İSTANBUL (İHA) - İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Eylül ayı olağan Meclis toplantısında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, reel sektörün, canını dişine takarak üzerine düşeni yaptığın, sağlanan üretim artışının kalıcı kılınması için güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
İSO Meclis Toplantısında bir konuşma yapan Tanıl Küçük, 3 Kasım'da, yapılacak erken genel seçimle, Türk siyaseti ve ekonomisindeki istikrar arayışına cevap bulunmasının ümit edildiğini kaydetti. Küçük, ekonomiye ilişkin tüm göstergelere göre, büyümenin kalıcı nitelik taşımadığı ve 2003'e yönelik endişelerin hala geçerliliğini koruduğunu dile getirdi.
2003'ün kaderinin, seçim sonrası gelişmelere bağlı olduğunu ifade eden Küçük, "Gerekli önlemler hızla alınırsa büyüme, kalıcı hale gelebilir. Reel sektör, canını dişine takarak üzerine düşeni yine yapmış ve tüm olumsuzluklara rağmen, üretimi artırmayı başarmıştır. Bu artışın kalıcı kılınması, ekonominin dinamiklerine hakim ve doğru çözümleri, hızla hayata geçirecek güçlü bir siyasi iradeyi, gerektirmektedir" dedi.
Şimdilik bir serap gibi görünen rakamların, gerçek bir vahaya dönüşmesi, siyasete ve siyasetçilere bağlı olduğunu söyleyen Küçük, "Seçim tarihini erteletmeye çalışan siyasetçiler, bu vebali; seçimlerle birlikte iktidara gelmeyi ümit edenler de bu sorumluluğu taşıdıklarını unutmamalıdırlar" diye konuştu.
Yılın dördüncü çeyreğine yaklaşırken, ekonomik göstergelerin,hedeflenen büyüme oranının, yakalanacağını işaret ettiğini söyleyen Tanıl Küçük, "Sanayi sektöründe, 2002'nin ilk çeyreğinde yüzde 3, ikinci çeyrekte yüzde 12.2 ve yılın ilk altı ayında yüzde 7.7 oranında bir büyüme gerçekleşmiştir. İkinci çeyrekte, büyük ölçüde sanayi sektöründe ortaya çıkan yüzde 12.2'lik büyümenin etkisiyle, GSMH'daki büyüme, yüzde 8.8 olarak açıklandı. Normal koşullarda, coşku İle karşılanması gereken bu oranlar, rakamlarla realitenin örtüşmemesi nedeniyle kafalarda soru işaretlerinin doğmasına yol açtı. Zira, rakamlara yansıyan oranda bir büyümenin, yaratması gereken iyileşme, toplumun büyük bir kesimi tarafından hissedilemedi.Peki, toplumun hissedemediği bu büyüme, nasıl ortaya çıkmıştır? Ekonomimizdeki gidişi, doğru analiz edebilmek açısından, bu sorunun cevabı büyük önem taşıyor" diye konuştu
İkinci çeyrekte, GSMH'da görülen yüzde 8.8'lik büyüme, elbette sevindirici olduğunu ifade eden Tanıl Küçük, "Ama önemli olan, bu artışın, sürdürülebilir bir büyüme dönemine girildiğinin ipuçlarını verip vermediğidir. Öncelikle, bu büyümenin bir önceki yılın aynı dönemindeki, son derece küçülmüş üretim büyüklüklerine kıyasla elde edildiği ve 2001'deki kayıpların halen telafi edilemediği unutulmamalıdır" dedi.
Sanayicinin, işletmesinin varlığını sürdürmek ve uluslararası pazarlarda kalabilmek adına, fiyatlarını düşürmeye ve karından fedakarlık etmeye devam ettiğini vurgulayan Tanıl Küçük, "Ancak daha ne kadar, fedakarlık edebilecek? Bu olumsuz koşullara, daha ne kadar dayanabilecektir? " sorusunu sordu.
Asıl endişelerinin,2003 yılına yönelik olduğunu ifade eden Küçük, "İç talepte ve yatırım harcamalarında bir canlanma sağlanamaz ise, stok değişim oranlarının büyüklüğü nedeniyle, ilk yarıdaki üretim artışı, önümüzdeki dönemde hızla aşağıya inecektir. Bu tablonun devamı ise, 2003 yılında, GSMH'da öngörülen yüzde 5'lik büyüme hedefini, tehlikeye atacaktır. Gerekli koşullar oluşturulmazsa, mevcut durum itibariyle, büyümenin sürdürülebilir olması, mümkün görünmemekte" ifadelerini kullandı.
Tanıl Küçük konuşmasının sonunda, devletin yeniden yapılanması büyük önem taşıdığını belirtti. Küçük, "Hükümetler devletin yeniden yapılanması projesini tek başlarına başaramazlar. Bu büyük proje ancak, hükümet önderliğinde, bürokrasi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bir proje grubu ile başarılabilir. Bunu yapmadıkça Türkiye'yi 21. yüzyıla taşımak ve AB kriterlerini yakalamak mümkün değil. Sürdürülebilir büyüme hedefi için özel sektör de üzerine düşenleri yerine getirmek durumunda" diye konuştu.