LEFKOŞA (İHA) - KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, TBMM üyelerinden Ek Protokol'ü onaylamamalarını isteyerek, "Hiçbir makam, hiçbir Kıbrıslı Türk, hiçbir Anadolu çocuğu var olan bu devleti ortadan kaldıracak bir anlaşmaya imza atamaz; atarsa büyük şerefsizlik yapmış olur" dedi.
Denktaş, KKTC'nin kuruluşunun 22. yıldönümü etkinlikleri kapsamında Türkiye'den gelen Kıbrıs Barış Harekatı gazileri ile görüştü. Denktaş, Sayıştay binasında yapılan görüşmede sert açıklamalarda bulundu. Sözlerine gazilere hitaben "Sizleri görüp de 1974'ün o sıcak günü kanın kana karışmasını hatırlamamak mümkün değil" diye başlayan Denktaş, aradan geçen 31 yılda bazı anlaşmaların ortaya atıldığını hatırlattı.
Sonunda uzlaşmadan yana olduğunu söyleyen kişilerin idareyi eline aldığını ve bunun da bir anlamda iyi olduğunu kaydeden Denktaş, artık kimsenin "Türk tarafının uzlaşmaz" olduğunu söyleyemeyeceğini belirtti. Denktaş, uzlaşmadan yana olan yeni yönetimin "Rum tarafı bizimle havayı bile paylaşmak istemiyor" dediğini vurgulayarak "Uzlaşma adına 1960 anlaşmaları ile gelen haklar Türklerin elinden alınmak isteniyor. Rum tarafı taktik itibarı ile görüşme masalarına oturdu ve bunu kendileri açıkça itiraf etti" dedi.
Meselenin halledilememesinin nedeninin "Kıbrıs'ın Rum'a emanet edilmemesinden" kaynaklandığını savunan Denktaş, meşru yönetimin halen Rumlar sayılmasının çözümsüzlüğün temelini oluşturduğunu belirtti.
Denktaş, artık görüşmeyi kesen Rum tarafını ikna ettiğini ve baş başa görüşmeyi istediğini söyleyerek barış adına yaşanan süreci ayrıntıları ile anlattı.
Gelinen noktada Türkiye'den artık limanlarını Rum gemilerine açmasının ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) tanınmasının istendiğini belirten Denktaş, milletvekillerine seslenerek, "Türkiye'nin yapmış olduğu can fedakarlığı, şan ve şeref fedakarlığı boşa gitmeyecekse Meclis'ten isteğimiz, duamız bu ek protokolü aman, kabul etmeyin, reddedin. 'O zaman bizim AB üyeliğimiz gerçekleşmez' demeyin. Üyelik süreci uzar. Pazarlık uzar. Ama o kazanılacak savaş içerisinde haklılığımız belki anlatılabilir" dedi.
Denktaş, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, yaptığı bir açıklamada, "Kıbrıs'ı kaybediyoruz diyen muhalefet yalan söylüyor" ifadesini kullandığını hatırlatarak, "Temennimiz bunların yalan olması ama biz yalan söylemiyoruz. Biz gördüğümüz belgeler üzerinde gerçekleri söylemeye çalışıyoruz. Çünkü basın gerçekleri Türk milletinden saklıyor" diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu'nda Kıbrıs konusunda alınan kararların uygulanmasının kati bir şekilde Türkiye'nin parçalanmasına kadar gideceğini savunan Denktaş, sorunun çözümünün ancak kendi kendini yönetme hakkına sahip iki halk olduğu gerçeğinin kabulü ile sağlanacağını belirtti. Denktaş, şöyle devam etti: "Bu devletin temelinde var olan kan ve can yadsınamaz; yok varsayılıp bir anlaşma kabul edilemez. Buna razı olmak şerefsizliktir. Millet bunu kabul edemez. Ben 1878'de bayrağı sancağı toparlayarak Ada'dan Türk'ün çıktığını gören bir neslin torunuyum. Dedem bana o günleri anlatır ve hep 'Bir gün gelecekler.
Ben görmeyeceğim ama sen göreceksin' derdi. Allah bize kolordunun sancağını bayrağını gömerek, o şehitlerin kemiklerini torbalara alarak Anadolu'ya dönüşünü göstermesin. Bizi Rum'un insafına terk ettiğini göstermesin. Şimdi tüm anlaşmaları ayaklar altına alan bir idareyi Kıbrıs'ın meşru hükümeti kabul edip, bize de kabul ettirmeye çalışıyorlar. Hiçbir makam, hiçbir Kıbrıslı Türk, hiçbir Anadolu çocuğu var olan bu devleti ortadan kaldıracak bir anlaşmaya imza atamaz. Atarsa büyük şerefsizlik yapmış olur ve tarih kendisine sorusunu sorar."