HABER

Rıdvan olayında şok detaylar!

Rıdvan olayında şok detaylar!

Telekulak çetesinin, sevgilisini dinlettiği iddia edilen Rıdvan'a 'Pele', aşkına 'Maradona' dediği ileri sürüldü. Teknik takipte, Şeytan'ın birçok ünlü ismi daha dinlettiği görüldü


Birçok tanınmış ismin karıştığı telekulak skandalı büyüyor... Belçika polisi 2 yıl önce uyuşturucu çetesine ‘hizmet ediyor’ diyerek telekulak lideri M.Y.’nin ismini Türk Emniyeti’ne bildirdi.


Çetenin lideri M.Y.’yi uzun süre mercek altına alan polis, şebekenin birçok ünlü isimle ilişkisini tespit etti. 5 Bin dolar karşılığında özel hayatları kaydedip satan çetenin müşterileri arasında, Rıdvan Dilmen’in yanısıra iş dünyasının tanınmış isimlerinin de olduğu ileri sürüldü.


Şeytan lakaplı futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’in, teknik takibe takılan konuşmasında, çeteden kız arkadaşı N.Y.’yi 24 saat izlemesini istediği öğrenildi.


Dilmen’in ayrıca köşe yazarı sevgilisinin ağabeyi K.Y., babası N.Y. ve annesi S.Y.’yi de izlettiği ifade edildi. Rıdvan Dilmen’e Pele, kız arkadaşı N.Y.’ye de Maradona ismini takan çetenin, tüm telefon kayıtlarını iletişim elemanı F.B.’den aldığı öne sürüldü.


Ünlü yorumcunun, tanınmış bazı gazeteciler ile Süper Lig’de görev yapan teknik adamların telefon kayıtlarına da çete aracılığıyla ulaştığı iddia edildi.


Dün savcılığa bir kez daha ifade veren Dilmen serbest kaldı. Türk Ceza Kanunu’na göre, ‘Haberleşmenin Gizliliğini İhlal suçu’ işleyenler 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılıyor.


İstanbul polisi tarafından telekulak çetesine yönelik yapılan operasyonda, aralarında Fenerbahçeli eski milli futbolcu Rıdvan Dilmen ile ünlü işadamları ve bir GSM operetörü yöneticilerinin de bulunduğu 28 kişi gözaltına alınmıştı.


Geceyi, Organize Suçlar Şubesi'nde geçiren Dilmen, dün sabah savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Morali yüksek görülen Rıdvan, öğleden sonra ise Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne giderek soruşturmayı yürüten savcıya ifade verip evine döndü.


Dilmen'in N.Y.'ye bir cep telefonu hediye ettiği, dinlemeleri de bu telefon üzerinden yaptırdığı önü sürüldü. Çete üyelerinin de N.Y.'nin 18 ayrı telefon görüşmesini e-mail yoluyla Dilmen'e ilettiği belirlendi.


Çetenin, Dilmen'e "Pele", sevgilisi N.Y.'ye de "Maradona" takma adını taktıkları da teknik takibe takıldı. Dilmen'in ayrıca N.Y.'nin ağabeyi K.Y., babası N.Y., annesi S.Y. ile birlikte birçok kişinin telefonlarını hem sevgilisinin irtibatlarını öğrenmek, hem de kendisi hakkındaki dedikodulardan haberdar olmak amacıyla temin ettiği iddia edildi.


Eski Milli futbolcu ve TV yorumcusu Rıdvan Dilmen'in çeteye dinlettirdiği kişiler arasında işadamları, işkadınları, gazeteciler, spor muhabirleri, eski milli futbolcular, antrenörler, eski kulüp yöneticilerinin de bulunduğu öne sürüldü. Dilmen'in, "Dilmen Sportif Hizmetler" adına kayıtlı cep telefonunu kullanan kız arkadaşı N.Y.'nin telefon kayıtlarını ve aralarında bir ilişki olduğundan şüphelendiği Volkan isimli kişinin telefon dökümlerini elde ettiği iddia edildi.


Rıdvan Dilmen'in avukatı Serdar Ölmez, müvekkili hakkındaki iddiaları reddetti. Avukat Ölmez, "Değil Tanju hiç kimseyle ilgili dosyada telefon dinlemesi yok. Müvekkilim, bu işlerden anlamadığı için birileri tarafından kullanılmak istenmiş. Rıdvan Dilmen, yanlış kişilerle arkadaşlık kurduğu için mağdur" diye konuştu.


