Olay, perşembe akşamı Çarşı Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, valilikte temizlik görevlisi olarak çalışan Özlem Dursun, evine gelirken bakkala uğradı. İnşaat işçisi Ramazan Dursun da bu sırada balkondan gördüğü eşine, eve dönünce "Telefonla konuşmak için mi bakkala girdin?" diyerek bağırdı. Ramazan Dursun, müzik sesi açarak küçük yaştaki 3 çocuğunun gözü önünde, eşini otomobil jantı ile başına vurarak darbetti ve bıçakladı. Eşinin yaralı haldeki fotoğraflarını çeken Dursun, 'Kızını yaraladım, başında ölmesini bekliyorum, gel al' yazarak, WhatsApp üzerinden kayınvalidesine gönderdi.
İnşaat işçisi Ramazan Dursun'un otomobil jantı ile dövüp bıçakladıktan sonra hastanede 1 gün sonra hayatını kaybeden eşi Özlem Dursun'un kardeşi Yasin Sancar yaşananları anlattı. Olay günü ablasının KADES uygulamasını kullandığını söyleyen Sancar, "Polisler geliyor. Onu aşağıya indiriyor, ancak ne olduysa yine eve geri dönüyor. Sonra olaylar yaşanıyor. Onun evde bir odası var, enteresan el aletleri var. Müziği son ses açarak ablamı evde fena şekilde darp etmiş. Bu cani darbettikten sonra fotoğraf çekiyor hem kendisinin hem de ablamın, arkadaşlarına atıyor, altına da yine ölmedi gibi bir açıklama yapıyor. Bize de bu fotoğrafları gören annem bana ulaşınca ben hemen eve geldim. Ben olayı duyup eve çıktığımda ablam yerde yatıyordu" diye konuştu.
Bu olayların defalarca yaşandığını anlatan Sancar, "Ablam kadın sığınma evine de gitti ancak geldi, yalvardı eve geri döndü. Ben geldiğimde ablam yatak odasındaydı ama çekilen fotoğraflarda ablam el aletlerinin olduğu odadaydı. Tahminimce bu olayı farklı boyutlara çekecekti ama ekipler gelince amacına ulaşamadı. Eşim beni aldatıyor gibisinden ifade vermiştir tahminimce. Namus cinayeti süsü vermeye çalıştı. Hastanede pansuman odasında karşılaştım onunla. Kendimi tutamadım 'insan olamazsın' dedim. Bana 'seni de geleceğim, öldüreceğim' diyerek tehdit etti" dedi.
Özlem Dursun'un komşusu ve arkadaşı Elif İsmailoğlu da, "Evden saat 21.00 sıralarında yüksek bir müzik sesi gelmeye başladı. Müzik sesi kesildikten 5-10 dakika sonra polis arabası gelince bir şey olduğunu anladım. Daha önce de bazı olaylar yaşandı ve kadın sığınma evine gitti ama barışarak tekrar evine geri döndü. 16, 10 ve 1,5 yaşında 3 çocuğu var. Ara ara yine tartışmaları oluyordu ama bu boyutta bir tartışma hiç olmamıştı. O cani duyduğum kadarıyla 'karım beni aldattı' diyerek temize çıkmaya çalışıyor.
Özlem asla öyle bir kadın değil. Kendi üzerini jiletliyor ve çocuğuna fotoğraf çektiriyor. Kadının kafasına spor ağırlıkları ile vura vura öldürdüğünü duyduk. Evim hemen Özlemlerin evin karşısında. Olay yeri incelemeye gelen polis içeri girdiğinde, bir polis içerde nasıl bir tablo gördüyse cama çıkarak 'ona kelepçe vurun onu kafese tıkın' deyince Özlem'i öldürdü bu dedim. Bu insanların psikopatların, gerçekten idam edilmesi gerekiyor. İnşallah adalet yerini bulur. O cani en ağır cezayı alır, o kız rahat uyur. Komşuluk yapamadık, sahip çıkamadık, derdini anlayamadık. Onu dinleseydik böyle olmazdı" ifadelerini kullandı.
Hayatını kaybeden Özlem Dursun için ise Sahil Camii’nde ikindi namazı sonrası cenaze namazı kılındı. Ramazan Dursun’un annesi Melek Dursun camideki tabutun başına gelerek "O geberseydi de seni götürmeseydi" diye ağıtlar yaktı. Bunun üzerine kalabalıktakiler de "Şimdi mi aklına geldi" diyerek kendisine tepki gösterdi. O tepkiye karşılık kayınvalide Melek Dursun, "Ben burada can acısı çekiyorum. Kim söyledi gösterin onu bana, oğlumdan beter katliam çıkartırım" dedi. Tabutun başından ayrılan kayınvalide daha sonra Özlem Dursun’un annesi Saadet Karabulut ile tartışmaya başladı. Tartışma büyümeden vatandaşlar tarafından Melek Dursun sakinleştirilmek üzere uzaklaştırıldı. Cenaze namazının ardından Özlem Dursun’un cenazesi gömülmek üzere Atmeydanı mahallesindeki Rize Belediyesine ait kabristanlığına götürüldü.
Ramazan Dursun’un kızı Özlem Dursun’u darp ettikten sonraki fotoğraflarını Özlem Dursun’un telefonuyla kendisine attığını söyleyen anne Saadet Karabulut yaptığı açıklamada "Kızımla dertleşiyorduk, aralarında sıkıntı olduğunu biliyordum. Birkaç defa daha işkence yaptı ona. Her defasında 'Bir daha yapmayacağım' dedi, onu ikna etti. Kızım da 'anne çocuklarımı bırakamam' diyerek geriye gitti. Bizi de tehdit ediyordu, ‘Kızının cesedini elimden alacaksın ‘diye. Ve dediğini de yaptı. Bu akşam bana Özlem’in telefonundan Ramazan kızımın yaralı haldeki fotoğraflarını attı. O fotoğrafı görünce çığlık attım, evin içerisinde aklım bitti. Hemen karakola haber verdim. Ben kızımı hastanede gördüm. Kızım olay günü KADES'e çağrı yapmış. Ama Ramazan çocukları evde rehin almış, ‘Yukarıya gelmezsen çocukları öldürürüm ‘diye tehdit etmiş. Kızım da mecbur eve geri dönmüş. En son kızımla olayın olduğu gün konuştum. Torunumu okuldan almıştım, ona haber verdim eve götür dedi. Her gün 5'te bana bir mesaj atardı 'İşten çıktım şunu yapıyorum 'diye, o gün 8'e kadar bana hiçbir şey yazmadı. 8'i 40 geçe bana mesajlar gelmeye başladı, kızımın yaralı fotoğrafları atıldı. Kızımı en son acilde gördüm. Ben bir anneyim. Onun en ağır cezayı alması için elimden geleni yapacağım. Sen bu acının bedelini ödeyeceksin” şeklinde konuştu.
*Cani eş, Ramazan Dursun
(DHA)