Elazığ Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ’a saldırdığı iddia edilen, Efraim Erdoğan’ın kolunda kırık kafasında 14 dikiş, ve dudağı patlak olarak Elazığ eğitim ve araştırma hastanesinde tedavi görüyor.
Ameliyattan çıktıktan sonra bir açıklama yapan ağabey Mehmet Erdoğan Rektörün köylüleri ve akrabası olduğunu kardeşinin rektöre saldırmak için değil konuşmak için gittiğini ve dövüldüğü söyledi.
Efraim Erdoğan’ın ağabeyi Mehmet Erdoğan, rektörlüğün açıklamasındaki iddiaları değerlendirerek; “Kardeşimin Rektör’e saldırma olayı yok. Telefon açıp görüştü. Kardeşime bir büfe verildi. Büfenin de kontratı yapılmış, elektriği çekilmiş, kanuni bütün şeyleri var.
Her şeyi yapıldıktan sonra biraz ufak olduğu için Rektör beyle görüştükten sonra Rektör bey demiş ki ‘Biraz daha büyütebilirsin. Git karpuz mu satıyorsun, kavun mu satıyorsun, ne yapıyorsan yap.’ Kardeşim de kalkmış gitmiş. En son dün gittiğinde telefon açmış Rektör bey çıkmamış, tekrar açtığında özel güvenlik görevlileriyle görüşmüş. Onlar telefon açmışlar Rektör beye ‘Rektör bey ile görüşmeye gelmiş’ diye.
Telefon açmış o da kabul etmiş gitmiş, kapıda karşılamışlar o ve oğlu. Rektör bey oğluyla beraber kapıda karşılamışlar. Orada bir ağız dalaşı olmuş. Ondan sonra orada özel güvenlik görevlileri devreye giriyor. Devreye girince de bu kez oyalamaya çalışıyorlar ve polisler gelip biber gazı sıkıyorlar gözlerine. Sıktıktan sonra da 15 tane güvenlik görevlileri, sopalarla kardeşime saldırıyorlar.
Kolu komple kırılmış, kafasında 14 dikiş atılmış, dudağı komple yarılmış. Onlar da diyorlar ki biz komalık olduk.” dedi.
Yapılanları IŞİD’in bile yapamayacağını savunan Ağabey Mehmet Erdoğan; “Şu anda çok doluyum. Çünkü IŞİD diyorlar ya IŞİD’in yapamadığını bizim sağ olsun Rektörün askerleri yaptı. Kardeşim orya saldırmaya değil normal bir şekilde derdini anlatmaya gitmiş. Oraya art niyetli gitseydi neden yalnız gidiyor yanına adam alırdı, biliyor orda güvenliğin olduğun 14-15 güvenlik görevlisinin arasına niye girsin.
Büfe aşağı yukarı 1 yıl oldu verileli. Büfeyi Rektör verdi. Kontratı var. Para ödüyor her ay. Metrekaresi 2 bin lira. Makbuzları var, bunların delilleri hep bizim elimizde.
Kardeşim yaralı olarak Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getiriyorlar. Kolu kalkmıyor, her tarafı kan içinde ve polisler o şekilde buradan götürmeye kalkıyorlar. Tedavisi yapılmadan, herhangi bir kontrol yapılmadan direkt alıp götürmeye çalışıyorlar ve burada doktor bey devreye girip ‘Bu hasta beyin kanaması geçirebilir, hayati tehlikesi var.
Nasıl götürüyorsunuz?’ diyor. Ondan sonra bırakıp gidiyorlar. Rektör bey uzaktan biraz akrabamız sayılıyor ama böyle bir akraba da gerçekten yani böyle bir akraba olursa demek ki insanın daha düşmanı nasıl olur” diye konuştu.
Efraim Erdoğan’ın dayısının oğlu Fethi Arpa; “Biraz önce ağabeyinin dediği gibi biz sabah hastaneye geldiğimizde zaten tanınmaz bir haldeydi. Böyle bir insanın ancak canavar olması lazım. 15-16 kişinin arasına dalacak bir insan da ben Elazığ’da görmedim. Bu çocuğu bilinçli komplo olarak oraya düşürdüler.
Çünkü bunların sözleşmesi vardı, her şeyi imzalı evraklı ve resmi. Kayıt dışı hiçbir şeyi yoktu. Bunların herhalde bunu oraya çağırmalarının tek sebebi elindeki sözleşmeyi alıp yırtmaları, iptal etmeleriydi.
Yaralı olduğu iddia edilen ikinci kişinin taksici olduğunu söyleyen Erdoğan’ın yakınları; “Hayır o taksici. İki kişi yok. Ticari taksiyle gitmiş. Sözü edilen ikinci kişi taksici. Çıkarsın iki kişiyi kayıtlardan biz kellemizi ortaya koyalım. Gözaltına alınmış ifadesini vermiş ve serbest bırakılmış” dediler.
Ajans23/Buşra KESKİN
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz