HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Rekabet Kurumu engelleri kaldırıyor

ANKARA(ANKA)-Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak, 10'uncu yaşına giren Kurum'un tüm sektörlerde piyasaya giriş engellerini kaldıracağını bildirdi.

Dikey Anlaşmalar Tebliği taslağının Kurul'da görüşülmeye başlandığını, en geç iki hafta içinde tamamlanacağını açıklayan Parlak, yüzde 30-40 oranında piyasa payı olanların, muafiyetlerinin kaldırılacağını, böylece satış noktalarında yalnızca kendi ürünlerinin satılmasını isteyemeyeceklerini belirtti. Parlak, kola ve rakıya ilişkin muafiyetlerin de bu çerçevede kaldırılacağını bildirdi.

Kamunun fiyat belirlememesi gerektiğini kaydeden Parlak, enflasyonun kalıcı olarak düşmesi için, düzenlenen fiyat uygulamasının olmaması gerektiğini belirterek, şehir içi telefon görüşmelerinin mart ayı enflasyon şampiyonu olmasını örnek gösterdi.

Rekabet Kurumu 10'uncu yaşına giriyor. Gelinen noktayı ANKA'ya değerlendiren Kurum Başkanı Parlak, 10 yılda 136 soruşturma açıldığını, 200 milyon YTL civarında para cezası verildiğini bildirdi. 10 yıl öncesine kadar Türkiye'de rekabet hukukunun bilinmediğine işaret eden Parlak, "1990 sonrası ekonomik ortamda rekabet hukuku uygulanmamış olsaydı ekonomik yapılanmada büyük bir çarpıklık olurdu. Kartellerin oluşumu ve rekabetin tersi mümkün olmazdı" dedi.

Rekabetin, üretimde verimi ve kaliteyi artırdığı gibi tüketicilerin daha iyi ürünü daha ucuz fiyattan temin etmelerine imkan verdiğini belirten Parlak, gıda ve GSM sektörünü örnek göstererek, şunları kaydetti:

"Beş sene önce sabit telefon abonesinin 20 bin olduğunu söylüyorduk. Bugün hala o noktalarda. Ama GSM sektöründeki pazar hızla, katlanarak büyümüş. Bugün sadece sabit telefon şebekesinde var olan abonenin bir buçuk katı sadece bir GSM aktöründe mevcuttur ve diğerleri de pazar elde etmişlerdir."

REKABET OLSA ŞEHİR İÇİ TELEFON ENFLASYONU ARTIRMAZDI

Mart ayı fiyat gelişmelerine işaret eden Parlak, "Mart ayı enflasyonunda en fazla etkili olan ürün fiyatının şehir içi telefon görüşmesi olduğu Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirtilmiştir. Dikkat edin, bu alana baktığınız zaman düzenlenen bir alandır, rekabetçi bir alan değildir" dedi. Merkez Bankası'nın bu konudaki çalışmalarına dikkat çeken Parlak, enflasyona en dirençli sektörlerin düzenlenen alanlar olduğunu, rekabetçi alanlarda enflasyonla kolay mücadele edildiğini belirtti. Parlak, müdahale edilen alanlarda da enflasyonun kırılamadığını, buralarda enflasyonun yüksek seviyede sürdüğünün görüldüğünü kaydetti.

DÜZENLENEN ALANLAR REKABETE AÇILMALI

Enflasyonun yüzde 10'un altına inmesi sürecinin kalıcı olabilmesi için mikro ekonomik politikalara ihtiyaç olduğunu belirten Parlak, "Bu da, söz konusu alanlarda rekabetin tam tesisi ile sağlanır. Bundan sonra, düzenlenen alanların da olabildiğince rekabete açılması ancak zorunlu olan alanlarda düzenlemenin korunması, rekabetin daha da geliştirilmesi gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

KAMU FİYAT BELİRLEMEMELİ

Kamu tekeli olup da özel tekele dönüşen yerlerde düzenleyici kuruluşların etkin olduğuna değinen Parlak, fiyat düzenlemesi yapan özerk ya da bağlı kuruluşlar olduğunu ifade etti. Bu alanlarda yapılan düzenlemelerin, rekabeti kısıtlamayacak şekilde yapılmasını, çok zorunlu değilse hiç düzenleme yapılmaması gerektiğini açıklayan Parlak, bu düzenlemeler yapılırken kurum ve kuruluşların Rekabet Kurumu'ndan görüş almasının zorunlu olması gerektiğini bildirdi. Rekabete aykırı düzenlemeler yapıldığı zaman geri dönüşünün zor olduğunu vurgulayan Parlak, şunları söyledi:

