Beykoz Kanlıca'daki yalılarında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırı tadilat yaptırdığı iddiasıyla iş adamı Rıza Sarraf, eşi Ebru Gündeş Sarraf ve bu işleri yaptığı belirlenen Hakkı Süha Gökdemir'in 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
MAHMUT TANAL DA İZLEDİ
Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Rıza Sarraf ve eşi Ebru Gündeş Sarraf'ın avukatları, sanık Hakkı Süha Gökdemir, şikayetçiler İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesi Hüseyin Sağ ve CHP İstanbul İl Sekreteri Hakkı Sağlam katıldı. Duruşmayı, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da izledi. Duruşmada savunmasını yapan sanık Gökdemir, Rıza Sarraf'ın yalıları satın aldıktan sonra kendisinden tadilat yapılmasını istediğini belirterek, "Ben de inşaatmühendisi olduğum için 116 ada 5 parsel için izin alabileceğimi söyledim.
'4 AY SÜRE VERDİLER'
Bana vekaletnameyi sanık Ebru Gündeş verdi ancak konuşmaları Rıza Sarraf ile yaptım. Boğaziçi İmar Müdürlüğüne müracaat ettim ve izin aldım. İzin aldıktan sonra basit onarım için 4 ay süre verdiler. Bu sürede basit onarım yapıldı. Bu sırada ben yalının içinde bulunmadım. Bu işi yapan kişiler taşerondur. Bunları tanımıyorum ve herhangi bir bağlantım yoktur" diye konuştu.
Şikayetçi Hakkı Sağlam, sanıkların İmar Kanunu'na aykırı yapı inşa ettiklerini savunarak, "Suça konu yer, Türkiye'nin ve dünyanın göz bebeği olan İstanbul Boğazı'dır. Burası bize önemli bir miras olarak kalmıştır. Sanıklar, bilerek ve isteyerek bu suçu işlemişlerdir. Tarihi esere zarar vermişlerdir. Bu zararın giderilmesini, sanıkların da cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
'İDARİ PARA CEZASI KARARI VERİLMİŞTİR'
Hüseyin Sağ, Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkililerinin suç duyurusu yapıldıktan bir gün sonra yalıya, ertesi gün de savcılığa gittiklerini belirterek, "1 ay sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi encümenince yıkım ve idari para cezası kararı verilmiştir. Ancak bu yıkım ve idari para cezası uygulanmamıştır. Bir yıl olmasına rağmen suça konu yer, eski haline getirilmemiştir" ifadelerini kullandı.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Dara Kırmızıtoprak ise sanık Rıza Sarraf'ın iki villanın tadilatında iç mimarlık yapması için kendisiyle irtibat kurduğunu dile getirerek, yalılarda fiziki müdahalede bulunmadığını, projeye konu anormal bir durum da görmediğini söyledi.
Ara karar Mahkeme, usulüne uygun çağrı kağıdına rağmen geçerli bir mazeret bildirmeden duruşmaya gelmeyen sanık Rıza Sarraf'ın, bir sonraki celse zorla getirilmesine karar verdi. Sanık Ebru Gündeş Sarraf'a duruşma gününü bildiren davetiye çıkarılmasına karar veren mahkeme, bir sonraki celse mazeret bildirmeden gelmemesi halinde zorla getirileceği ihtarının çağrı kağıdına yazılmasına hükmetti.
Mahkeme, İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan, Beykoz Kanlıca Mahallesi 23 pafta, 116 ada, 4-5 parseller üzerindeki yalıların tescile esas tüm belgelerinin gönderilmesini istedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğünden de yalıların eski haline getirilip getirilmediği hususunda bilgi isteyen mahkeme, duruşmayı erteledi.
‘BİNANIN YÜZDE 90’I KAÇAK’
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, duruşmanın ardından adliye bahçesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de bazı kesimlere hukukun dokunamadığını savundu. Tarihi kültürü korumanın 80 milyon vatandaşın görevi olduğunu ifade eden Tanal, davanın takipçisi olacaklarını ve hukukun verdiği imkanları kullanacaklarını kaydetti. Hüseyin Sağ da Rıza Sarraf'ın bu suçu ikinci kez işlediğini aktararak, "Kanlıca'da binanın tamamını yıkmıştır. Binanın yüzde 90'ı kaçaktır. Onunla ilgili de suç duyurumuzu yaptık. 6 No'lu kurul tespitlerini yaptı. Muhtemelen oraya da dava açılacak. O davadan da yargılanacak. Hiçbir geçerli sebep sunmadan mahkemeye gelmeyen Rıza Sarraf hakkında da zorla getirilme kararı çıktı. Bunu da önemli buluyorum. Ebru Hanım yurt dışındaymış. Konseri varmış Batum'da. O da bir daha ki mahkemeye hazır olacak" diye konuştu.
AA