İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nceSilivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan duruşmaya,4'ü kadın 48 tutuklu sanık ile 3 tutuksuz sanık katıldı. Tutuklu 3 kadın sanık da duruşmaya SEGBİS ile bağlandı.
Duruşmaya tarafların avukatlarının yanı sıra bazı müştekilerle sanıkların yakınları da katıldı.
Kimlik tespitinin ardından söz alan Abdulkadir Masharipov'un avukatı Atanur Demir, müvekkilinin vekaletini henüz alamadığını belirterek, "Gittiğimiz noter, iş yoğunluğunu gerekçe göstererek talebimizi geri çevirdi. Bunun üzerine cezaevinde Türkçe bir vekaletname hazırladık. Bu vekaletnameye de cezaevinde el konuldu. El konulmasına ilişkin müvekkilimle tuttuğumuz tutanağa da cezaevinde el konuldu. Görevliler hakkında ayrıca bununla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Abdulkadir Masharipov'un avukatı olduğumuzu ispat edemediğim için herhangi bir talepte bulunamadık." iddiasında bulundu.
Demir, öncelikle sanık Abdulkadir Masharipov'a avukatlığını kabul edip etmediğinin sorulmasını istemesi üzerine Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, tercüman aracığıyla bu talebin sorulmasını istedi.
TÜRKÇE CEVAP VERDİ
Masharipov da bunun üzerine Türkçe karşılık vererek, "Anlıyorum. Avukatlığımı yapabilir. İstiyorum." karşılığını verdi.
Mahkeme Başkanı Dağda bunun üzerine avukat Atanur Demir'e sanıklardan AbdulkadirMasharipov'un avukatı olduğunu kabul ettiklerini söyledi.
Ardından konuşmasını sürdüren avukat Demir, müvekkiline, yaşadıkları hukuki sorun giderilene kadar susma hakkının olduğunu söylediğini aktararak, "Kendisi de susma hakkını kullanacağını söyledi. Susma hakkını şu anda kullanıp kullanmayacağını bilmiyorum. Bunun sorulmasını istiyorum." dedi.
Sanık avukatı Atanur Demir, müvekkiliyle görüş kısıtlılığının kaldırılması ve birebir görüşme imkanı olmadığı için duruşmanın Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılmasını istedi. Duruşma salonunda müvekkilleriyle aralarında yaklaşık 15 metre mesafenin bulunduğunu anlatan Demir, bu nedenle salon düzeninin değiştirilmesini talep etti.
Söz konusu taleplere ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı ise taleplerin reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti de bu konuyla ilgili verdiği ara kararında 3 talebin reddine hükmetti.
7 DİLDE TERCÜME EDİLDİ
Başkan Dağ ayrıca, tercümanlara, sanıklara, susma haklarının olduğunu ancak bu hakkı kullananları sonsuza kadar beklemeyerek savunma yapmış olarak kabul edeceklerini söylemesini istedi.
Duruşma salonunda bulunan 7 tercüman da çoğu yabancı olan sanıklara, Özbekçe, Uygurca, Kazakça, Rusça, Arapça, Fransızca ve İngilizce olarak bu haklarını hatırlattı.
Mahkeme başkanı, savunmalara ilk olarak sanıklardan Abdulkadir Masharipov'dan başlanacağını belirterek, sanığı kürsüye çağırdı.
Kürsüye getirilen Masharipov, mahkeme heyetinin reddettiği talepleri sordu.
Söz konusu taleplerin söylenmesi üzerine Masharipov, yine tercüman aracılığıyla bir ve üçüncü talebin, OHAL'den sonra yapılma durumunun olup olmadığını sordu.
Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ da bu görüş kısıtlılığı konusunda savunmalardan sonra ara karar verileceğini belirterek diğer taleplerin ise OHAL'le bir ilgisinin olmadığını ifade etti.
"AVUKATIMLA GÖRÜŞMEDEN SAVUNMA YAPMAYACAĞIM"
Masharipov da Türkiye'nin kanunlarını bilmediği için avukatıyla görüşmeden savunma yapmayacağını söyledi.
Bu ifadeye tepki gösteren Mahkeme Başkanı Dağ, "Burayı şov yerine çevirtmem. Konuşmayacaksan otur yerine, otur." dedi.
Sanığın yerine oturtulması üzerine söz alan avukatı Atanur Demir,müvekkiline bağırıldığının kayıtlara geçtiğini söyledi.
"MAHKEMELER ŞOV YERİ DEĞİL"
Avukata söz verilmeden konuşulmayacağını söyleyen Başkan Dağ, "Mahkemeler şov yeri değil, Türkiye Cumhuriyeti adına, millet adına karar veren ve sonrasında da mağdur haklarını savunan yerlerdir." diye konuştu.
Abdulkadir Masharipov'un savunma yapmaması üzerine kürsüye çağrılan İlyas Mamaşaripov'un savunmasına geçildi.
(AA)