Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Okay Pekşen'in başkanlığındaki bir grup araştırmacı, Rize'nin İkizdere ilçesinden başlayarak Çamlıhemşin ve Hemşin ilçelerini kapsayan arkeolojik kazılarda Bozkurt kavimlerine ait olduğu düşünülen 3 bin yıllık kaya resimleri buldu.
Rize’de 2022 yılının eylül ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile İkizdere ilçesinde başlayıp, Çamlıhemşin ve Hemşin ilçelerinde devam edecek olan arkeolojik yüzey çalışmalarında, kale kalıntıları, yerleşim yerleri ve bölgede Bozkurt kavimlerine ait olduğu düşünülen 3 bin yıl öncesine ait kaya resimleri bulundu. Bölgede sık orman dokusu içerisinde 4 metre uzunluğundaki kayalara boyama yöntemi ile işlenmiş, 4 silahsız atlı tasvirlere ve Türk toplumunun önemli simgelerinden olan kaya üzerine resmedilmiş hayat ağacı sembollerine ulaşıldı.
Doç. Dr. Okay Pekşen, “Boyama usulü yapılan kaya resimlerini Karadeniz’de ilk kez gördük. Artvin yakınlarında çizme yöntemi ile yapılmış olanları var. Kaya resimleri genellikle 3 üslup ile yapılmaktadır. Boyama, vurma ve çizme yöntemleridir. Boyama üslubu ile yapılmış olan kaya resimleri, dünya genelinde de en az rastlanan örneklerden bir tanesidir. Çünkü boyanın çok çabuk tahrip olabilmesi, iklim koşullarına çok fazla maruz kalınca kaybolabiliyor. Bundan dolayı çok fazla tercih edilmez. Bölgede bulduğumuz kaya resimleri, Karadeniz Bölgesi’nde bilinen ilk örnektir. Buna benzer örnekler Anadolu coğrafyasında açık havada değil, mağaralarda görebiliyoruz. Bunun haricinde Kazakistan coğrafyasında başlamak üzere Azerbaycan’a kadar farklı üsluplar ile kaya resimlerine rastlıyoruz” diye konuştu.
İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz ise yapılan çalışmanın turizmi destekleyeceğini ifade ederek, “Bu projeyi ben çok önemsiyorum. İkizdere’nin bugüne kadar yüzeysel olarak tarihi araştırması hiç yapılmadı. Biz hep bunu söylüyoruz. Rize’de de artık bunun farkına varıldı. Turizm master planı ile İkizdere gündeme geldi. İkizdere’nin çok eskiye dayanan bir tarihi var. Bu noktada bizim kumumuz, denizimiz ve güneşimiz yok. Burada coğrafyamız, tarihimiz ve kültürümüz var. Bunu da bir akademik tabana oturtmak istiyoruz. Bu çalışma, gelişen turizmin altyapısı olacak. Çünkü turizm hikaye sever. Hocamızın dediği gibi selfie turizminden hikaye ve öykü turizmine dönüşeceğiz. Çünkü insanlar bölgeye geldikleri zaman oluşan hikayeleri yerinde görmek ister ve milattan önce 2 bin ve 4 bin tarihleri arasında yaşanmışlık var bu bölgede. Her zaman anlatılanlar vardı. İkizdere’de yeşilimiz ve doğamız var buna ek olarak kültür varlıklarımızı koyacağız. Geçmiş dönemde yaşanmışlıkların altyapısını oluşturacak bir çalışma” dedi. (DHA)