Rıdvan Dilmen'in çete lideri M.Y.'e 3 numara daha verdiği ve bunların araştırılmasını istediği öğrenildi. Dilmen'in "3 tane numara var bunlarla ilgili bilgi istiyorum. Bu iki şahıs arasında bir görüşme veya mesaj var mı öğrenmem gerek" dediği öne sürüldü. Y.'nin de "Pele şimdi sen bunların ne mesajlaştığını mı görmek istiyorsun yoksa mesajlaşıyorlar mı onu mu görmek istiyorsun" şeklinde konuştuğu iddia edildi.


Rıdvan Dilmen'in, Tanju Çolak'la ilgili olarak çete lideri ile yaptığı telefon kayıtları da iddialardan! Dilmen'in sevgilisiyle ilgili kendisini uyaran Tanju'yu çeteye dinlettirdiği öne sürüldü.


Tanju'nun kimlerle konuştuğunu öğrenmesini istediği ve "Bir şeylerle uğraşıyor bak. Biraz önce bazı gazetelerden aramışlar. N.Y.'yi soruyorlar. Yani anladın mı bişeyler çeviriyor bu ... Beni aradı bu bir ay önce. Ya dedi sen bi kızla birlikteymişsin dedi çok konuşuluyor sağda solda bu gazetecilere de ben söyledim yazmayın diye dedi. Sen neyi araştırıyorsun dedim. Ya bak yarın birgün bişey olduğu zaman sana konarım dedim" dediği iddia edildi. Y.'nin de Dilmen'e "Ona birisi yerleştirmiş baba, Maradona'yla beraber olduğunu... 3. şahıstan şüpheleniyorum da kim olduğunu daha çözemedim o da kendi kafasına göre araştırıyor" şeklinde cevap verdiği ileri sürüldü.


Polisin teknik takibine takılan telefon görüşmelerinde çetenin, yakalanmaktan korktukları da ortaya çıktı. Çete üyesi Z.Ç.'nin, bir telefon görüşmesinde "Biz var ya aynı Ergenekon gibi patlayacağız biliyor musun? Bir hapis yüzü görünüyor bana" dediği öne sürüldü.


İstanbul polisinin yaptığı yasadışı dinleme çetesine yönelik takibin, Emniyet Genel Müdürlüğü Frankfurt Emniyet Ataşeliği tarafından 18 Eylül 2007'de, Belçika Federal Polis tarafından da 26 Eylül 2007'de İstanbul'a gönderilen yazı ile başladığı ortaya çıktı. İddiaya göre söz konusu çete, Belçika'da uyuşturucu işi ile uğraşan S.A.'nın, birlikte uyuşturucu ticareti yaptığı M.G. tarafından 290 bin euro dolandırılması üzerine deşifre oldu. Zehir tüccarı S.A.'nın, çete üyesi olan eski asker Z.Ç.'den, M.G.'nin dinlenmesi için yardım istediği ileri sürüldü. Yapılan teknik ve fiziki takip sonucu S.A.'nın da telekulak çetesine üye olduğu anlaşıldı.


Polisin teknik takibine, 1. sınıf emniyet müdürü C.P. de takıldı. Bir dönem İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan ve halen APK uzmanı olarak görev yapan C.P.'nin, çete lideri M.Y.'yi polisin asayiş uygulamalarından haberdar ettiği ileri sürüldü. C.P.'nin, M.Y.'yi çeşitli zamanlarda "Etiler'de polis uygulaması var", "Zincirlikuyu'da ekip var, ara yoldan geçin", "Sorun olursa beni arayın" diye uyardığı ortaya çıktı.


Bir tatil yöresinde otel işleten A.D.'nin de, ruhsat alması konusunda sorun çıkartan belediye başkanı M.Y.'yi dinlettirdiği iddia ediliyordu. A.D.'nin, çete lideri M.Y.'ye otelle ilgili olarak polisin operasyon yapacağını söylediği, M.Y.'nin de bunu 1. sınıf emniyet müdürü C.P.'ye aktardığı ileri sürüldü. Yine iddiaya göre C.P., bu operasyonu engelledi.


Liderliğini M.Y.'nin yaptığı telekulak çetesinin, 17 Nisan 2008 tarihinde işadamı M.G.'yi kaçırdığı da iddialar arasında... Kendisini MİT'çi olarak tanıtan ve sahte bir MİT kimliği gösteren çete üyelerinin, işadamı M.G.'yi başına çuval geçirerek kaçırdığı öne sürülüyor. M.G.'nin, villasını sattığı P.B.'den geri alarak başkasına vermesi için tehdit edildiği ve darp edildiği de bir başka iddia...

En Çok Aranan Haberler