HABER

Rektum kanserinin tedavi yöntemleri

Rektum kanseri tedavisinde asıl tedavi ameliyat (cerrahi) ve ek tedaviler olarakta, ışın tedavisi (radyoterapi) veya ilaçla kanser tedavisi (kemoterapi) yer alır.

Rektum kanserinin tedavi yöntemleri

Radyoterapi ve kemoterapi ameliyattan önce (neoadjuvan tedavi) veya ameliyattan sonra (adjuvan tedavi) uygulanabilir.

Rektum kanseri tedavisi endoskopik stentleme nedir?

Rektum kanseri tarafından bağırsağın tıkanması durumunda, 1990 yılından beri kalp damarlarındaki tıkanıklıkları açmaya yarayan stentlere (şemsiye) benzeyen endoskopik stentleme işlemi uygulanmaktadır. Böylelikle, tıkanmış olan rektum tekrar dışkı geçişine açılır ve geriye laparoskopik veya robotik ameliyat ile tümörün alınması kalır. Aradaki süreçte kemoterapi ve radyoterapi gibi ek tedaviler uygulanabilir. Aynı şekilde, yaşlı veya ameliyatı kaldıramayacak kadar düşkün olan rektum kanserli hastalarda endoskopik stentleme sonrası ek bir girişim yapılmaması tercih edilebilir. Endoskopik stentleme işlemi sonrasında % 90 oranında başarı elde edilir. Buna karşın, endoskopik stentlemeye bağlı; delinme (% 4), stent kayması veya migrasyon (% 12) ve tekrar tıkanma (% 7) gibi komplikasyonlara rastlanır.

Rektum kanseri tedavisinde, ameliyat öncesinde uygulanan (neoadjuvan) radyoterapi ve kemoterapinin avantajları nelerdir?

- Ameliyat öncesi yapılan ışın tedavisinin (neoadjuvan radyoterapi), tümör evresini geriletme, cerrahi başarı şansını arttırma, dışkı tutma kasını (sfinkter) koruma şansını arttırma ve lokal nüks oranının azaltma gibi avantajları vardır. Özellikle T3 ve T4 tümörlerde neoadjuvan radyoterapi ve kemoterapi tercih edilir.

- İkinci veya üçüncü evredeki bir rektum kanseri olgusunda ameliyat öncesi yapılan ışın tedavisi (neoadjuvan radyoterapi) lokal nüksü azaltmakla birlikte, uzak metastaz oranını düşürmez, sağ kalım oranını arttırmaz, cinsel komplikasyonları azaltmaz, kolostomi gereksinimini azaltmaz ve ameliyat sonrası enfeksiyon oranını arttırabilir.

- Büyük çaplı ve lenfleri yaygın olarak tutan tümörlerde ameliyat öncesi yapılan ışın tedavisi (neoadjuvan radyoterapi) ve kemoterapinin avantajı vardır.

- Ameliyat öncesi yapılan ışın tedavisi (neoadjuvan radyoterapi) daha iyi oksijenlenen, radyoterapinin dokuda daha fazla etki etme ve ince bağırsakta daha az ve delinme yapma gibi avantajları vardır. Ameliyat sonrasında yapılan ışın tedavisinde (adjuvan radyoterapi) dokuların daha az oksijenlendiği bilindiğinden radyoterapinin dokulara daha az etki ettiği bilinmektedir. Ameliyat öncesinde yapılan ışın tedavisinin (neoadjuvan radyoterapi) dezavantajı cerrahi tedavide gecikmeye yol açmasıdır, ancak kar ve zarar dengesi içinde değerlendirildiğinde lenf bezlerine sıçramış olan alt seviyeli rektum kanserlerinde neoadjuvan radyoterapinin yeri günümüzde bilimsel olarak kanıtlanmış ve rutin olarak uygulanmaktadır. Genellikle, ışın tedavisinin (radyoterapi) bitiminden itibaren 2-3 hafta içinde hastanın ameliyata alınması hedeflenir.

- Rektum kanseri tedavisinde ameliyat öncesinde uygulanan radyoterapi ve kemoterapiyi kısa süreli (2 hafta) veya uzun süreli (6-8 hafta) uygulayan ekipler vardır. Francois ve ark, bu iki tekniği karşılaştırdıklarında, tümör çapının ufalması, tümör evresinin gerilemesi ve makat kaslarının korunabilmesi açısından, uzun süreli tedavinin daha avantajlı olduğunu belirlemişlerdir. Ancak, öte yandan birçok cerrah ameliyatı 6-8 hafta ertelemenin huzursuzluğunu yaşamaktadır.

Prof. Dr. Korhan Taviloğlu videoları için tıklayın

En Çok Aranan Haberler