talepleri ve beklentileri doğrultusunda, refah ve esenliğini arttırmak amacıyla atılmış adımlar olduğu ifade edilen açıklamada, "Bu çalışmaları kararlılıkla sürdürecek ve uygulamaya geçirecek siyasi irade mevcuttur. Katılım Ortaklığı Belgesi ve Ulusal Programımızla uyum içinde olan söz konusu reformlar, bu çerçevede belirlenen öncelikleri karşılayacak ve hatta ötesine geçecek şekilde gerçekleşmiştir" ifadesi kullanıldı.
Avrupa'nın yeni yapılanması ve uluslararası ve bölgesel siyasi ilişkilerin mevcut gelişiminin, Avrupa Birliği ile Türkiye'nin üyelik yönünde bir an evvel daha yakın ilişkiler geliştirmesini gerekli kıldığı savunulan açıklamada, esasen bu yakınlaşmanın, her iki tarafın da çıkarına olduğu bildirildi.
Türkiye'nin, katılım müzakerelerinin açılmasına ilişkin talebinin bu anlayışla değerlendirilmesi ve bu gelişmelerin Avrupa Birliği tarafından da dikkate alınmasını beklendiği belirtilen açıklamada, "Ülkemiz, gerçekleştirmiş olduğu reformların ve ortaya koyduğu güçlü iradenin ışığında, 2003 yılında katılım müzakerelerinin başlatılmasına hak kazandığı görüşündedir. Türkiye, devlet ve hükümet başkanlarının biraraya geleceği Brüksel ve Kopenhag zirvelerinde, Türkiye - AB ilişkilerinin geleceğine ilişkin siyasi iradeyi bu kapsamda ortaya koyacak somut bir karar alınmasını beklemektedir" denildi.