HABER

'Referandumdan evet çıkmazsa Erdoğan erken seçime gidecek' iddiası

2017 referanduma sayılı günler kala dünya basını da Türkiye kadar gelişmeleri yakın takibe aldı. Alman basının önde gelen gazetelerindeki yorum sütunlarında ağırlıklı olarak 2017 referandumu yer alıyor. Son olarak Die Welt gazetesinde yer alan bir haberde, referandumda hayır çıkması durumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçime gideceği ileri sürüldü. İşte referandum için geri sayım devam ederken Alman basınında yer alan o haberin detayları...

'Referandumdan evet çıkmazsa Erdoğan erken seçime gidecek' iddiası

Alman medyasında yer alan haberlere göre, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan 2017 referandumunda "hayır" çıkarsa erken seçim gelecek. Die Welt gazetesinde yer alan 2017 referandumu ile ilgili bir haberde, referandumda hayır çıkması durumunda Erdoğan'ın erken seçime gideceğini savunuyor.

Türkiye'deki anayasa değişikliği referandumu için geri sayım devam ederken Alman basını da gelişmeleri yakından takip ediyor.

"PEKİ YA REFERANDUM BAŞARISIZ OLURSA..."

Deutsche Welle Türkçe'nin Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesinden derlediği haberi şöyle:

"Peki, ya referandum başarısız olursa? Cumhurbaşkanı o zaman mümkün olduğu kadar yakın bir tarihte erken seçimlere giderek, anayasa değişikliklerinin hayata geçirilmesinin önünü açacak olan üçte ikilik çoğunluğa ulaşmaya çalışacaktır. Bu ise, en yüksek düzeyde istikrarsızlığın ve güvensizliğin hakim olacağı bir senaryo olacaktır. İktidar teknokratı Erdoğan, farklı görüşte olanlara yönelik baskı politikasını daha da yoğunlaştıracak, Yeni Osmanlıcılığı tetiklemeye devam edecek, milliyetçiliği ateşleyecek ve toplumda kutuplaşmaya oynayacaktır. Avrupa Birliği ile gerilim de geçici olarak artacaktır. Genelde pek söz dinlemeyen Avrupalılar, dış kaynaklı tehditkar karanlık güçler kurgusuna gayet iyi uyuyor. Ama Erdoğan er ya da geç yine Avrupa'nın kollarına geri dönecek, zira Avrupasız bir Erdoğan hayatta kalmayı başaramaz. Tek seçeneği var, o da Avrupa.”

Uluslararası Af Örgütü, 2016 yılında infaz edilen idam cezalarının sayısının azaldığını ancak idam cezasına çarptırılanların sayısının arttığını açıkladı. Mindener Tageblatt bu istatistikleri, Türkiye'deki idam cezası tartışmalarını da içine katarak değerlendiriyor:

"ABD gibi ülkelerin, arkaik ve anlamsız idam cezasından vazgeçmeye yanaşmaması, Hristiyan Batı kültürü için medeni bir utanç. Çin gibi bir ülkenin, resmi veriler olmasa bile, infaz sayılarını daha da artırmış olması, hem iktidarın insan onurunu hiçe sayan tutumunu hem de bu cezanın suçtan caydırma potansiyelinin (o da varsa tabii) ne kadar düşük olduğunu gösteriyor. Türkiye gibi bir ülkenin, hem de siyasi suçlar nedeniyle - ya da rejimin siyasi olarak nitelendirdiği suçlar yüzünden – yeniden idam cezasını getirmek istemesi, daha önce idrak edilen tüm noktaların artık hiç kale alınmaması anlamına geliyor. Devlet eliyle insan öldürülmesinin ceza olarak uygulanması, hatta bazı yerlerde dinin gerekçe gösterilmesi, bir toplumdaki insanlık dışı zihniyetin göstergesi.”

En Çok Aranan Haberler