HABER

Referandum anketleri ne diyor: Abdülkadir Selvi 'kararsızlar'ı işaret etti

2017 referandum anketleri sonuçlarına göre kararsızlar ön planda... Abdülkadir Selvi'ye göre yüzde 20'lik bir kitleyi temsil eden, 5 milyon seçmene tekabül eden kararsızlar referandumun kilit noktası.

Referandum anketleri ne diyor: Abdülkadir Selvi 'kararsızlar'ı işaret etti

Referandum için geri sayım başladı; 60 gün kalan 2017 referandum için partilerin yürüteceği kampanyalar gündemin en merak edilenleri... Referandum anketlerinde evet-hayır oylarının iniş çıkışta olduğu bu süreçte, kararsızların rolü oldukça önemli olarak görülüyor.

REFERANDUM İÇİN ABDÜLKADİR SELVİ'DEN 'KARARSIZLAR' VURGUSU

2017 referandumla ilgili kritik analizlere ve Ankara'dan çarpıcı kulislere değinen Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında, referandumun seçim gibi olmadığına, referandumun farklı havası olduğuna işaret ederek, referandumda evet diyenlerin hayır diyenlerden, hayır diyenlerin evet diyenlerden oy alması gerektiğine vurgu yaptı ve 'kararsızlar'a dikkat çekti.

"Evet cephesinin en büyük kozu Recep Tayyip Erdoğan gibi bir değere sahip olmaları" diyen Selvi, Erdoğan için 'şimdiye kadar girdiği hiçbir seçimi kaybetmeyen ve kitleleri peşinden sürüklemeyi bilen bir lider' nitelemesinde bulundu ve şöyle devam etti:

"ERDOĞAN ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARMIYOR, KİTLELERİ İKNA EDİYOR"

"Erdoğan meydanlara çıkmadan ve kampanyayı belli bir noktaya kadar taşımadan referandum sonucuna ilişkin yapılacak olan değerlendirmeler eksik olur. Erdoğan şapkasından tavşan çıkarmıyor. Kitleleri ikna ediyor. "

REFERANDUMDA KAMPANYANIN DİLİ VE ÖNEMİ

Referandum kampanyalarının dilinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Selvi, "Referanduma giderken CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gitmemesi, Kılıçdaroğlu’nun başörtülü olduğu için saldırıya uğrayan başörtülü lise öğrencisini ziyaret etmesi doğru bir adım. Meral Akşener, Çanakkale’de konuşturulmadığında AK Parti yetkililer arayıp, üzüntülerini ifade edebilirlerdi" ifadelerini kullandı.

SELVİ: REFERANDUM ANKETLERİNDE SONUCU KARARSIZLARIN BELİRLEYECEĞİ KONUSUNDA İTTİFAK HALİNDELER

Referandum anketleri yapan kamuoyu araştırma şirketleriyle konuştuğunu ve referandum anketlerinde çıkan en önemli noktanın kararsızlar olduğunu, referandum sonucunu 'kararsızlar'ın belirleyeceğini dile getiren Selvi, "Sonucu kararsızların belirleyeceği konusunda ittifak halindeler. Kararsızların oranı yüzde 20 olarak gösteriliyor. Kararsızları kim yanına çekmeyi başarırsa, o taraf kazanacak" dedi.

İşte Selvi'nin o yazısından çarpıcı satırlar:

"REFERANDUMUN SONUCUNU BELİRLEYECEK 5 MİLYON KARARSIZ OLACAK"

"12 Eylül’ün baskısı altında gidilen 1982 referandumundaki yüzde 91 oranı yanıltıcı olmasın. Referanduma katılım oranları düşük olduğu için sandığa gitmek için yüksek bir motivasyon gerekiyor. Kararsızların yarısının sandığa gitmeyeceği tahmin ediliyor. 55 milyon seçmenimiz olduğuna göre aslında referandumun sonucunu belirleyecek olan 5 milyon kararsız olacak.

"REFERANDUMDA KARARSIZ SEÇMENİ KAZANMAK İÇİN NE YAPMALI?"

Peki kararsız seçmeni kazanmak için ne yapmalı?

'ÇAPRAZLAMA REFERANDUM ANKETLERİ'

Araştırma şirketleri bu konuda çaprazlama soruların yer aldığı anketler yapıyor. Sonucu merak ediyorum ama ilk bulguları paylaşabilecek durumdayım.

Yeni küskünlükler oluşturacak değil, tam aksine kararsızları kazanacak dil ön plana çıkıyor.

- Toplumu ürküten, korkutan değil toplumu kucaklayıcı pozitif kampanya yürütülmeli. Evet veren de hayır diyen de bu ülkenin saygın bir vatandaşıdır duygusu yaşatılmalı.

- Topluma korku değil, umut verilmeli. Evet diyenler, cumhurbaşkanlığı sistemi geldiğinde ne tür kazanımlara sahip olacağımızı anlatmalı. Etkin yönetim, siyasi istikrar, vesayetin son bulması, Türkiye’nin hızla kalkınıp zenginleşmesi gibi.

- Hayır diyenleri DAEŞ, PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle hareket etmiş gibi göstermek yerine, hayır denildiğinde ülkenin neler kaybedeceği anlatılmalı. Hayır derseniz terör örgütlerini sevindirirsiniz gibi.

"NEGATİF SÖYLEMLERDEN UZAK DURMAK GEREKİYOR"

Aynı durum hayır kampanyası yürütenler için de geçerli. Rejim tehlikesi, Türkiye’yi karanlığa teslim etmek gibi negatif söylemlerden uzak durmak gerekiyor.

