Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı davada tanık olmayı kabul eden Türk ve İranlı iş adamı Reza Zarrab, New York’ta devam eden duruşmada mahkeme salonuna ayakları kelepçeli ve cezaevi kıyafetiyle getirildi.
‘SAKİN GÖRÜNÜYOR’
Reuters ajansı, Zarrab’ın ifade vermeye başladığını son dakika gelişmesi olarak duyurdu. Duruşmayı yerinden izleyen Amerikalı gazeteci Pete Brush ise Zarrab için “Sakin görünüyor, suyundan yudum alıyor” tarifini yaptı.
Savcı David Denton önceki gün jüri üyelerine yaptığı açılış konuşmasında Zarrab’ı iddia makamının ‘yıldız tanığı’ olarak nitelemiş, her şeyin iç yüzünü anlatacağını söylemişti.
Reza Zarrab, hakkındaki 7 suçlamayı da kabul etti ve çok çarpıcı iddialar ortaya attı.
İşte Zarrab'ın gündem yaratan ifadeleri:
Türkiye saati ile 18:30'da başlayan duruşma 00:30'da sona erdi.. Mahkeme bugün kaldığı yerden, Reza Zarrab'ın ifadesiyle devam edecek.
"DURUŞMAYA SİVİL KIYAFETLE KATILABİLİR"
Duruşmanın sona ermesinin ardından Savcı Sid Kamaraju, tanık Zarrab'ın hapishane üniformaları yerine sivil kıyafetle duruşmaya katılmayı isteyip istemediğinin sorulacağını kaydederken, Yargıç Berman'ın ise Zarrab'a sivil kıyafetle katılabilmesine olanak tanıyan bir talimat yazabileceği yönünde öneride bulunduğu ifade edildi.
Yargıç, "Zarrab için bir gömlek ve bir kravat getirilmesi için gerekli talimatı vermeye hazırım. Cezaevinde kalmak zaten zor, bunu daha da zorlaştırmanın gereği yok" ifadelerini kullandı. Buna göre, Zarrab'ın duruşmaya sivil kıyafetle katılabileceği belirtiliyor.
Davayı takip eden gazetecilerden Katie Zavadski'nin paylaştığı mesaja göre, mahkemede Zarrab ile yardımcısı Happani arasındaki bir görüşmenin dökümü okundu.
Davayı takip eden bir diğer ABD'li gazeteci Adam Klasfeld ise, Zarrab'ın davanın sanıkları arasında olan Abdullah Happani ile yaptığı bir görüşmenin deliller arasına girdiğini yazdı. Görüşmenin ses kaydı değil, metin olarak dökümü bulunuyor.
Duruşmayı izleyen ABD'li gazeteci Pete Brush'ın paylaştığı bir mesaja göre; Zarrab, Halkbank'la çalışırken İran Ulusal Petrol Şirketi'nden kendi ticari hesabına gelen bir transferden bahsetti. Zarrab'ın iddiasına göre yaptırımlara tabi olan transferi boşa düşürmek için Süleyman Aslan'la çalıştı.
ABD'li gazeteci Adam Klasfeld, Twitter adresinden duruşma ile ilgili ilginç bir yorumda bulundu. Klasfeld, şu ifadeleri kullandı: "Zarrab, jüri için şema çizerken rahatlamış ve otoriter gözüküyor. Eğer ABD'nin federal mahkemesinde, mahkûm kıyafet giyiyor olmasaydı, bir şirketin toplantısını yönetiyor gibi görülebilirdi"
ALTIN TİCARETİNİN NASIL İŞLEDİĞİNİ ANLATTI
Zarrab bir şema çizmek üzere tanık sandalyesinden kalktı. İran'a yönelik altın ticaretinin nasıl işlediğini anlattı.
'ZAFER ÇAĞLAYAN'A 45-50 MİLYON EURO ARASINDA RÜŞVET VERDİM'
Amerikalı gazeteciler Pete Brush ve Benjamin Harvey'nin mahkeme salonundan aktardığına göre Zarrab, Zafer Çağlayan'ın "İran işinde kârı yüzde 50-50 paylaşmayı" önerdiğini öne sürerek "Toplamda ona 45-50 milyon euro kadar rüşvet ödemişimdir. Öteki para cinslerini hiç saymıyorum" iddiasında bulundu.
Olayı duyuran ABD'li gazetecilerin iddiasına göre, Zarrab'a "Çağlayan'a ödemeleri ne şekilde yaptın?" sorusu yöneltildi. Zarrab'ın ödemeyi nakit, değerli eşya ve banka havalesi şeklinde yaptığını söylediği iddia edildi. Ödemeyi alanlar arasında Çağlayan'ın aile üyeleri olup olmadığı sorusuna ise Zarrab'ın cevabı 'Evet' oldu.
Daha sonra Zarrab'ın İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ile bağlantısına geçildi.
