HABER

Referandum sonuçları evet çıktı: 'Bundan sonra bizi ne bekliyor'

Referandum sonuçlarında evet çıkmasıyla üç düzenleme yürürlüğe giriyor. Anayasa değişiklik paketi sandıktan 'Evet'le çıktı. Değişikliklerin büyük çoğunluğu 3 Kasım 2019'da hayata geçecek. Ancak 18 maddelik o teklifin 3 maddesi için bu durum geçerli değil. O 3 madde hemen hayata geçecek. Peki o 3 maddenin ve diğer maddelerin içeriğinde neler var? Yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucusu olduğu AK Parti'ye dönüşünün önü açıldı. İşte detaylar...

Referandum sonuçları evet çıktı: 'Bundan sonra bizi ne bekliyor'

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için yapılan 18 maddelik Anayasa değişikliği oylaması yüzde 51.4 ile kabul edildi. Kabul edilen düzenlemeler içerisinde 3 madde hemen yürürlüğe girecek. Hakimler Savcılar Kurulu, 30 gün içerisinde yeniden yapılandırılacak, askeri yargının kaldırılması hemen yürürlüğe girecek ve Cumhurbaşkanı’nın partiye üyelik hakkı da hemen uygulanabilecek.

O düzenlemelerden en önemlisi, partili cumhurbaşkanlığı. Anayasa'nın 101. maddesi değiştirildi. O maddede yer alan "Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir" ifadesi kaldırıldı.

ERDOĞAN'IN AK PARTİ'YE DÖNÜŞÜNÜN ÖNÜ AÇILDI

Yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucusu olduğu AK Parti'ye dönüşünün önü açıldı.

HSYK, HSK OLARAK DEĞİŞTİ

Anayasa değişikliğiyle hemen hayata geçecek bir diğer düzenleme, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısıyla ilgili. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak değişti.

Üye sayısı 23'ten 13'e, daire sayısı da 3'ten 2'ye düşecek. HSK'nın Adalet Bakanı ve müsteşarı kurulun doğal üyesi olarak kalacak. 4 üyeyi cumhurbaşkanı seçecek, 7 üye ise, Meclis tarafından seçilecek.

Üyeler, 4 yıl için seçilecek, süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilecek. Kurulun yeni üyeleri 30 gün içinde seçilecek.

ÜYE SAYISI 17'DEN 15'E İNDİRİLECEK

Anayasa Mahkemesi’ndeki 2 askeri üyenin görevine son verilecek. Üye sayısı 17’den 15’e indirilecek.

Anayasa değişikliği metninde yer alan düzenlemeler özetle şöyle:

Madde: ‘Yargının bağımsızlığı’ ilkesine ‘tarafsızlık’ da eklendi.

2. Madde: 550 olan milletvekili sayısı 600’e çıkarıldı.

3. Madde: 25 olan milletvekili seçilme yaşı 18’e indi. Milletvekili adaylık şartlarından ‘askerliğini yapmış olmak’ çıkarıldı. ‘Askerlikle ilişiği olmayanlar’ (gençlerden askerlik çağına gelmemiş veya gelmişse erteletmiş olanlar) milletvekili adayı olabilecek.

4. Madde: 4 yıl olan genel seçim dönemi 5 yıla çıkarıldı. Böylece milletvekillerinin görev süresi cumhurbaşkanına eşitlendi. Bu hak mevcut milletvekillerini kapsamayacak. TBMM ve cumhurbaşkanı seçimi aynı gün yapılacak. Cumhurbaşkanı seçiminin birinci turunda yüzde 50.01 çoğunluk sağlanamazsa ikinci oylamada sadece cumhurbaşkanı seçimi yapılacak.

5. Madde: Bakanlar Kurulu ifadesiyle birlikte Kanun Hükmünde Kararname kavramı çıkarıldı. Meclis’in af çıkarmasıyla ilgili nitelikli çoğunluk sayısı 330’dan 360’a yükseldi.

6. Madde: Meclis’in denetim yollarından gensoru ve sözlü soru kaldırıldı. Seçilmeye engel suçtan Yüce Divan’da mahkum olmadığı sürece hiçbir bakan ve hükümet 5 yıl boyunca düşürülemeyecek. TBMM İçtüzüğü’ndeki ‘yazılı soruların 15 gün içinde cevaplanması’ kuralı Anayasa’ya taşındı.

7. Madde: ‘Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişiği kesilir’ kuralı kaldırıldı. Bu düzenleme hemen uygulanacak. Siyasi parti gruplarının yanı sıra, son seçimde toplam oyları yüzde 5’i bulan partiler veya en az 100 bin seçmen de Cumhurbaşkanı adayı gösterebilecek.

