Büyülü bir atmosfere sahip Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen turnuvada rakiplerini bir bir geçen Berkay "Kazing" Özyurt Türkiye şampiyonu oldu. Red Bull Solo Q’nun yeni şampiyonu Berkay "Kazing" Özyurt turnuva sürecini Mynet’e anlattı.
“Çok mutlu, heyecanlı aynı zamanda bir o kadar da hırslı hissediyorum. Çevremdeki tepkilerin hepsi olumluydu. Bu süreçte ailem başlarda çok desteklemese de bir şeyler başardığımı görünce biraz daha bu işin içine girip desteklemeye başladılar. Bunun yanında en büyük desteği arkadaşlarımdan aldım. Sonuna kadar benim arkamda olduklarını biliyordum. Özellikle turnuva öncesi hem motivasyon hem de antrenmanlarda bana yardımcı olan Bekir’e ne kadar teşekkür etsem azdır.”
“Rakiplerimin hatalarını değerlendirmek ve doğru anı beklemek diyebilirim. En başta hepimiz heyecanlıydık fakat oynadıkça benim özgüvenim artmaya başladı. Rakiplerimden beni ayıran bu oldu. Hepimiz iyi oyuncular olmamıza rağmen, onlardan farkımın oyunu iyi okumak ve ufak hataları değerlendirmek olduğunu düşünüyorum. Böylece aralarından sıyrıldığıma inanıyorum.”
“Red Bull Solo Q turnuvası sırasında gerçekten bir profesyonel oyuncu gibi hissettim. Hem turnuva öncesi hem de turnuva esnasında heyecanım bir an bile eksilmedi. Amatör oyuncular olsak bile sanki uzun süredir bu işin içindeymişiz gibi hissettirildik. Profesyonel olma duygusunun çok iyi yansıtıldığını söyleyebilirim.”
“Red Bull Solo Q turnuvasını ayıran en büyük özellik 1v1 oynanmasıdır. Normalde oynanan 5v5 takım oyunu yerine 1v1’de kendi mekaniklerini ve bilgini ortaya çıkarma şansınız daha yüksek oluyor. Bu da takım arkadaşlarına bağlı kalmadan daha özgür bir ortam sunuyor. Bu yüzden ben Red Bull Solo Q’daki gibi tek başıma oynamayı tercih ederdim ama gerçekten iyi bir takım oyunu ortaya konulduğunda takım olarak oynama taraftarı da olabilirim.”
Türkiye’de espor kültürü hakkındaki düşüncelerin neler? Hangi konularda eksiklerimiz var? Red Bull Solo Q gibi amatörleri destekleyen ve dünya arenasına taşıyan turnuvaların varlığı, ülkemizde esporun gelişmesine katkıda bulunuyor mu?
“Espor kültürü olarak diğer ülkelerden ne kadar geri kalmış olsak da son zamanlarda atılan adımlar gittikçe daha geniş bir kitleye hitap ediyor. Bu gelişmeler de beni esporun geleceği konusunda çok umutlandırıyor. Eksiklerimizin en büyüğü ise esporun ve oyun kültürünün insanlara yanlış bir şekilde tanıtılması. Çünkü oyun oynayıp onun üstünden başarı kazanmak insanların zihninde kötü bir iş olarak yer edinmiş durumda. Bu konuda doğru olanı göstermek lazım. Mesela esporun ülkemizde ve dünyada gelişimi, turnuvaları, sponsorları gibi konularda insanları bilgilendirip, bu ön yargının kırılması, insanların bilinçlenmesini sağlamak lazım. Buna karşı Red Bull Solo Q turnuvası ise çok iyi bir örnek. Hem amatör oyuncuları desteklemesi hem uluslararası turnuvalara öncülük etmesi, ülkemizde esporun gelişmesine katkıda bulunması çok kıymetli.”
“Turnuva boyunca favori şampiyonum Draven’dı, ama rakiplerim hep yasakladığı için oynama ve kendimi gösterme şansı bulamadım. Başka şampiyonlarla da oynamak beni memnun etti çünkü kendimi gösterme fırsatı buldum. Kendimi konfor alanımdan dışarı çıkmaya zorlayarak finalde karma seçimi yaptım ve çok rahat hissettim.”
“En çok final serisinde durum 1–1 iken zorlandığımı söyleyebilirim çünkü kafamda rahat bir galibiyet almak, seriyi bir an önce bitirmek vardı. Kendi hatam sonucu durum eşitlenince seri son maça kalmış oldu. Bu sebeple üzerimde çok büyük bir baskı ve öfke hissettim. Yine de tahminlerimin doğru çıkıp başarabileceğimi biliyordum. Bu sebeple son maçta yine aynı seçimi yapıp daha sakin ve aklımda kurduğum gibi oynamayı denedim. Rakibimin bir hatasını görünce varımı yoğumu ortaya koydum ve kazandım.”
“Bundan sonraki hedeflerim kesinlikle kendimi turnuvalarda takımlara daha çok göstermek, daha çok yerde mücadele etmek olacak. Ayrıca kazandıktan sonra profesyonel olmayı da düşündüm ve şimdiki en büyük hedefim bu oldu. Şimdiden hazırlanmaya başladım bile. Profesyonel arenada oynamayı çok isterim, aynı zamanda bunun için yeterli bilgiye ve tecrübeye sahip olduğumu da biliyorum. Umarım adımı oraya da yazdırabilirim.”