Şırnak'ın Uludere İlçesi, Gülyazı ve Roboski Köyü'nde yaşayan ve Irak'a kaçakçılığa giden 19'u çocuk, 34 köylünün 28 Aralık 2011 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait iki savaş uçağının bombalaması ile hayatlarını kaybetmelerinin üzerinden sekiz yıl geçti.
Saldırıda hayatını kaybeden 34 kişi için inşa edilen anıt mezarda düzenlenen anma törenine HDP Eş Başkanı Sezai Temelli ve milletvekilleri katıldı.
Temelli konuşmasında Türkiye Cumuhuriyeti tarihinde birçok katliamın meydana geldiğini, bunlarla yüzleşilmediği için Roboski Katliamı'nın yaşandığını söyledi.
BBC Türkçe'nin telefonla görüştüğü Ferhat Encü ise sekiz yılda yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Katliamı yapanlar cezasızlıkla ödüllendirilirken, devletin soruşturması ve mahkemelerinden geçmeyen tek bir Roboskili aile kalmadı."
Ailelerin yedi yıllık hukuki mücadelesi netice vermedi. Davada kimse yargılanmazken, son noktayı Haziran ayında AİHM koydu ve gerekli iç hukuki yollarının tüketilmediğini belirterek, Roboski davasını kabul edilemez buldu.
Roboski'deki hava saldırısında kardeşi Serhat ile birlikte 27 akrabasını kaybeden HDP'nin Şırnak eski milletvekili Ferhat Encü, sekiz yıllık süreçte Roboskili ailelerin adalet beklentisinin darbe aldığını, travmayı hala atlatamadıklarını söyledi.
Encü, "Aileler, çocuklarının parçalanmış bedenlerini battaniyelere, çuvallara sararak katır sırtında taşıyıp hastaneye götürdüler, olayın ilk anından itibaren yaşanan travma hala geçmiş değil. Annelerimiz siyah matem elbiselerini çıkarmadı daha. Bu olay sadece aileler için değil, yöredeki insanlar için de büyük bir travma. Bu korkunç katliamın sorumlularının bulunup yargılanmayışı da devlete karşı öfkenin ortaya çıkmasına neden oldu" dedi.
Kardeşi Serhat Enci ile birlikte 27 akrabasını kaybeden HDP eski milletvekili Encü, sekiz yıllık süreçte Roboski ailelerin çok net talepleri olduğunu belirterek, bunları şöyle aktardı:
"Adalet, faillerin yargılanması ve devletin ailelerden özür dilemesini istedik. Roboski aileleri bu talepler için bir mücadele başlattı ama devlet onları görmezden gelerek bu taleplerini tazminatlarla, kan paralarıyla susturmaya, bastırmaya çalıştı."
"Siyaseten bu sorunu çözecek herkesin kapısını çaldık ama acımız katmerleşerek bugünlere geldik" diyen Encü, devletin aileleri susturmaya çalıştığını, birçoğunun doğrudan ve dolaylı tehditlerle karşı karşıya kaldığını söylüyor.
Hakkında fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin teklif 20 Mayıs 2016'da Meclis'te kabul edildi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında HDP'li vekillere yönelik başlayan operasyonda, HDP'nin eş genel başkanlarıyla birlikte aynı gece Ferhat Encü de gözaltına alınıp tutuklanan milletvekillerinin arasındaydı.
'Silahlı terör örgütü üyesi olmak' ve 'örgüt propagandası yapmak' suçlamasıyla tutuklanan Encü, 22 yıla kadar hapis cezası istemi ile yargılandı.
Dört ay sonra tahliye edildi ama iki gün geçmeden savcılığın itirazıyla tekrar cezaevine konuldu ve 4 yıl 7 ay hapis cezası aldı.
6 Şubat 2018'de milletvekilliği düşürüldü ve 14 Haziran 2019'da Kandıra Cezaevi'nden tahliye edildi.
