Antalya’nın Serik ilçesinde kurulan tarihi bir şehir olan Aspendos’un kuruşuyla ilgili farklı kaynaklarda birçok bilgi yer alıyor. M.Ö. 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulan bu şehir antik devrin en zengin yerleşimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Şüphesiz Aspendos’un en ünlü yapılarından biri Aspendos Antik Tiyatrosu olarak biliniyor. Bu yapı M.S. 2 yüzyılda Romalı’lar tarafından inşa edilmiştir.
Türkiye’de bulunan birçok antik tiyatronun arasından hemen sıyrılmayı başaran yapı restarasyon çalışmalarıyla günümüze kadar korunmuştur. Roma tiyatrolarının günümüze sahnesiyle ulaşabilen en eski ve sağlam bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Hala sağlamlığını koruması nedeniyle bugün bile içerisinde gösteriler yapılmaya, konserler verilmeye devam etmektedir. Peki bu tiyatronun hikayesi nedir? Aslında yapımı ilgi çekici ve masalsı bir hikayeyle başlar.
Aspendos kralının evlenme çağına gelmiş bir kızı vardır. Kral kızına halka fayda sağlayacak biriyle evlendirmek ister. Hemen hazırlıklar başlar ve Aspendos halkına bir duyuru yapılır. Kızını evlendirme konusunda bir hayli seçici olan kral duyuruda, “Kim halkımız için en faydalı işi yaparsa, o kişiyle kızımı evlendireceğim” der. Bu duyurunun hemen sonrasında ise şehre ikiz kardeşler tarafından yapılan iki faydalı iş ortaya çıkar. Bir tanesi şehre zor yollardan uzaktan su getirmeye yarayan su kemerleri, diğeri ise tiyatrodur.
Kral kızının aslında şehrin hayati ihtiyacı olan suyu getiren mimara vermeyi tercih eder. Ancak kralın kızı tam bir sanat aşığıdır. Kralın kızı babasına ısrarla tekrar tiyatroyu incelemesi için baskı yapar. Kızın ricasını kıramayan baba ise soluğu tiyatroda alır. Tiyatronun mimarı olan Theodoros’un oğlu Zenon, kral ile kızının tiyatronun en üst bölümünde bulunan sıraları gezerken genç adam orkestra bölümünde elleri arkadan bağlı ve başı eğik bir şekilde “Kralın kızı benim olmalı” diye mırıldanmaya başlar.
Kral bu mırıldanmayı onlarca mesafe öteden duymuş ve sahneye bakmıştır. Sahneden volta atan Zenon’u gören kral, tiyatronun akustiğine hayran kalır. İki yapı arasında kararsız kalan kral kızını hangi eserin sahibine vereceğini bilememiş. Su kemerlerini inşa eden mimar kralın kızına olan aşkından dolayı kızın sanata olan düşkünlüğünü bildiğinden aradan çekilme kararı vermiş. Kralın kızı ise bu antik tiyatronun mimarı olan Zenon ile evlenmiş.