Galatasaray'dan olaylı bir biçimde Marsilya Kulübü'ne transfer olan Fransız futbolcu Franck Ribery, transferindeki bilinmeyenleri özel bir televizyon kanalına anlattı.
Galatasaray Kulübü'nden Şubat ayından bu yana hiç para alamadığını belirten Ribery, 13 Haziran'da sözleşmesinin fesh edilmesinin ardından 14 Haziran'da parasını alabildiğini, bu tarihten önce menajeri Bruno'nun defalarca yöneticilerle görüşmesi, mektup yollaması ve faks çekmesine rağmen ödeme yapılmadığını açıkladı.
Mart ayında kendisine kulübün borcu olmadığına dair imzalatılan kağıdı, o tarihte menajerinin olmayışı ve profesyonel alanda tecrübesiz oluşu nedeniyle imzaladığını belirten Ribery, yöneticilerin kendisine bu belgeyi üçkağıt ve yalan söyleyerek imzalattıklarını ancak belgeyi imzalamasına rağmen alacaklarının ödenmediğini söyledi.
Aynı belgenin Song'a da imzalatılmak istendiğini belirten Ribery, Song'un daha tecrübeli olduğu için bu belgeyi imzalamayı reddettiğini de sözlerine ekledi.
Şubat ayından bu yana sadece taraftar ve kulüp için oynadıklarını, takım içinde hiç kimsenin Şubat ayından bu yana para alamadığını belirten Ribery, takımdaki arkadaşları, teknik heyet ve Hagi ile ilgili iyi anılarla Türkiye'den ayrıldığını, taraftarı çok sevdiğini ve kendisini Ferrari diye çağırmalarını unutamayacağını söyledi.
Bülent Tulun ve altı ay önce birlikte çalışmayı bıraktığı eski menajerinin ailesinin oturduğu eve geldiğini ancak kendisi görüşmek istemeyince menajerinin cama vurarak arabasını beyzbol sopasıyla tahrip edeceğini söylediğini belirten Ribery, bu olay üzerine jandarmaya haber verdiğini ancak Türk taraftarlardan hiçbir tehdit almadığını açıkladı.
Galatasaray'dan ayrılmasının önceden planlanmış bir davranış olmadığını belirten Ribery, Marsilya Kulübü'nün teklifini ödeme yapılmamasından çok, yöneticilerin kendisine yalan söyleyemeleri ve güvenini kırmaları yüzünden kabul ettiğini de sözlerine ekledi.