Ferhat Encü hapsiteyken, OHAL döneminde kapatılan Roboski-Der'in sözcüsü olan kardeşi Veli Encü de 'örgüt üyesi olmak' suçlamasıyla 24 Mayıs 2019'da tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
Ferhat Encü, Roboskili ailelerin sözcüsü olarak mücadele ettikleri için cezalandırıldıklarını ileri sürdü:
"Katliamı yapanlar cezasızlıkla ödüllendirilirken, devletin soruşturması ve mahkemelerinden geçmeyen tek bir Roboskili aile kalmadı. Bütün aile bireyleri hakkında soruşturmalar, davalar açıldı, hapis ve tazminatlarla cezalandırıldık. AİHM'den red kararının çıkartılması da devletin siyasi baskısıydı."
Ferhat Encü kardeşi Veli'nin Roboski davasını yeniden canladırmak istediği için kumpaslarla tutuklandığını iddia etti.
Encü "Siyasi iktidar ve devlet yetmiyormuş gibi, mazlumun yanında olması gereken hukuk mekanizmasıyla da mücadele ettik. Elbette biz onların devletten, iktidardan bağımsız olmadığını düşünüyoruz" dedi.
Sekiz yılda bir şey elde edemediklerini söyleyen Ferhat Encü, failler cezalandırılıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
"Devletin de Roboski ile yüzleşmesi gerekir, Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın biz ailelere vermiş olduğu sözü yerine getirip korkunç katliamla yüzleşmesi gerekiyor, eğer onun da sorumluluğu yoksa, asıl sorumluları yargı önüne çıkmasını sağlamalı. Ama sorumlular yerine sekiz yıl boyunca yargılananlar Roboskili aileler oldu. Biz yine de mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz."
AİHM'in kararından sonra 2012 yılında başlayan Roboski davası için hukuk yolları tükendi. Yeni bir davanın açılması için yeni delillerin olması gerekiyor.
AİHM'in kararı üzerine aileler yeni bir hukuki süreç başlatmak için arayışa geçti. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı olan Berat Albayrak, katıldığı bir televizyon programında olayda Fethullah Gülen yapılanmasının izleri olduğunu söyleyerek "Uludere konusunun tekrar inceleneceğini düşünüyorum" demişti.
Albayrak'ın sözleri açılacak yeni dava için delil olarak sunuldu. Roboski aileleri, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na Haziran ayında başvuru yaparak, yeni delil ile soruşturmanın yeniden açılmasını talep ettiler. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı "yetkisizlik" kararı verdi ve dosyayı Uludere'ye gönderdi. Aileler altı aydır savcılığın dosyayı incelemesini bekliyor.
Hukuki süreç, saldırıdan on gün sonra, yani 8 Ocak 2012'de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'gizlilik kararı' verdiği soruşturmayla başladı.
Mart ayında Meclis İnsan Hakları Komisyonu saldırı ile ilgili inceleme yapıp rapor hazırladı ve olayın 'kasten yapıldığına dair' bir delil elde edemediklerini açıkladı.
Bir yıl sonra, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, "taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı" soruşturma dosyası hakkında görevsizlik kararı verip dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi.
Genelkurmay Askeri Savcılığı da 7 Ocak 2014 tarihinde dosyada şüpheli olarak adı geçen Tümgeneral İlhan Bölük, Korgeneral Yıldırım Güvenç, Albay Aygün Eker, Tuğgeneral Halil Erkek ve Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu hakkında "kovuşturmaya yer olmadığı" yönünde karar verdi. Roboski aileleri bu karara karşı yaptığı itiraz reddedildi.
2014 Temmuzu'nda 1108 gibi rekor sayıda avukatla dava Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. 53 başvurucudan üçünün eksik vekalet belgesi belirtilen sürede tamamlanmadığı için AYM 24 Şubat 2016'da başvuruyu reddetti.
Bu karardan sonra 281 başvurucu ile Roboski davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşındı. AİHM, dosyayı 'iç hukuk yolları tüketilmediği için' kabul edilemez buldu ve 2012 yılında başlayan hukuki yollar 17 Mayıs 2019 tarihinde AİHM'in verdiği karar ile tükendi.
Ailelerin beklentisi, Haziran ayında yeni delil varlığı ile yaptıkları başvurunun kabul edilmesi ve dava sürecinin sil baştan yeniden başlaması.