HABER

Rohingya Müslümanları vahşeti anlattı

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Rohingya Konseyi'nden Kla Kyaw ve Anita Schug, "Myanmar'da ordu ve aşırıcı Budistler, silah ve palalarla köylere girip canlı canlı yakıyor, mayınla pusu kuruyor. 3 bin kişi öldü" dedi. Öte yandan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) uydu görüntüleri ile Arakan'da en az 10 büyük yangın tespit edildiğini belirterek, Myanmar hükümetinden yangınların nedenini ve insan hakları ihlalleri iddialarının incelenebilmesi için bölgeye giriş izni verilmesini talep etti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından yayımlanan raporda, 25 Ağustos'ta polis noktalarına yapılan saldırıların ardından bölgede 2 büyük yangın tespit edildiği, 28 Ağustos'ta da sabah saatlerinden itibaren 8 ayrı noktada yangınların görüldüğü belirtildi.

Yağmur sezonu olması ve çözünürlük sorunları gibi nedenlerle tespit edilenden çok daha fazla yangın olduğunun tahmin edildiği kaydedilen raporda, "HRW, yangınların tespit edildiği noktaların, köylerin yaşayanlarla birlikte yakıldığı iddia edilen haberlerdeki mekanlarla aynı olduğunu belirledi." ifadesi kullanıldı.

Yangınların Rathedaung ve Maungdaw kasabaları civarındaki köylerde tespit edildiği vurgulanan raporda, Taung Pyo Let Yar köyünden Bangladeş'e kaçan ve köylerinin yakıldığını, birçok kişinin öldürüldüğünü iddia eden görgü tanıklarının ifadeleriyle uydu görüntülerindeki yangın yerlerinin örtüştüğü kaydedildi.

YANGINLAR 2012 VE 2016'DAKİLERLE BENZER

Raporda yangınların mahiyeti konusunda kesin bir tespitte bulunulamayacağı vurgulandı ancak söz konusu yangınların 2012 ve 2016'da Rohingyalara karşı gerçekleştirilen geniş çaplı kundaklama olaylarıyla büyük benzerlik gösterdiğine işaret edildi.

HRW, güvenlik güçlerine yönelik saldırıların insan hakları ihlallerine gerekçe olamayacağını belirterek, Myanmar hükümetinden ihlallere son vermesini ve bölgede inceleme yapılmasına izin vermesini istedi.

Kuruluşun daha önce yayımladığı raporda, Ekim 2016 ile Mart 2017 arasında ordunun baskıları ve insan hakları ihlalleri sonucu 87 binden fazla Rohingya'nın Bangladeş'e sığındığı, köylerinin yakıldığı, taciz ve tecavüzler yaşandığı açıklanmıştı.

ROHİNGYA MÜSLÜMANLARI VAHŞETİ ANLATTI

Hollanda merkezli Rohingya Konseyi’nin başkanı Dr. Hla Kyaw ve sözcüsü Dr. Anita Schug bölgede yaşanan insanlık dramını Gazete Habertürk'ten Nalan Koçak'a anlattı...

Bölgedeki son durumu anlatabilir misiniz?

Dr. Kyaw: Çok korkunç. Bütün Arakan’da güvenlik güçleri ve aşırıcı Budistler Rohingya köylerini yakıyor. Büyük göç dalgaları yaşanıyor. Yangınları söndürmeye giden Müslümanlara da ateş açıyorlar.

Dr. Schug: Ordu şiddetin boyutunu artırıyor. Neredeyse her gün 20 köyü yakıyorlar. Annemin köyünü de yerle bir etmişler. Teyzelerim oradaydı, ne haldeler bilmiyorum. Her geçen gün bölgeden haber almak da zorlaşıyor çünkü Myanmar yönetimi telefon hatlarını kesiyor.

‘PALALARLA SALDIRIP ROKET VE MAYINLA PUSU KURUYORLAR’

Hayatını kaybedenler ve yaralılarla ilgili size gelen son bilgi ne?

Dr. Kyaw: Kesin rakamı bilmek mümkün değil. Daha önce açıklamıştık, çatışmalar başladığından beri 2 bin ila 3 bin kişinin hayatını kaybettiğini düşünüyoruz. Ama bu rakam da gerçeği yansıtmıyor. Çünkü önceki gün sadece Buthidaung bölgesindeki birkaç köyde yaklaşık 1500 kişinin katledildiği haberini aldık. Sadece 400 kişi hayatta kalmış. Kalanları canlı canlı yakmışlar.

Dr. Schug: Ordunun katliam sistematiği şöyle: Önce köylere silah ve palalarla giriyorlar. Öldürebildikleri kadar çok kişiyi öldürüyorlar. Askerlere aşırıcı Budistler de yardım ediyor. Kalanlar köyden kaçmaya çalışıyor fakat bu kez de ordunun köyün etrafına yerleştirdiği mayınların hedefi oluyorlar. Askerler de pusu kuruyor. Kaçanların üzerine roketle ateş açıyorlar. Daha sonra da köyleri yakıyorlar. Yaralıların çoğunda 3’üncü derece yanık var.

ANNELERİN KORKUNÇ TERCİHİ: HANGİ ÇOCUĞUMU KURTARMALIYIM?