AK Parti tek başına iktidar nasıl oldu?

7 Haziran’da MHP’ye oy verenlerin yüzde 4.39’u, HDP’ye oy verenlerin 2.36’sı, SP’ye oy verenlerin 1.38’i oy verdi.

Demek ki her partinin tabanından oy almak mümkün. Yeter ki kucaklayıcı bir dil olsun."

SON SEÇİMLERİ TEK BİLEN ANKET ŞİRKETİ SAHİBİ ADİL GÜR DE KARARSIZLARA DİKKAT ÇEKMİŞTİ

A&G Araştırma'nın sahibi Adil Gür, anayasa değişikliği kanununa ilişkin referandum süreciyle ilgili olarak, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklaması, Meral Akşener ile ilgili işte cumartesi günü. Bu kadar kısa süre içerisinde araştırma yapıp değerlendirebilecek bir mekanizma olacağını sanmıyorum. Kararsız seçmenler için bu tip gelişmeler olumsuz yansıyabilir. Öbür tarafta 'Türkiye bölünüyor, saltanat geliyor' şeklindeki söylemlerin de kararsızlar üzerinde olumsuz etki olur" deMİŞTİ.

Seçmenlerin yüzde 80'inin parti aidiyetiyle karar verdiğini savunan Gür, "Seçimin kararını belirleyen, araştırmalarda yüzde 20 olarak gözüken, ki aslında bu oranın doğrusu yüzde 10'dur, 'sandığa gitmeyeceğim' yerine 'kararsızım' derler. Bu 5 milyon seçmenin de ben önümüzdeki günlerde başlayacakları kampanyada korkulara değil, umuda doğru oy vereceğini söylüyorum" ifadesini kullandı.

CNN Türk'te Saynur Tezel'in sorularını yanıtlayan Adil Gür'ün açıklamaları şöyle:

'KAMPANYALAR BAŞLAMADAN BİR ŞEY DEMEK MÜMKÜN DEĞİL'

"Birincisi, kampanyalar başlamadan "Evet"ler ilerliyor, "Hayır"lar şöyle demek mümkün değil. Seçmenlerin çoğu parti aidiyetiyle karar veriyor. Bu süre içerisinde kolay kolay kararını değiştirmez. Ben bugün Abdulkadir Selvi'nin yazısına baktığımda böyle bir tespit için erken olduğunu düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklaması, Meral Akşener ile ilgili işte cumartesi günü. Bu kadar kısa süre içerisinde araştırma yapıp değerlendirebilecek bir mekanizma olacağını sanmıyorum. Kararsız seçmenler için bu tip gelişmeler olumsuz yansıyabilir. Öbür tarafta "Türkiye bölünüyor, saltanat geliyor" şeklindeki söylemlerin de kararsızlar üzerinde olumsuz etki olur. Seçmenin yüzde 80'i parti aidiyetiyle karar veriyor. Seçimin kararını belirleyen, araştırmalarda yüzde 20 olarak gözüken, ki aslında bu oranın doğrusu yüzde 10'dur, sandığa gitmeyeceğim yerine "kararsızım" derler. Bu 5 milyon seçmenin de ben önümüzdeki günlerde başlayacakları kampanyada korkulara değil, umuda doğru oy vereceğini söylüyorum"

"İNSANLARI KUTUPLAŞTIRIRKEN AYRIŞMALARINA YOL AÇMAK UZUN VADEDE SORUNLARA YOL AÇAR"

"İnsanları kutuplaştırırken ayrışmalarına yol açmak uzun vadede sorunlara yol açabilir. 16 Nisan akşamından sonra 80 milyon insan bu topraklarda yaşamaya devam edecek. "Hayır" diyenler bölücü terör örgütüyle yan yanadır demek ve "Cumhuriyet elden gidiyor" söylemlerinin doğru olmadığını düşünüyorum. Geçmiş seçim dönemlerinde bunu gördük. Tekrar söylüyorum, insanlar korkuya değil umuda oy verecek. Kutuplaşmış insan kolay kolay kararını değiştirmez"

'MHP MESELESİ'

"MHP meselesinin Türkiye'de bu kadar çok konuşulmasını anlayabilmiş değilim. MHP'nin iki tane farklı tabanı var. Parti aidiyeti farklı, ideoloji farklı bir şey. Trakya'da, Ege'de, Akdeniz'de yaşayan, toplumsal yaşayış olarak CHP ile benzeşen bir seçmeni var MHP'nin; Karadeniz'de, Orta Anadolu'da AKP ile benzeşen farklı bir tabanı daha var. 2010 referandumunda MHP 'Hayır' cephesinde yer aldı, MHP tabanının bir bölümü de 'Evet' dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de MHP tabanının bir bölümü Ekmeleddin İhsanoğlu'na değil Tayyip Erdoğan'a oy verdi. MHP, anayasa sürecine katkısını Meclis sürecinde yaptı. Şimdi sayın Devlet Bahçeli 'Evet' dediği için tabanlar kararını buna göre vermiyor. Sayın Devlet Bahçeli "Evet" deseydi de "Hayır" da deseydi sonuç değişmeyecekti. Elimizdeki verilere göre, MHP seçmeninin 3'e 1'inin evetçi, 3'te 1'inin hayırcı, 3'te 1'inin de kararsız olduğunu gösteriyor."

En Çok Aranan Haberler