8. Madde: Cumhurbaşkanının ‘Devlet Başkanı’ unvanı yazıldı. Devlet organlarının uyumlu çalışmasını ‘gözetme’ işlevi, ‘temin eder’ ifadesiyle güçlendirildi. Cumhurbaşkanı, bakanlıkların yeniden yapılandırılması ve yürütmeyle ilgili konularda kararnameler çıkaracak. Anayasa’da özel olarak kanunla düzenlenmesi hükmedilen konularda kararname çıkarılamayacak.

9. Madde: Cumhurbaşkanının yargılanabilmesi için Meclis’te 301 imzayla soruşturma önergesi verilmesi, 360 gizli oyla soruşturma açılması ve 400 gizli oyla Yüce Divan’a gönderme kararı alınması gerekiyor. Yüce Divan’da seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen cumhurbaşkanının görevi sona eriyor. Yüce Divan’ın verdiği ceza veya suç türü milletvekili seçilme şartlarına engel oluşturmuyorsa cumhurbaşkanı göreve devam edebiliyor. Cumhurbaşkanı görevi bittikten sonra aynı şartlarda yargılanabilir.

10. Madde: Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, cumhurbaşkanı tarafından milletvekili seçilme niteliği taşıyanlar arasından atanacak. Yardımcılar ve bakanlar, görevleriyle ilgili suçlamalarda cumhurbaşkanı ile aynı şartlarda yargılanacak. Görev dışında iddia olunan suçlamalarda ise milletvekillerinin dokunulmazlık haklarına sahip olacaklar. Bakanlar, milletvekilleri arasından atanırlarsa TBMM üyelikleri sona erecek. Cumhurbaşkanının yokluğunda vekil olarak görevlendirdiği bir yardımcı, tüm yetkileri kullanma hakkına sahip olacak.

11. Madde: Meclis 360 milletvekilinin oyuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek. Bu halde genel seçim ile Cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanı Meclis’in yenilenmesine karar verebilecek.

Ancak bu durumda kendisi de yeniden seçime katılmayı göze alacak. Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde cumhurbaşkanının görevden geçirdiği süre ‘dönem’ sayılmayacak.

12. Madde: Olağanüstü Hal durumu cumhurbaşkanınca ilan edilecek. OHAL’in süresi en fazla 6 ay olacak ve karar aynı gün TBMM’nin onayına sunulacak. Cumhurbaşkanının OHAL’de çıkaracağı kararnameler, ‘temel hakları sınırlayamaz, kanunla düzenlenen konuları kapsayamaz’ gibi sınırlamalara bağlı olmayacak. OHAL kararnameleri Meclis’e sunulacak ve 3 ay içinde karara bağlanmazsa kendiliğinden yürürlükten kalkacak.

13. Madde: Savaş hali dışında askeri yargılama kaldırıldı. Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkeme kurulamayacak.

14. Madde: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Hakimler ve Savcılar Kurulu oldu. Üye sayısı 22’den 13’e, daire sayısı 3’ten 2’ye düşürüldü. Bu madde hemen uygulanacak. Kurulun başkanı olan Adalet Bakanı ve doğal üye müsteşar dışındaki 4 üyeyi de cumhurbaşkanı atayacak, 7 üyeyi de Meclis seçecek. Meclis seçiminde birinci oylamada 400, ikinci oylamada 360 çoğunluk aranacak. Yine seçilmezse en çok oyu alan iki aday arasında kura çekilecek. Üyeler 4’er yıllık sürelerle 2 dönem görev yapabilecekler.

15. Madde: Ülke bütçesini cumhurbaşkanı hazırlayarak Meclis’e sunacak. Bütçenin çıkarılamaması halinde yeni bütçe kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanacak.

16. Madde: Bu tek maddeyle 36 maddede değişiklik yapıldı ve 21 madde kaldırıldı. Anayasa’daki başbakan ve Bakanlar Kurulu ifadeleri çıkarıldı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkisine ‘idari soruşturma’ açmak ve denetim alanına TSK eklendi. Jandarma Genel Komutanı MGK’dan çıkarıldı. Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 17’den 15’e inecek.

17. Madde: Cumhurbaşkanı ve TBMM’nin birlikte seçildiği ilk sandık 3 Kasım 2019’da kurulacak. Ancak bu tarihten önce Meclis seçim kararı alırsa yeni parlamentonun yanı sıra Cumhurbaşkanı seçimi de yapılacak. Anayasadaki “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler 1 yıl içinde uygulanmaz” ilkesi, ilk çifte seçimde geçerli olmayacak. TBMM’nin 6 ay içinde yeni sisteme yönelik tüm yasal düzenlemeleri yapması ve içtüzüğünü buna uyarlaması gerekiyor.

