Ben bu seviyeli ilişkiye ilk günden itibaren karşı çıkarken ve reflünün ne öksürük nöbetlerinin ne astım krizlerinin sebebi olamayacağını iddia ederken tıp dünyası reflüye adeta bir can simidi gibi sarıldı.
Her öksürene, sesi kısılana, boğazı ağrıyana, nefesi daralana reflü hastası muamelesi yapılmaya ve reflü ilaçları yazılmaya başlandı.
İlaç endüstrisinin ‘koşulsuz desteği’ ile hazırlanan kılavuzlar “Sessiz reflü olabilir, bu da astımı ağırlaştırabilir” sloganıyla astımlıları da tetkik ve tedavi kapsamına aldı.
[
PROF. DR. AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA'NIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN](http://haber.mynet.com/yazar_detay/prof-dr-ahmet-rasim-kucukusta/reflu-ilaclari-bir-ise-yaramiyor/509)
Halk arasında reflü ilaçları olarak bilinen “proton pompası inhibitörleri (PPİ)” kısa zamanda en çok satan ilaçlar sıralamasında en üst basamaklara tırmandılar.
Yeni araştırma
Reflü ilaçlarının astım tedavisi üzerine de öksürük üzerine de hiçbir etkisi olmadığını ortaya koyan araştırmalara her gün bir yenisi ekleniyor.
JAMA isimli tıp dergisinin son sayısında yayınlanan ve çocuklar üzerinde yapılmış olan araştırma da bunlardan biri. Sprey kortizona rağmen astımları kontrol altına alınamayan ve reflü şikâyeti olmayan 306 çocuk iki gruba ayrılarak bir gruba çok kullanılan PPİ’ lerden biri olan biri olan lansoprazol, diğerine ise plasebo yani boş ilaç verildi.
Hastalar 24 hafta sonra astım kontrol anketi ile değerlendirildi ve anket skorlarının her iki grupta da bir miktar arttığı ama aralarında bir fark olmadığı ortaya çıktı.
Bu anket nefes açıcı ilaç kullanımı, gece belirtileri, öksürük, aktivite seviyesi, hayat kalitesi ve akciğer fonksiyonları gibi değerlere 0 ile 6 arasında puan verilerek yapılıyor.
Araştırmada reflü tedavisinin, yemek borusunda fazla miktarda asit bulunan çocuklarda da astımın iyileşmesi üzerine etkisi olmadığı belirlendi.
İlacın çok ciddi yan etkileri var
Reflü ilaçlarının astım üzerine hiçbir müspet etkisi olmaması yanında çok önemli yan etkileri olması da bu ilaçlardan uzak durmak için bir başka önemli sebep.
Araştırmada, reflü ilaçlarının solunum yolları enfeksiyonu, boğaz ağrısı, bronşit ve kemik kırıkları riskini plaseboya göre anlamlı derecede artırdığı da ortaya çıktı.
Araştırmacılar makalelerinin sonuç bölümünde şu sözlere yer veriyorlar: “Reflü belirtileri olmayan ve astımları tam olarak kontrol altına alınamamış olan çocuklarda tedaviye reflü ilaçlarının eklenmesi hastalık belirtilerini ve solunum fonksiyonlarını düzeltmediği gibi yan etkileri de fazla görülmüştür.”
Araştırmayı değerlendiren bir yazı yazan Martinez de “Proton pompası inhibitörlerinin çocuklarda reflüsü olsa da olmasa da astım üzerine bir faydası yok” diyor ve anlayanlar için ilave ediyor: “Bu ilaçların kullanımının son on yılda ileri derecede artması çok üzücü ve mesnetsiz bir iştir. Çocuğunuz astımı için reflü ilaçları kullanıyorsa bunun etkili bir tedavi olmadığını bilin. Bu ilaçlar reflü hastalığı için onaylıdır, astım için değil.”
Gelelim neticeye
Bu araştırma bana ilaç gibi geldi. Astımlıların reflü tedavisinden bir fayda görmeyeceklerini, üstelik boş yere ilaç yan etkilerine maruz kalacaklarını senelerdir anlatıyordum ama dinleyen olmuyordu.
Hastalarını bir takım testlerle değil onları gerçekten “dinleyerek” takip eden hekimlerin bu tedavinin hikâyeden tayyare olduğunu kolayca fark etmemesi imkânsız bana göre.
Bu vesile ile reflü-astım ilişkisi hakkındaki görüşlerimi özetlemek istiyorum:
“Reflü, astım ataklarına yol açmaz; reflü astımı ağırlaştırmaz” ama reflü belirtilerinden rahatsız olan ve reflüye bağlı olarak yemek borusu alt ucunda iltihap yani “özofajit” gelişmiş olanların astımı olsun veya olmasın reflü tedavisi görmesi ise şarttır.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta