İş ve ev vaadiyle Ankara’ya çağrılan Yunus’un ailesi hasarlı evlerine, İmdat da Ercişte’ki çadıra döndü.
O kara gözleriyle kameraralara son kez bakarak bizi yüreğimizden vuran 13 yaşındaki Yunus Geray... Enkazdan 102 saat sonra mucizevi bir şekilde kurtulan İmdat Palak. Van depreminin iki simge ismi... Türkiye günlerce onları konuştu, gazeteler manşete taşıdı, televizyonlar sık sık görüntülerini ekrana getirdi.
Fotoğrafı gören aradı ama
Üzerine uzanan meçhul bir el sayesinde hayata tutunan, enkaz altından çıkarıldıktan sonra kendisini kurtaranlara saati bile soran küçük Yunus, iç kanama sonucu hastaneye götürülürken yolda hayatını kaybetti. Türkiye Yunus’un kurtuluşuna sevinirken acı haberle bir anda göz yaşına boğuldu. Yunus’un o fotoğrafı Van depreminin simgesi haline gelirken, ailesine de önce kameralar eşliğinde bilgisayar gönderildi. Daha sonra da hayırsever bir iş adamı tarafından “iş ve ev” vaadiyle Ankara’ya götürüldü. Vefafızlığın devamını ise Yunus’un ağabeyi Şakir Geray şu sözlerle anlattı: Yunus’un o fotoğrafı yayınlanınca, yardım etmek isteyenlerin biri aradı öteki kapattı. Bir iş adamı bize ‘Sizi Ankara’ya götüreyim, ev tutayım, iş vereyim, orada hayat kurun, depremi unutun’ dedi. Yunus’un kardeşi Sibel’in tek hayali hemşire olmaktı. Biz de düşündük ki, Sibel hemşire olursa çok mutlu olacak. Ankara’ya gittik. Bir eve yerleştirdiler bizi. Kirayı ilk ay onlar sonra biz ödemeye başladık. Verilen sözlerin hiçbiri tutulmayınca da memleketimize döndük.Bizi niye bu duruma getirdiler? Yunus gitti çok üzüldük, bir daha üzülmek istemiyoruz. Van’dan da ayrılmayacağız kim çağırırsa çağırsın. Artık kimseye güvenimiz kalmadı ve Van’dayız.
Gerekli eğitimi alamayan İmdat öğretmen olamadı
VAN’DAKİ 7.2’lik depremden sonra verilen sözlerin tutulmadığı bir başka isim de Aydemir Apartmanı’nın enkazından 102 saat sonra yaralı olarak kurtarılan 19 yaşındaki İmdat Palak oldu. Enkaz altında geçirdiği 4.5 gün nedeniyle deprem fobisi oluşan ve Türkiye’nin en az deprem olduğu bilinen ili Konya’daki dershane teklifini kabul eden İmdat, yaşadıklarını “Enkaz altından o kadar gün sonra çıkınca Türkiye beni tanıdı. Konya’da dershaneye gitme teklifi aldım. Orada deprem de olmadığı için kabul ettim. Altı ay derslere geç başlamıştım, üniversite sınavında da hedefim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümünü kazanmaktı. Öğretmenlik olduğu için de puanları yüksek. O nedenle özel bir çalışma programım olması gerekiyordu. Ama olmadı” diye dile getirdi. Kendisine normal bir program uygulandığını anlatan mucize çocuk Palak, “Depremin etkisini psikolojik olarak atamadım. Derslere konsantre olamadım. Özel program uygulanacağını söylediler ama uygulamadılar. Sanıyorum bu puanımla öğretmenliği kazanamayacağım. Gidebileceğim tek yer, ek yerleştirmede bir özel üniversitenin bölümü olabilir. Onun için de burs almam gerekiyor. Ailemin durumu yok. 20 kişi Erciş’te yazlık çadırda kalıyoruz. Bu durumda ben nasıl ve hangi parayla özel okula gideyim?” diye konuştu.