"Reformlar tamamlanmalı"

ANKARA (İHA)- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, 2004 yılının yatırımlar yılı olması gerektiğini belirterek, "2003 yılı sönük geçti. Hükümet 2004 yılında yeni problemlerle karşı karşıya olduğunu unutmamalıdır. Çözüm ise yapısal reformların tamamlanmasıdır" dedi.

Hisarcıklıoğlu, düzenlediği basın toplantısında, 2001'deki büyük krizin ardından 2002 ve 2003 yıllarının, krizin getirdiği tahribatı onarma, kaybedilen üretim kapasitesini geri alma dönemi olduğunu söyledi. 2004'ten itibaren ise 3. bir döneme girildiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu dönemin ekonominin normalleştirilmesi süreci olduğunu bildirdi. Hisarcıklıoğlu, son 33 yılda tam 11 istikrar programının, ortalama 1.5 yıl devam ettirildikten sonra hedefe ulaşamadan yarıda bırakıldığını belirterek, bugün ise ilk defa bir programın yarıda bırakılmadan 2.5 senedir uygulandığının görüldüğünü söyledi. Hisarcıklıoğlu, hükümetin popülist söylemlere kapılmadan programı sahiplenmesinin ve kararlı bir şekilde ince ayarlar yaparak devam ettirmesinin Türkiye'nin 'programa iyi başlar ama sonunu getiremez' şeklindeki görüntüsünü düzeltmekte ve piyasalara güven vermekte olduğunu kaydetti. Bu güvenin, faiz oranları, döviz kurları ve enflasyon ile büyüme rakamlarında kendisini gösterdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin güçlü bir çoğunluğa sahip tek parti iktidarının getirdiği siyasi istikrara dayanarak, ekonomik istikrar yolunda süratle ilerlediğini bildirdi. TOBB Başkanı, 2004 yılının, önceki 2 yıldan daha farklı olacağına dikkati çekerek, artık eskisi gibi atıl kapasitelerin bu yılda devreye girmeyeceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, mevcut verimlilik artışının da, büyümeyi sürdürmek için tek başına yeterli olamayacağına dikkati çekti.

Hisarcıklıoğlu, şimdi ekonominin bundan sonra büyümeye nasıl devam edeceğinin, ihracatta sağlanan performansın nasıl sürdürülebileceğinin düşünülmesinin vakti olduğunu belirterek, bundan sonra üretim kapasitesini geliştirmek, istihdam yaratan büyümeye geçmenin gerektinin altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, verimlilik artışının olduğu bir dönemde, istihdam yaratan bir büyüme için, alışkın olunan büyüme oranından daha yüksek bir büyüme hızını yakalamaya mecbur olunduğunu kaydederek, 2004 yılında hükümete tavsiyelerde bulundu.

"2004 YILI YATIRIM YILI OLMALIDIR" Hisarcıklıoğlu, 14 ana başlık altında topladığı tavsiye ve beklentilerin ilkinin 'Yatırımların önünün açılması' olduğunu bildirdi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ihtiyacının yatırım olduğunu söyledi. Yürütülmekte olan ekonomik programın 2004'teki başarısının, yatırımların artmasına bağlı olduğuna dikkati çekerek, yeni yatırımların, hem inşa hem de üretim aşamasındoa istihdam oluşturacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:

"Yatırımlar tamamlandığında üretim kapasitesi yükseleceğinden ihracatın artışı kolaylaşacaktır. Yatırımları artırmanın 2 yolu vardır. Biri, yerli sermayeyi yatırım yapabilir hale getirmektir. Bu amaç doğrultusunda, üretimde kullanılan girdilerin maliyetlerini düşürmek için yapısal reformları tamamlamak zorundayız. Türk sanayinde teknolojik yenilenmeyi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunun için de kaynak lazım. Bu noktada da bankacılık reformunun tamamlanarak, mali sistemin bir an önce çalışmaya başlaması büyük önem taşıyor. Yatırımları artırmanın 2. yolu, doğrudan yabancı sermayeyi ülkemize çekebilmektir. Ne yazık ki en zayıf olduğumuz alanlardan birisi de budur. Türkiye, yabancı sermaye konusunda zihniyetini ve mevzuat kaynaklı yaklaşımlarını değiytirmek zorundadır. Türkiye, yabancı sermayenin sermayesini istiyor yabancısını istemiyor görünümünden kurtarılmalıdır. Bugün insanlarımızın en büyük problemi işsizlik ve yoksulluktur. İşsizliği, kamu kurumlarının istihdam deposu haline getirerek çözemeyeceğimiz gibi, yoksulluğu tek başına asgari ücreti artırmak suretiyle çözemeyiz. İşsizlik ve yoksullukla mücadelenin yolu, insanlara iş yaratmaktan geçer. İşi yaratacak olan da özel sektördür. Hükümete düşen görev, girişimcinin önündeki engelleri kaldırmaktır".

Hisarcıklıoğlu, özel sektör olarak Türkiye'de elverişli yatırım ortamının sağlanması kapsamında Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmalarına büyük önem verdiklerini belirtti. Hisarcıklıoğlu, YOİKK konusunda istenilen sonucun alınması için, bu konudaki çalışmaların kesintisiz olarak devam ettirilmesi ve üzerinde uzlaşılan kanunların bir an önce yasalaşmasının sağlanması; bürokratik taassubun kırılması için hükümetin siyasi iradesini güçlü bir şekilde ortaya koyması ve YOİKK sonuçlarının, Bakanlar Kurulu Prensip Kararı gereği, ilk 3 aylık ilerleme raporu şeklinde Bakanlar Kurulu'na sunulması gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, hükümetin 2005'ten itibaren 3 yıllık bütçe uygulamasına geçmesinin de yatırımcılar için ciddi bir güvence unsuru olacağını bildirdi. TOBB Başkanı, girişimcilerin, gelecek 3 yılda uygulanacak ekonomik politikaları bildikleri takdirde, yatırım kararlarını daha kolaylıkla uygulamaya koyacaklarının altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, hükümetin 2004 yılında yeni problemlerle karşılaşacağını unutmaması gerektiğini vurgulayarak, "Yerimizde oturarak bunların kendi kendine çözülmesini bekleyemeyiz" ifadesini kullandı. Hisarcıklıoğlu, son 2 yılda yapılan reformlar ile iktisadi toparlanma sürecinin tamamlandığına işaret ederek, şu andan itibaren bu iyileşme sürecini kalıcı hale getirmek ve istihdam oluşturan, istikrarlı bir büyüme sürecine girmek için yapısal reformları tamamlamak zorunda olunduğuna dikkati çekti. 2001 ve 2002 yıllarının kıyaslanması ile 2003 yılında AB'ye uyum sürecinde siyasi reformlar açısından başarılı, ancak ekonomide yapısal reformlar açısından sönük bir yıl olarak geçtiğini belirten Hisarcıklıoğlu, 2003 yılında hükümetin mali disiplini sürdürmüş olmasının ve 2004'te de buna devam edeceğini beyan etmesinin olumlu olduğun bildirdi. Hisarcıklıoğlu, "Mevcut iyileşme süreci özel sektör, üreticiler, çalışanlar ve tüketicimed üzerine konan ek yüklere dayalıdır. Bu süreçte değişmeyen ise, kamu kesiminin büyüklüğü ve hantallığı ile kayıtdışı ekonominin varlığını sürdürmesidir. İşte yapılsal tedbirlerin önemi buradan kaynaklanmaktadır" dedi.