KAMUNUN İLAÇ ALIMI REKABETİ BOZMAMALI

"Piyasa bir şekilde bozulduğu zaman bir daha düzeltmeniz mümkün olmamaktadır. En sansasyonel pazarlardan bir tanesi sağlık sektörüdür. Bu alan oldukça yoğun düzenlemelere tabidir. Mesela ilaç fiyatları Bakanlık tarafından belirleniyor veya bu alanda birçok düzenleme vardır. Bu alanda en büyük alıcı kamudur. Kamu alım yapıyor. Kamu alırken rekabetçi bir tarzda alım yapmasını, fiyatların altında rekabete imkan tanınması gerektiği konusunda müteaddit görüşlerimizi ifade ediyoruz. Uygulamaların da bu yönde olması lazım. Rekabet hukuku ve rekabet politikaları sadece rekabet kurallarının uygulanmasından ibaret değildir. Devletin bütün kurum ve organlarının hep birlikte bu politikalara inanmış olması ve bunu aynı düşünceyle uygulamak istemelerine de bağlıdır. Devlet aynı düşünceyle rekabete uygun politikalar izleme konusunda kararlı olmalıdır."

YÜZDE 30-40 PAZAR PAYI OLANIN MUAFİYETİ KALKIYOR

Dikey Anlaşmalar Tebliği taslağının Kurul'da görüşülmeye başlandığını, en geç iki hafta içinde tamamlanacağını açıklayan Parlak, belirlenen sınırın üzerinde Pazar payına sahip olan piyasa aktörlerinin, satış noktalarında yalnızca kendi ürünlerinin satılmasını isteyemeyeceği ve bunun tüm sektörler için geçerli olacağını ifade etti. Böylece, sınırın üzerinde kalanlar, kendi ürünlerinin satılmasına dönük serbestiyi sağladıkları muafiyet kararına dahil olamayacaklar.

Taslakta yüzde 30 sınırı konulmasına karşın, Kurul'dan çıkacak son oranın ne olacağını değerlendiren Parlak, "Yüzde 40 da olabilir. Türkiye şartlarında 40 da abartılı bir rakam değil. Şu anda yüzde 100 olsa bile muafiyetten yararlanıyorlar. Sınır yüzde 40'ın üzerinde olmaz. Yüzde 30'un altına da inmez" dedi.

Tebliğ çıktıktan sonra, pazar payı sınırın üzerinde olanların tümünün muafiyet kararlarının yenileneceğini kaydeden Parlak, bunun için 6 ay veya 1 yıl geçiş süreci öngördüklerini belirtti.

KOLA VE RAKI MUAFİYETİ YENİ DÜZENLEMEYLE KALKACAK

Kola ve rakıda, satış noktasında tek ürünün bulunması dolayısıyla yaşanan muafiyet tartışmasını değerlendiren Parlak, kola ile ilgili araştırmanın son aşamaya geldiğini belirtti. Rakı ile ilgili araştırmanın da sürdüğünü ifade eden Parlak, "Bu tebliğ çıkarsa belki onların önünü keser. Zaten bu tebliğ çıktığı zaman o muafiyetler kalkmış olur" dedi.

Söz konusu alanlarda teşebbüs bazında muafiyetin kaldırılmasını değerlendirdiklerini vurgulayan Parlak, "Ama bu tebliğ zaten genelde, diyelim ki yüzde 40 kabul edilirse, pazar payı yüzde 40'tan fazla alan hepsinin muafiyetini kaldıracak. Söz konusu şirketler yüzde 40'tan fazla olduğu için muafiyetleri zaten kalkmış olacak. Şartları tutan varsa bireysel muafiyete girebilecek" diye konuştu.

YÜKSEK FİYAT, REKABETİ BOZMAYACAK

Rekabetin sağlanması için piyasaya giriş engeli olmaması gerektiğini kaydeden Parlak, Dikey Anlaşmalar Tebliği ile, piyasada giriş engeli olmayacağı için hakim durumda olan firmalar aşırı fiyat bile uygulasalar piyasada olumsuz etki yapmayacağını ifade etti. Pazarda örneğin yüzde 70 payı olan bir şirket, kendi ürününden başkasının satılmasını istemediği zaman satış noktalarının o şirkte bağımlı hale geldiğini anlatan Parlak, yeni uygulama çerçevesinde dağıtım noktalarının açılmasını istediklerini belirtti. Parlak, "Pazar payı yüksek olan pazardaki gücünü kullanarak dağıtım noktalarını kapatmasın. Pazara girişin önündeki engeller kalksın. Yani ihlal oluşmadan bu ihlali ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. İhlale uygun zemini ortadan kaldırıyoruz" dedi.

10'uncu yılı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile 13 Nisan'da kutlayacaklarını belirten Parlak, düzenlenecek sempozyuma OECD Rekabet Komisyonu Başkanı Frederic Jenny, AB Komisyonu Rekabet Genel Müdür Yardımcısı Emil Paulis ve ABD Federal Ticaret Komisyonu Üyesi William Kovacic'in de katılacağını belirtti.

En Çok Aranan Haberler