HABER

Riace: Halkının terk ettiği italyan köyünde artık göçmenler var

İtalya'da ekonomik kriz nedeniyle terk edilen bir köy nasıl mülteci kampına dönüştü?

Riace: Halkının terk ettiği italyan köyünde artık göçmenler var

Selim Gerçeker / Mynet Haber

İtalya'nın güney sahilinde ortaçağdan kalan tepelerin üzerine kurulu bir köy Riace. 15 yıl önce yaşanan ekonomik kriz sonrası orada yaşayanlar ya yurtdışına ya da Kuzey İtaya'ya göç etmek zorunda kaldı.

O zamandan bu yana köy beliri bir sayıda göçmen alarak ve bu göçmenleri toplumun bir parçası haline getirerek kaderini değiştirdi. Bu değişimi başlatan isimse belediye başkanı Domenico Lucano. İtalyan hükümetinden aldığı fonla göçmenleri boş apartmanlara yerleştirerek eğitim sağladı ve kasabanın hem ekonomisini hem de nüfusunu geliştirdi.

Bu öncü programa 1998'de başlayan Lucano: "Küçük topluluğumuz için iyi olan neyse onu yapıyorum. Bu insanların getirdiği çok kültürlülük, becerilerdeki çeşitlilik ve kişisel hikayeler, hayalet kasaba haline gelen Riace'de bir devrim yarattı. Evsiz insanlar vardı ve insansız evler vardı. Bu durumda ne yapılacağı çok basitti." diyor.

Lucano'nun bu projesi Fortune dergisinde dünyanın en büyük 50 liderinden biri seçilmesine sebep oldu. Bu onu Papa Francis, Tim Cook, Justin Tradeu ile aynı onuru kazandırdı.

Avrupa'nın dışından 20 ülkeden gelen yaklaşık 450 göçmen bu köyde yaşıyor. Bu da köyün toplam nüfusunun çeyreğini oluşturuyor. Kaçınılmaz olarak yerli halkla gerilimler yaşanıyor fakat Lucano'nun 3. dönemindeki seçimini de kazanarak yeteri kadar saygı ve destek aldığı görülüyor.

Bazı çocuklar Etiyopyalı olmasına rağmen çok akıcı İtalyanca'nın yanı sıra İngilizce ve kendi dillerini de çok rahat konuşabiliyorlar.

Tabii bütün bunların hepsi de çok iyi İtalyanca bilmiyor. Yukarıdaki görseldeki Tahira, Afganistan'daki savaştan kaçarak köye erleşti ve yöre halkından nakış öğrendi. Şimdi hem çıraklık yapıyor hem de dil becerilerini geliştirmeye çalışıyor. Yapmış olduğu iş İltica arayanlara yönelik Avrupa Entegrasyon programının da bir parçası.

Tüm bu olayları ele aldığımızda Lucano'nun açıklamaları oldukça umut verici "Bu hikayeyle dünyaya insanlık, umut ve ırkçılık karşıtlığı mesajları yaymayı umuyorum"

(resimde sağda Lucano)

"Diğerleri de görmelidir ki göçmenleri iyi karşılamak, hem mümkündür hem de onları ağırlayanlar adına faydalı olabilir.Bu politika köye yeni bir yaşam sundu. Fakirler arasında savaş tetiklemedi. Zenofobik histerilere ya da sahte spekülasyonlara yol açmadı. İlgili herkese yeni değerler kazandırdı."

Bu fonlarla zanaat atölyeleri açıldı ve yukarıda resmi olan Rawda gibi göçmenler, ölmekte olan bazı meslekleri öğrendiler ve yaptıkları el yapımı ürünler turistlere satılıyor.

Kocası ve kızıyla 5 yıl önce Somali'den Riace'ye gelen Rawda "Kendimi yabancı gibi hissetmiyorum. Ailem için yeni bir yaşam. Kızlarım Somali'de okula gidemiyordu. Şimdi şanslıyım onlara gelecek sunabiliyorum. Büyüyüp dünya vatandaşı olabilecekler." diyor.

