Reuters haber ajansı, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde ilk kez oy kullanacak Türkiyeli gençlere gidişata dair fikirlerini sordu.
'ERDOĞAN'DAN ÖNCE DAHA LAİK VE MODERNDİK'
18 yaşındaki Sena Su Baysal, Recep Tayyip Erdoğan'ın henüz iktidar olmadığı dönemleri hatırlayamadığını, fakat o zamanlarda büyümüş olmayı dilediğini söyledi. Ankara'da ailesiyle birlikte yaşayan Sena Su, ''Türkiye o zamanlar daha modern ve daha laik bir ülkeydi. O zamanlar yaşamış olmayı dilerdim'' görüşünü ifade etti.
'2000'LERDEN ÖNCE HAYAT ZORMUŞ'
2000 yılında doğmuş bir başka öğrenci olan Mehmet Salih Takıl tam tersi görüş dile getirdi. Ankara'da Erdoğan'ın mitingine katılan Mehmet Salih, ''Erdoğan iktidara geldiğinde 2 yaşındaydım. Ailem bana 2000'lerden önceki dönemi anlatır, o zamanlar hayat zormuş. O zamanlarda yaşamak istemezdim'' dedi.
'OSMANLI'NIN GÜCÜ GERİ GELECEK'
24 Haziran'ın ardından yürürlüğe girecek yeni başkanlık sisteminin Türkiye'ye Osmanlı İmparatorluğu döneminde sahip olduğu gücü geri kazandıracağını savunan Mehmet Salih ''Batı da bundan korkuyor zaten. Ama Siyonistlerin, Masonların ve tüm şer güçlerinin Türkiye'ye karşı komploları başarısızlığa uğratılacak'' yorumunda bulundu.
'ERDOĞAN KAYBEDERSE BİRLİĞİMİZİ YENİDEN KAZANIRIZ'
Ankara'da üniversite sınavlarına hazırlanan Çağ Buyurgan, Erdoğan'ın politikalarının toplumu ayrıştırmasından yakınarak "Erdoğan seçimi kazanamazsa kaybettiğimiz birliği yeniden sağlar, sorunları teker teker çözeriz" diye konuştu.
'SORUNLAR VAR AMA ERDOĞAN ÇÖZER'
Sinem ile Simge Tunçbilek ise Türkiye'nin sorunları olduğunu ama her şeyin yoluna girebileceğini söyledi. ''Birbirimize destek olmalıyız. Muhakkak ülke olarak sorunlarımız var ama bunlar çözülmeyecek şeyler değil'' diyen ikizler, Erdoğan'ın pazar günkü seçimi kazanacağından emin konuştu.
'KADIKÖY'DE BİLE İSTEDİĞİMİ GİYEMİYORUM'
İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yaşayan Derin Kaleli ise "Giymek istediğim kıyafetleri giyemiyorum. Avrupa'da insanlar istediği gibi yaşıyor. Burada istediğim gibi özgür değilim. Her geçen gün daha da muhafazakarlaşıyoruz. Geleceğimizden endişe duyuyoruz" yorumunda bulundu.
'SÜREKLİ DEĞİŞEN EĞİTİM SİSTEMİ'
Ancak gençler, eğitim ve işsizlikten endişelenmekte sözbirliği etti.
Türkiye yerine Almanya'da üniversite eğitimi almayı tercih eden Arman Tıhmınlıoğlu, Türkiye'de eğitim sisteminin sürekli değişmesinin öğrencileri endişelendirdiğini belirtti. Geçen yıl kabul edilen müfredatta Darwin'in evrim kuramının dışarıda bırakılması, üniversiteye giriş sınavlarının sürekli değişmesi, eğitim bütçesinin imam hatip okullarına kanalize edilmesi örnekleri verildi.
Arman, "Lise yıllarımda eğitim sistemi 7 kez değişti. Gençlerin morali çok bozuk, ama tüm bunlardan biz halk olarak sorumluyuz. Neticede seçtiğimiz insanlar tarafından yönetiliyoruz" dedi.
'DOĞRU DÜZGÜN EĞİTİM ALAMIYORUZ'
Mardin'de bir köyde yaşayan Welat Aydın, "Anadilimizde (Kürtçe) eğitim göremiyoruz. Eğitimin kalitesi zaten düşük. Kimya öğretmeni olmadığı zaman, kimya derslerine edebiyat öğretmenleri giriyor. Bu nedenle üniversite sınavlarına girmedim. Kazanma şansım olmadığını düşündüm" diye konuştu.
'ÇALIŞMAKLA GEÇİNİLMİYOR'
Ortaokulu terk edip bir dönem İstanbul'a çalışmaya giden Diyarbakırlı çiftçi Demhat Tari, şunları söyledi:
"Ayda kazandığım 1.500 liranın tamamı kiraya, suya ve elektrik faturasına gidiyordu. Para biriktiremeyeceğimi anladığımda köyüme geri döndüm. Ülkede iş yok, dolar yükselişte, altın pahalı. Bu koşullarda asla evlenemem."