“Rekabet Gücümüzün Artması Için Üretim Desteği Artırılmalı”

- Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, son 5 yılın verilerine bakıldığında imalat sanayinin gayri safi yurtiçi hâsıladaki payının büyümediğini, imalat sanayisinin lokomotiflerinden biri olan tedarik sanayisindeki üretim desteğinin yeterli düzeye ulaşması halinde sanayinin uluslararası rekabet gücünün artacağını söyledi.

Dudaroğlu, İstanbul Avangarde Hotel’de düzenlenen sohbet toplantısında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Mehmet Dudaroğlu, “Son 5 yılın verilerine bakıldığında, imalat sanayinin gayri safi yurtiçi hâsıladaki payında her hangi bir büyüme kaydedilmedi. Yüzde 18 civarında seyreden rakamlar, Avrupa ülkeleriyle olan rekabet gücümüze olumsuz yansıdı” dedi ve ekledi:

“2010 yılından bu yana, herhangi bir artış göstermeyerek, ortalama yüzde 18’lik seyrini koruyan Türk imalat sanayi; Almanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya ve Slovenya gibi ülkelerin gerisinde kaldı. Bu da rekabet avantajımızı ve gücümüzü koruyamadığımızı gösteriyor. Üretime olan devlet desteği ve teşvikler detaylandırılarak geliştirilmeli. Ancak bu şekilde Avrupa piyasalarındaki rekabet yeteneğimiz istenilen seviyelere ulaşabilir.”

TAYSAD üyesi firmaların, otomotiv sanayine, uluslararası standartlara uygun orjinal parça imal ettiklerini ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek düzeyde ihracat gerçekleştirdiklerini vurgulayan Dudaroğlu, tedarik sanayinin imalat sanayi içerisinde önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi.

"Araştırma Destek Programları’ndan artan fonlar değerlendirilmeli"

Türkiye’nin küresel rekabet düzeyinin istenen seviyelere ulaşması için Ar-Ge desteklerinden daha çok faydalanılması gerektiğini dile getiren Dudaroğlu, şöyle devam etti:

“2010-2014 yılları arasında TÜBİTAK bütçelerinde Araştırma Destek Programları için toplam 4.7 milyar lira ödenek ayrıldığını ancak, bunun sadece 3.7 milyar lirasının kullanıldığını görmekteyiz. Sadece son 5 yılda kullanılmayan araştırma ödeneği yaklaşık 970 milyon lira seviyesindedir. Bununla birlikte ülke genelindeki üniversitelerimizde yaklaşık 45 bini aşkın öğretim görevlisi, her alandaki çalışmaları için fon arayışındadır. Dolayısıyla, TÜBİTAK fonlarında yer alan ancak kullanılmayan bu kaynakların, üniversitelerimize aktarılması ve sanayi-üniversite işbirliğinde kullanılması, özellikle de ‘4. Sanayi Devrimi’ olarak nitelenen Endüstri 4.0 çalışmalarında değerlendirilmesini istiyoruz.”

(Fotoğraflı)