Katledilenlerin ne kadarı kadın ve çocuklar?

Dr. Kyaw: Yüzde 70-80’i kadın ve çocuk. Maungdaw ve Buthidaung bölgelerinde gençlerin ve erkeklerin çoğu 2012’den bu yana Bangladeş ve Malezya’ya kaçmıştı. Köylerde geriye kadın ve çocuklar kaldı. Bu nedenle en çok onlar şiddet mağduru oluyor. Mesela bir kadının 5 çocuğu var, ölümden kaçarken çocuklarının tamamını alamıyor. Bazılarını geride bırakmak zorunda kalıyor. Korkunç bir tercihle karşı karşıyalar.

Dr. Schug: Çocuklar bu katliamın içinde yapayalnız kaldı. Çoğu artık yetim, öksüz. Pek çok anne de çocuklarının nerede olduğunu bilmiyor. Bazı kadınlar ormanın ortasında doğum yapmak zorunda kaldı. Bu insanların yardım alabilecekleri kimse yok.

‘KAÇANLAR HAYVANLARIN SALDIRISINA UĞRUYOR’

Ordudan kaçanlar nerede saklanıyor?

Dr. Kyaw: Maungdaw bölgesi Bangladeş’e çok yakın. Burada yaşayanlar sınıra doğru kaçıyor. Fakat burada da sorun şu: Bangladeş sınırı açmıyor! Kadınlar askerlere yalvarıyor. Tarafsız bir bölge var, oraya sığınanlar hayli fazla. Sınıra yakın olmayan bölgelerden kaçanlarsa ormanlık alanlarda saklanıyor. Gidecek yerleri yok. Köylerine dönemiyorlar, başka yere de gidemiyorlar. Ancak ormanlık alanda saklanmaları da zor. Vahşi hayvanların saldırısına uğruyorlar.

Dr. Schug: Denize kaçamıyorlar, köylerine gidemiyorlar, Bangladeş’e geçemiyorlar. Kucaklarında bebekleriyle dağlara kaçıyorlar. Çoğu çocuğun üzerinde kıyafeti, ayağında ayakkabısı bile yok. Bunları bir kenara bırakın yiyecekleri, suları yok. Sınıra gidenleri Bangladeş ordusu içeri doğru itiyor. Myanmar ordusu da itilenlerin üzerine rastgele ateş açıyor. Halkımız iki ateş arasında kaldı.

‘TÜRKİYE BİZİM TEK DOSTUMUZ’

Dünyaya, özellikle Türkiye’ye mesajınız var mı?

Dr. Kyaw: Türk hükümetinden beklentimiz, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nı harekete geçirmesi. Myanmar hükümeti büyük bir propaganda savaşı yürütüyor. Mesela Rohingyaların Buda heykellerini parçaladığı haberlerini yayıyorlar. Hiçbir Rohingya bunu yapmaz. Birleşmiş Milletler, ABD... Hiç kimse bizim için hiçbir şey yapmıyor. Ancak Türkiye’nin yeterli gücü var, bu soykırımı durdurabileceğinizi biliyoruz.

‘ONURUMUZLA ÖLEMİYORUZ, BÖCEK GİBİ KATLEDİLİYORUZ’

Dr. Schug: Türkiye uzun bir süredir Myanmar Müslümanlarının tek dostu oldu. Çocuklarımıza burs verdiniz, insani yardım yaptınız. Size çok minnettarız. Şu anda cehennemi yaşıyoruz (Ağlıyor). Ya açlığa mahkûm ediliyoruz ya da katlediliyoruz. Uluslararası toplum duyarsız, kimse bizi korumuyor. Onurumuzla bile ölemiyoruz, böcek gibi katlediliyoruz. Hiç değilse onurlu bir şekilde ölelim. 60 yıldır çığlığımızı kimse duymuyor. Türkiye çok güçlü ve cesur bir ülke, hükümete yardım etmesi için yalvarıyoruz.

KÜL OLAN KÖYDE YAŞAMA TUTUNAN BİR ÇOCUK...

Yaşam mücadelesi veren Rohingya Müslümanlarıyla bütün gün temas içindesiniz. Size ne gibi mesajlar gönderiyorlar?

Dr. Kyaw: “Bize sadece hayat verin” diye ağlıyorlar. Ama tüm bu dramın içinde önceki gün bir nebze de olsa teselli veren bir olay yaşandı. Ordu bir köyü tamamen yakıp yıkmış. Sadece birkaç kişi hayatta kalmayı başarmış. Onlardan biri de 2-3 yaşlarında bir erkek çocuk. Nasıl olmuşsa, ordu çocuğu bulmuş ve öldürmek yerine Müslümanlara teslim etmiş.

ROHİNGYA MÜSLÜMANLARI KİMDİR?

- Myanmar’ın Arakan bölgesinde yaşıyorlar.
- Nüfusu yaklaşık 1 milyon.
- Ülkede 135 etnik grup var.
- Rohingyalar bu gruplardan biri olarak tanınmıyor.
- Yönetim, Müslümanları Bangladeş’ten kaçan yasadışı göçmenler olarak görüyor.
- Ülke kurulduğundan beri vatandaşlık hakları yok.

En Çok Aranan Haberler