Mahkeme salonunda savcının üzerinde çalıştığı bir şema dikkat çekti. Davada anılan şahısların isimlerinin bulunduğu şemada en tepede İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve İran'ın ruhani lideri Ali Hamaney yer alıyor. Onların altında dönemin İranlı yetkilileri bulunuyor. Daha altta, savcının bazı kutuları soru işaretiyle boş bıraktığı kısımda ise Atilla, Aslan, Çağlayan ve Zarrab var. Savcıyla işbirliği yapmaya başlayan Zarrab'ın bu isimlerin altında gösterilmesi dikkat çekiyor. Şemanın Türkçeleştirilmiş hali şöyle:
ZİNCİRLERİ ÇIKARILDI
Zarrab duruşmaya verilen aranın ardından tanık olarak mahkeme salonuna geri döndü. Duruşmanın ilk kısmında Zarrab'ın ayaklarında yer alan zincirlerin çıkarıldığı aktarıldı.
'ZAFER ÇAĞLAYAN'LA İLETİŞİME GEÇTİM ÇÜNKÜ EKONOMİ BAKANIYDI'
('Aslan sizi geri çevirdikten sonra neden Zafer Çağlayan ile iletişime geçtiniz?' sorusuna cevaben) İletişime geçtim çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Ekonomi Bakanıydı.
EGEMEN BAĞIŞ'IN YARDIM ETTİĞİNİ İTİRAF ETTİ
Reuters'ın aktardığına göre, mahkeme salonunda eski AB bakanı Egemen Bağış'ın fotoğrafı gösterildi. Reuters, Aktif Bank'ta hesap açmak için ilk girişiminin başarısız olmasının ardından Egemen Bağış'ın aracı olarak Aktif Bank CEO'su ile Zarrab arasında görüşme ayarladığını bildirdi.
Rıza Sarraf, İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile bağlantısını kabul etti.
'SAVCILIĞA KARŞI ÜÇ YÜKÜMLÜLÜĞÜM VAR'
New York'taki duruşmayı takip eden Law360 muhabiri Pete Brush'un duruşma salonundan aktardıklarına göre, Zarrab'ın ifadelerinden satır başları şöyle:
Savcılığa karşı üç yükümlülüğüm var, gerçekleri söylemek, ABD hükümetiyle işbirliği yapmak ve bundan sonra asla suç işlememek.
'TUTUKLANDIĞIMDA ÇOK KORKMUŞTUM, DOĞRULARI SÖYLEMEDİM'
Mart 2016’da tutuklandığımda FBI’ya doğruları söylemedim. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka girmiştim. Doğru yanıtları veremedim. Çok korkmuştum.
'SAVCILIKLA İŞBİRLİĞİ, HAPİSTEN ÇIKMANIN EN HIZLI YOLUYDU'
ABD hükümeti bana hiçbir af sözü vermedi. Cezama hakim karar verecek. Savcılıkla işbirliği, sorumluluğumu kabul edip hapisten çıkmanın en hızlı yoluydu.
GARDİYANLARA RÜŞVETİ KABUL ETTİ
Otelde falan kalmıyorum. Kesinlikle hareket özgürlüğüm yok. FBI gözetimindeyim. Hapisteyken bir gardiyana içki ve cep telefonu kullanımı için rüşvet verdiğim doğru.
'AVUKATLAR TUTTUM, OLMAYINCA İTİRAF ETMEYE KARAR VERDİM'
Türkiye’ye iade edilmem için avukatlar tuttum. Olmayınca suçumu itiraf etmeye karar verdim.
İranlılar petrol ve doğalgaz satışından elde ettikleri paraları kullanamıyordu yaptırımlar yüzünden. Uluslararası ödemelerini yapamıyorlardı. Mehmet Hakan Atilla Halkbank’ta yaptırımlar konusundaki en bilgili adamdı.
Aktif Bank bana İran'la iş yapacak müşterilerin hesap açmak için özel bir izin alması gerektiğini söyledi.
ABD yaptırımlarını delme konusundaki savcının sorusunu yanıtlayan Zarrab şunları söyledi:
“ABD yaptırımlarını delme konusunda İran petrol ve doğalgaz satışından elde ettiği gelirlerle uluslararası ödemelerini yaptım. Gaz gelirlerinin toplandığı Halk Bankası’ndan çıkararak bu ödemeleri yaptım.”
“Salonda Halk Bankası’ndan kimse var mı?” sorusuna ise Atilla’nın oturduğu masayı ve üzerindeki giysileri tarif ederek Hakan Atilla’yı işaret etti.
“O şahsın adını biliyor musunuz?” sorusuna ise, “Hakan Atilla’nın HalkBank genel müdür yardımcısı olduğunu, uluslararası bankacılık bölümünün başkanı olduğunu söyledi.”
“Hakan Atilla sana nasıl yardım etti?” sorusuna ise, “İranlılardan ödemeleri gerçekleştirmek için Halk Bankasındaki paraları transfer yöntemlerini ve sistemlerini sağlayarak. Hakan Atilla ambargo mevzularını en iyi bilenlerden birisi ambargonun nasıl delineceği konusunda yol gösterdi.” yanıtını verdi.
Eşim (Ebru Gündeş) Türkiye'de ünlü bir sanatçı olduğu için hep göz önünde olan bir kişiydim. Bu yüzden (Halkbank eski Genel Müdürü) Süleyman Aslan için fazla görünürde olan biriydim.