HABER

Risk anne karnındayken başlıyor

Çevresel faktörler de lösemiye neden olabiliyor!

Risk anne karnındayken başlıyor

Halk arasında ‘kan kanseri’ olarak bilinen, çocukluk çağı kanserleri arasında ilk sırada yer alan lösemide son yıllarda artış yaşanıyor. Büyük oranda genetik faktörlerin sorumlu olduğu hastalığa bazı çevresel faktörler de yol açabiliyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat “Endüstrileşmiş bir dünyada çocukların daha anne karnındayken kimyasal maddeler, radyasyon, ultraviyole ve enfeksiyon gibi çevresel faktörlerin etkisine daha fazla maruz kalıyor olmaları artışta bir neden olarak düşünülebilir” diyor. Prof. Dr. Cengiz Canpolat, 2-9 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, hastalıkta risk faktörlerini anlattı, lösemide erken teşhis ve tedavide en yeni gelişmelerle başarı şansının yüzde 90’ın üzerine çıktığını söyledi.

Çocuklarda en sık 2-5 yaşları arasında görülen ve çocukluk çağı kanserleri arasında yüzde 30 ile ilk sırada yer alan lösemi birçok belirti ile kendini belli eden bir hastalık. Anne babalar çoğunlukla bacaklarda darbeye bağlı olan seyrek çürüklerden ve karaciğer, dalak, lenf bezlerinde büyümeden endişeye kapılabilse de bu belirtiler her zaman lösemi olduğu anlamına gelmiyor. Ancak bazı işaretler var ki işte o durumda ‘alarma geçmek’ şart! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat “Anne babalar uzamış ve nedeni belli olmayan ateş, uzun süren halsizlik, çocuğun renginin aşırı solması, vücudun travmaya açık olmayan yerlerinde morluklar veya “peteşi” denilen küçük kılcal kanamaların görülmesi, nedensiz kol ve bacak ağrılarının olması durumunda alarma geçmeli ve çocuklarını hemen bir hekime getirmelidirler” diyor.

Son yıllarda artıyor

Löseminin nedenleri henüz tam olarak bilinemese de büyük oranda genetik faktörler rol oynuyor. Ancak genetik yatkınlık ve bazı kalıtsal hastalıkların yanı sıra, yüksek oranda radyasyona maruz kalma, benzen ve türevleri (balivs), böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar ve bazı viral hastalıkların hep birlikte lösemiye neden oldukları tahmin ediliyor.Prof. Dr. Cengiz Canpolat, çocukluk çağı kanserlerinin ve bu kanserler arasında birinci sırada yer alan löseminin son yıllarda arttığını belirterek “Yetişkinlerdeki kanserlerin büyük bir kısmının çevresel zararlı faktörlerin hücre DNA'sı üzerinde oluşturduğu etkiye bağlı mutasyonlar sonucu ortaya çıktığı bilinirken çocuklarda lösemiyi bu nedenlere bağlamak için elde yeterli veri yoktur. Ancak endüstrileşmiş bir dünyada çocukların daha anne karnındayken bu zararlı çevresel faktörlerin (Ultraviyole, kimyasal maddeler, Radyasyon, enfeksiyon etkenleri) etkisine daha fazla maruz kalıyor olmaları bir neden olarak düşünülebilir” diyor.

Destek tedavisi çok önemli

Son yıllarda teknoloji ve tıptaki gelişmeler sayesinde erken tanı ve uygun tedavi ile iyileşme şansının oldukça yükseldiğini, çocukluk çağı lösemisinin tüm tipleri bir araya konduğunda yüzde 75 olasılıkla tam iyileşme sağlanabildiğini belirten Prof. Dr. Cengiz Canpolat, akut löseminin günümüzde yüzde 90’ın üzerinde tedavi şansı olabildiğini söylüyor. Lösemide erken teşhis ise tam anlamıyla hayat kurtarıyor. Tedavinin geciktirilmeden ve mutlaka kanser tedavisinde deneyimli uzman bir ekibin bulunduğu tam donanımlı merkezlerde yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Cengiz Canpolat, tüm destek birimlerinin hastanede bulunmasından ilaçların steril bir ortamda hazırlanıp hastaya verilmesine dek bir çok faktörün etkili olduğun belirterek “İlaçların yan etkileri ile mücadele etmek de aynı derecede önem taşır. Hastaya destek tedavisi verilmesi, enfeksiyonlara zamanında antibiyotik başlanması, kan ürünü desteğinin zamanında verilmesi çok gerekir” diyor. Fiziksel tedavi kadar çocuk ve ailesine yönelik psikolojik tedavi de büyük önem taşırken, Prof. Dr. Cengiz Canpolat löseminin uzun sürede tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, bu süreçte tedaviden kopmamayı sağlamak ve ruhsal dinginliği gerçekleştirmek amacıyla psikolojik yardım da verilmesi gerektiğini vurguluyor.

En Çok Aranan Haberler