Bir başka atölyeyi de İtalyan çömlekçi Franco işletiyor. Franco'dan yardım etmekten memnun gibi:

"Ben işe ilk başladığımda yerel çömlekçilerden eski teknikler öğrenmiştim. Şimdi orjinal eserlerimi uluslararası fuarlarda sergilerken aynı zamanda dünyanın her yerinden gelmiş olan bu insanlara becerilerimi öğreterek onların da iş bulmak için gerekli yetenekleri öğrendiklerine yardımcı olduğumu düşünüyorum"

Yukarıdaki görseldeki Osayomore ve Nicole çok zor yolculuk geçirdiler. İsyancı gruplar Libya'dan ayrılırken bu aileye saldırıyor. Kadın ve çocuklar teknedeyken isyancılar kurşun yağdırıyor baba ise sahilde saklanıyor. Sicilya'dan Palermo'ya varıyorlar ve kızları 9 gün sonra doğuyor.

Osayomore başından geçen olayları şöyle özetliyor:

"KARIM İÇİN ÇOK ENDİŞELENDİM TEKNEDE TEK BAŞINA ŞOKTAYDI VE GÜNLERCE BENDEN HABER ALAMADI."

Bu kadar çok göçmenin gelmesi sivil koruma ajansında çalışan Luca, (Yukarıda sol altta ) gibilerine olan talebi arttırırken Luca konuya açıklık getiriyor:

"Riace ve belediye başkanımızla gurur duyuyorum ama aynı zamanda gelecek için endişelerim de var. Çünkü her gün daha fazla kişi geliyor ve gereksinimleri oldukça fazla." Luca çok fazla mesai harcayarak herkese yardım etmek istiyor ve ekliyor "Gerekli fonların sağanmasıyla Riace'deki terk edilmiş ev sorunu çözülüyor ve birçokları kasabanın yeniden hayat kazandığını düşünüyor. Ama tabiki bazı kültürel sorunlar da var. Burada yaşayan her vatandaş da gelenleri hoş karşılamıyor"

Her göçmenin adaptasyonu da kolay olmuyor. Sheriffo Gambiya'dan geliyor. 10 ay önce İtalyan sahil güvenliği tarafından kurtarıldı ve Riace'nin üst bölgelerinden birine eşiyle yerleştirildi. Kendisinin hoş karşılındığını düşünüyor ama kalıcı bir iş bulmakta zorluk çekiyor. Şuan plajda turistlere bazı ürünler satarken hoşnutluğunu dile getiriyor fakat bir parçası da kırgın gibi

"Burada bir iş yok ve hükümetin erdiğ idestek bana ve eşime yetmiyor. İyi karşılanmış olabiliriz ama iş olanakları hem yerel halk için hem de göçmenler için yeterli değil. Direnmeye çalışıyorum Eşimin başka bir satıcıdan aldığı ürünleri tekrar satıyorum. Bu bölgede yeterince turizm yok. Neden olduğunu bilmiyorum."

Fakat Riace birçok göçmen için sığınılacak bir liman.

Nijerya'dan gelen 25 yaşındaki Esther "Ben buraya çok uzun ve zor bir yolculuktan geldim. Benim için çok tehlikeliydi. Ama en çok kızım için korktum. Riace ve belediye başkanı sayesinde kızımın daha güzel bir gelecek için şansı var." diyor.

Peki Riace diğerlerinin yapmadığı neyi yapıyor?

Bir göç uzmanı olan Manos Moschopoulos anahtarın belediye başkanı olduğunu söylüyor.

Avrupa İçin Açık Toplum İnsiyatifi'nin program memuru da olan Manos:

"Belediye başkanının bölgeyi gençleştirmek için uzun vadeli bir vizyonu vardı. Ve yeni gelen kişilerin kendilerini iyi hissetmeleri için gerekli liderliği gösterdi. Riace'nin modeli, göçmenlere yeni toplumlarına katılabilme şansı veriyor. Bu süreçte de kendilerini geçindirebilmek için aşırı boyutlarda ekonomik ve sosyal baskı altında kalmadılar. Bu sayede yerel dillerini öğrenerek yöre halkıyla etkileşime geçerek geleceklerine yönelik beceriler edinerek o toplumun bir parçası oldular."

Göçmenlerin ve mültecilerin ellerinden tutmanın binbir türlü yolu var. Elbette bazı sorunlar olacak fakat Lucano'nun da dediği gibi bahaneleri es geçip onlara hem yardımcı olup hem de kalkınmamıza neden yardımcı olmayalım? Hem de bunu yapabiliyorken?

Kaynak: bbc.com

En Çok Aranan Haberler