18. Madde: Cumhurbaşkanı istediği anda partiye üye olabilecek. Yürütme yetkisi, temel hakların durdurulması, kişi hürriyetleri, TBMM’nin görevleri, kararname çıkarma yetkisi, gensoru, soruşturma, sıkıyönetimin kaldırılması, OHAL ilanı, bütçe hazırlanması gibi genel hükümler, birlikte yapılacak seçimin ardından uygulanacak.

'BUNDAN SONRA BİZİ NE BEKLİYOR?'

16 Nisan referandum sonuçları açıklanmadan evvel canlı yayında sonuçlar üzerine kritik eğerlendirmelerde bulunan Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü "Bundan sonra bizi ne bekliyor?" başlıklı yazısında, referandum sonuçlarından 'evet' kararı çıkmasıyla birlikte oluşacak tabloyu tasvir etti.

Referandumdan evet çıktı ama millet sandıkta iktidar ve muhalefetin çok iyi değerlendirmesi gereken mesajlar verdi" diyen Selvi, "Erdoğan suları tersine akıttı. Çünkü başkanlık sistemine olan kamuoyu desteği hiçbir zaman yüzde 35’in üzerine çıkmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu oran hiçbir zaman yüzde 25-30’un üzerine çıkmadı”diye ifade etti. Referandum sonucuna baktığımızda Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oylarını aldı" ifadelerini kullandı.

YSK'NIN 'MÜHÜRSÜZ OY' KARARINA SELVİ'DEN ELEŞTİRİ

AK Parti’nin referandum sonuçlarını önüne koyup, ciddi bir özeleştiri yapması gerektiğini belirten Selvi, "YSK’nın oyların sayımına geçildiği bir sırada mühürsüz oyların da kabul edileceğine ilişkin kararına değinmeden geçemeyeceğim. YSK’nın seçimlere gölge düşürmeye hakkı yoktu. Kılıçdaroğlu YSK’nın referandumu tartışmalı hale getirdiğini iddia etti. Muhalefet bunun peşini bırakmaz" ifadeleriyle YSK'nın referandum sonuçlarının açıklanmasından önce yaptığı açıklamayla başlayan 'mühürsüz oy' tartışmasına işaret etti.

'REFERANDUM KAZANILDI, ANLAMLI BİR EVET ÇIKMADI'

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında satır aralarının dikkatle okunmasını gerektiren mesajlar vardı" diyen Selvi, şöyle devam etti:

"Erdoğan, erken seçim yok, hükümet 2019’a kadar devam edecek dedi. Buradan AK Parti kulislerine dönmek istiyorum. Referandum kazanıldı ama bir zafer elde edilmedi. Anlamlı bir evet çıkmadı. AK Parti’de bu sonuçların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen partinin başına geçmesini zaruri hale getirdiği konuşuluyor. “Erdoğan, partinin başına geçer, bir hasar tespiti yapılır, partiyi 2019 seçimlerine hazırlar” deniliyor. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına rağmen 2019 konusunda kesin konuşulmuyor. Eğer muhalefet erken seçime zorlarsa bu kez güven tazeleme adına seçim tarihi öne çekilebilir.

‘HAYIR’IN LİDERİ KILIÇDAROĞLU'

CHP’de ise bu sonuçlara göre değil parti içi muhalefet, tankla-topla gelseler Kılıçdaroğlu’nu yıkamazlar. HDP eş genel başkanlarının cezaevinde olması nedeniyle hayır cephesinin liderliğini Kılıçdaroğlu yaptı. Yüzde 25 oyu olan bir partinin genel başkanı olarak yüzde 49’luk bir sonuçta en büyük pay Kılıçdaroğlu’na ait.

Referandum sonuçlarının Kürt oyları açısından da dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Kritik bir dönemeçte Kürtler bir kez daha Erdoğan’ın yanında yer aldı. Bu sonuçlar, AK Parti’ye bir kez daha Kürt sorununun çözümü konusundaki tarihi sorumluluğunu hatırlattı.

Referandum sonuçlarının bize öğrettiği bir gerçek daha var. Kutuplaşma içinde gidilen referandumda sonuçlar birbirine yakın çıkıyor. Yasakların kaldırılmasıyla ilgili referandum da benzer bir konjonktürde gerçekleşmişti. O zaman Demirel ile Özal oylanmış, yüzde 50.16 evet, yüzde 49.54 hayır olarak sonuçlanmıştı. Referandumda yüzde 51’le 49 gibi bir sonucun çıkması Erdoğan’ın oylandığını gösteriyor. Erdoğan’ı sevenler evet, nefret edenler hayır dedi.

AK Parti kampanyanın başında yanlış bir dil kullandı. Referandumdan sonra yapılacak olan değerlendirmelerden biri bu dil konusu olacak. Buna rağmen Erdoğan referandumu kazandı, millet değişimden yana oy kullandı."

En Çok Aranan Haberler