Reha Denemeç Elazığ`da

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Reha DENEMEÇ, devletin sadece kendi yapması gereken işleri yapması, özel sektörün yapması gereken işlere de fazla karışmaması gerektiğini söyledi.

Siyaset Akademisi programına katılmak üzere Elazığ'a gelen DENEMEÇ, parti binasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, eğitim faaliyetlerinin partide kurumsallaşmayı sağlamak açısından önemli olduğunu belirtti.

Son 9 yılda yaptıkları işlerin arkasında yatan felsefenin anlaşılması ve benimsenmesi anlamında bu eğitim faaliyetlerinin çok önemli olduğuna inandıklarını ifade eden DENEMEÇ, bugüne kadar bu programlara Türkiye'de 40 bin kişinin katıldığını bildirdi. DENEMEÇ, "Genel olarak Türk siyasetindeki kalitenin yükselmesine katkı sağlayacak bir program. Bu, o anlamda da gelecekte ülkemizin daha iyi ve daha güzel günlere taşınmasında katkı yapacak olan siyasetçilerin daha bilinçli hareket etmelerine imkân sağlayacak" diye konuştu.

Soruları da yanıtlayan DENEMEÇ, Özelleştirme uygulamalarına yönelik açılan davalarda, ihaleyi kazanan yatırımcıya devrin ardından verilen mahkeme kararları nedeniyle oluşacak fiili imkânsızlık karşısında, Bakanlar Kurulu'na yapılacak iş ve işlemler konusunda karar verme yetkisi tanınması konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine, özelleştirmenin üzerinden 20 yıl geçtikten sonra asıl kendi dönemlerinde birçok Özelleştirme yapıldığını belirtti.

Devletin mutlaka içerisinde bulunması gereken alanların eğitim, sağlık, adalet, savunma ve emniyet olduğunu ifade eden DENEMEÇ, eğitim ve sağlıkta özel sektör olmasına rağmen ülkenin her tarafına özel sektörün gidememesine karşılık oluşacak boşluğu doldurma adına devletin bu iki sektörde olduğunu söyledi.

Türkiye'de son 9 yıldır sağlık hizmetleri ve eğitimde gelişme sağlandığına işaret eden DENEMEÇ, şöyle konuştu: "Sonuçta vatandaş için, telefonunu kaldırdığı zaman konuşması, deposuna benzini koyması, inşaat yapıyorsa demir çeliği her zaman bulabilmesi önemlidir. Bunlar olduktan sonra şu veya bunun o fabrikayı almış olması, sahip olmasının anlamı yok. Kişiler üzerinden de bunun spekülasyonları her zaman yapılabilir. Ama biz bu spekülasyonların yapılmasını da doğru bulmuyoruz. Biz ilkeler üzerinden hareket ediyoruz. İlkemiz bu kadar net. Devlet sadece kendi yapması gereken işleri yapmalı. Özel sektörün yapması gereken işlere de fazla bulaşmamalı."

-ELAZIĞ'IN BÜYÜKŞEHİR OLMA TALEBİ-

Elazığ'ın büyükşehir olma talebiyle ilgili soru üzerine de DENEMEÇ, parti olarak koydukları 750 bin nüfus şartının altında sadece Elazığ'ın değil birçok ilin bulunduğunu söyledi. Nüfus şartının 400 bine indirilmesi halinde, bu kez de 385 bin olan ilin "Niye biz değiliz-" diyebileceğini ifade eden DENEMEÇ, şunları söyledi:

"Şehirlerimizdeki belediyelerimizin mimar, mühendis potansiyeli var. Onlar güzel planlar yapabiliyorlar. Ama o il merkezinin 50-100 kilometre dışına çıktığımızda bir ilçemizde imkânları bulamıyoruz. Bu anlamda merkezden bu planlamanın, tüm il sınırları içerisindeki yerleşim yerlerinin planlarının yapılması çok daha sağlıklı bir şehirleşmeyi getirir düşüncesiyle buna gittik. ve ilk başta 16 ildi, bunu 28 yaptık. Uygulamada başarıyı gördüğümüz anda bunu bütün Türkiye'ye yaygınlaştıracağız. Temel neden, büyükşehir yapılmasındaki temel yaklaşım, il sınırları içerisindeki tüm planların merkezden daha iyi, daha kaliteli personel tarafından yapılmasını sağlamak. Onun için çizgiyi bir yerden çiziyorsunuz. Bu demek değildir ki diğer iller de olmayacak. Onlar da inşallah olacak. Çizgiyi nereden çizerseniz çizin bunun altında kalacaklar olacaktır. İtirazlar her zaman gelecektir. Bir yerde durmasını bilmek lazım. Tabi Elazığ bizim memleketimiz. Gönlümüz isterdi ki onun da girmesi, ama olmuyor. Nüfusu bayağı aşağıda kalıyor.”

YENİ TEŞVİK PAKETİ

DENEMEÇ, Elazığ’ın yeni teşvik paketinde 4. Bölgede yer alması konusunda da şu görüşlere yer verdi: “ Şöyle baktığınız zaman Elazığ anlamında çok fazla getirdiği, götürdüğü çok fazla bir şey yok gibi görünüyor. Ama şöyle bir de değişiklik var. Elazığ dışarıya epey göç vermiş bir ilimizdir. Elazığlı çok iyi işadamlarımızın olduğunu biliyorum, İstanbul’da, Ankara’da. Bu teşvik paketinde eski teşviklerden biraz daha farklı bir yaklaşım vardır. O da şu, eğer büyükşehirde bir yatırım yapmış bir firmaysanız, daha düşük, yani birinci bölgedeki yatırımlarınızın yanında 4. Bölgede de yatırım yaparsanız şayet ,birinci bölgedeki yatırımınızı 5. Bölge gibi adledeceğiz. Bu birinci bölge dışındaki illere de yatırımın teşvik etmek anlamında, yani göç veren illerimizden çıkan işadamlarımızın, sermaye sahibi arkadaşlarımızın artık biraz da kendi bölgelerine de yatırım yapması imkanı sağlaması için bu değişikliği getirdik. Ama senin İstanbul’da yatırımın var ama git memleketine de yatırım yap arkadaş, o zaman sen İstanbul’daki yatırımına da bir teşvik almış oluyorsun. Mutlaka bir faydası olacaktır. Onun için Elazığ’da birtakım yatırımlar var. O yatırımları yapmış olan kurumların merkezleri burada değil diye çok tartışılıyor. Bu doğru ama göreceli olarak da Doğu Anadolu bölgemizdeki gelişmiş bir ilimizdir Elazığ. Yani Elazığ bir Bingöl değildir, bir Bitlis değildir. Bunu da bilmemizde fayda var. Onun için çalışacağız. Bu teşvik paketinde Elazığ’ımıza getireceği bir fayda olduğuna ben inanıyorum"dedi.