Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Türk Dil Bayramı’nı kutladı.
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, 26 Eylül 1932 tarihinde yapılan Birinci Dil Kurultayı’nın 80’ncu yıldönümünde Dil Bayramını kutluyor olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Üniversitelerin Türkçenin gelişmesi ve bir bilim dili olması noktasında gereken çalışmayı ve desteği mutlaka yapması gerektiğini belirten Uysal, “Dil her şeyden önce sosyal ve milli bir varlıktır. Fertlerin üstünde, bir milleti ilgilendirir. Bütün bir milletin duygu ve düşünce hazinesini teşkil eder. Bir milleti ayakta tutan, fertleri birbirine bağlayan, sosyal hayatı düzenleyen ve devam ettiren, milli şuuru besleyen bir unsur olarak dilin oynadığı rol çok büyüktür. Bağımsızlığın temeli milli şuurdur. Milli şuurun en kuvvetli kaynağı ise dildir. Dünya üzerinde iki yüz milyondan fazla insanın kullandığı ve konuştuğu Türkçe, 12 milyon metrekarelik bir doğal anlam coğrafyası oluşturmaktadır. Dilimizin bu denli zengin ve geniş coğrafyada kullanılıyor olması, tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin bereket ve çeşitliliğine işaret etmektedir. Dilimiz, millet olabilmemizin en önemli dayanaklarından biri olup kültürel değerlerimizin ve milli hafızamızın nesilden nesile taşınmasında vazgeçilmez bir işleve sahiptir. Bugün Türkçe, çağdaş bir eğitim, bilim ve kültür dili seviyesine ulaşma yolunda büyük mesafe kat etmiştir. Edebiyatımızın dünyada ses getiren seçkin eserleri, bunun önemli göstergesidir. Üniversitelerimiz de Türkçenin gelişmesi ve bir bilim dili olması noktasında gereken çalışmayı ve desteği mutlaka yapmalıdır. Unutmamalıyız ki hızla gelişen iletişim teknolojisinin yol açtığı sosyal değişim ve dönüşüm karşısında Türkçemizi geliştirmemiz; bilim, sanat, edebiyat ve hayatın tüm alanlarında gelişme kaydetmemiz demektir. Türkçe ancak bilim dili olduğunda kendini sonsuz kılacaktır. ‘Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir’ ifadesini kullanan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, dili bağımsızlığın ayrılmaz bir parçası olarak görmüştür. En kıymetli hazinemiz olan Türkçemizi geliştirerek muhafaza etme konusunda herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Dilimize sahip çıkma ve genç kuşaklara aktarma hepimizin ortak sorumluluğudur. Zira dilimiz, bizi bir arada tutarak ortak değerler etrafında bütünleşmemizi sağlayan başlıca unsurdur. Bizler millet olarak gelenek ve göreneklerimizi, örf ve adetlerimizi, duygu ve düşüncelerimizi, tarihten gelen birikimlerimizi ancak dilimiz sayesinde kuşaktan kuşağa aktarıyoruz. Karamanoğlu Mehmet Bey’in fermanında olduğu gibi ‘Bugünden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmaya’ dilekleriyle, tüm vatandaşlarımızın Türk Dil Bayramı'nı kutluyor, başta Mustafa Kemal Atataürk olmak üzere; dilimizin yaygınlaştırılması, zenginleştirilmesi için çaba harcayan herkese şükranlarımı sunuyor, sevgi ve saygılarımı iletiyorum” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz