FERDİ UZUN - Roma döneminin en ünlü heykeltıraş merkezi ünvanını elinde bulunduran Afrodisyas Antik Kenti, günümüze kadar ulaşan heykelleri ve ilk günkü halini koruyan kent yapılarıyla turistleri adeta büyülüyor.
Geçmişi 7 bin yıl öncesine uzansa da en ihtişamlı devrini Roma döneminde yaşayan Afrodisyas, Aydın'ın Karacasu ilçesinde bulunuyor. Antik çağda aşkın ve güzelliğin tanrıçası olarak tanımlanan Afrodit'e adanmış kentler arasında en bilinen Afrodisyas, Roma döneminin heykeltraş merkezi arasına girdi.
Afrodisyas, kazılardan çıkarılan eşsiz heykel ve kabartmaları, halen ayakta olan kent yapılarıyla her yıl çok sayıda tarih meraklısı ve sanatseveri ağırlıyor.
Özellikle Tetrapylon kapısı, Sebasteion tapınağı, stadyum, antik tiyatro, hamam gibi yapılarıyla dikkati çeken kent, zengin heykel buluntularının sergilendiği müzesiyle de diğer antik kentlerden ayrılıyor.
Geçen yıl UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren Afrodisyas'ta kazı çalışmaları Oxford Üniversitesinden Prof. Dr. Roland R.R. Smith başkanlığında yürütülüyor.
Antik kentte kurulan atölyelerde yetişen heykeltıraşlarıyla ünlenen Afrodisyas, günümüze kadar ulaşan heykeller ve birçoğu ilk günkü halini koruyan kent yapılarıyla kendisini yerli ve yabancı turistlere hayran bırakıyor.
Prof. Dr. Smith, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afrodisyas'ın bilinen en önemli 2 özelliğinin "Afrodita kültü ve inanışı" ile heykeltıraşlık olduğunu söyledi.
Afrodisyas'ta yetişen heykeltıraşların çok yetenekli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Smith, şöyle konuştu:
"Bütün şehir mermerden inşa edildiği için bu işten anlayan çok ciddi kişiler vardı. Bunu bilen ustalardan çok kaliteli heykeltıraşlar ortaya çıktı. Afrodisyas'ın bütün köşesinde atölyeler kuruldu. Roma döneminde bilinen en kaliteli ve estetik eserleri buradan çıktı. Yerel anlamda başlayan bu yaratıcılık o dönemde dünyanın farklı yerlerinden buradaki eserlere talebi artırdı. Burada yetişen heykeltıraşlar dünyanın farklı ülkelerine gitti. İtalya'da 'Adrian'ın villası' diye bilinen villada Afrodisyaslı heykeltıraşların imzasını görmek mümkün. Afrodisyas zamanla dünyanın en iyi heykeltıraşlarını yetiştiren 3-4 şehirden biri haline geldi."
Afrodisyas'taki yapıların etkileyici olduğunu aktaran Smith, tarih ve heykel meraklılarını eserleri görmek için Türkiye'ye davet etti.
- "Büyüleyici bir ortam var"
Antalya'dan gelen Arzu Salgın, Afrodisyas'a ilk kez geldiğini belirterek, "İçeriye girer girmez hemen etkileniyoruz. Kazı çalışmalarının devam etmesi çok önemli. Beni en çok tiyatro etkiledi, bu kadar beklemiyordum. Koca bir şehir inşa edilmiş. Tam bitti diyorsunuz hala devam ediyor." diye konuştu.
Türkiye'yi çok sevdiğini vurgulayan Tayvanlı Feng Yu Weı de Afrodisyas'ta özellikle halen ayakta olan heykel ve kalıntıların kendisini çok etkilediğini dile getirerek, "Afrodisyas'ta doğu ve batı kültürünün bütünleştiğini görebiliyoruz. Gerçekten büyüleyici bir ortam var. İyiki buraya gelmişiz." dedi.
Beste Yeşilyurt da Ardahan'dan geldiğini aktararak, "Burada olmak muazzam. Çok düzenli ve iyi korunmuş. Beklentilerimin oldukça üstünde. Bu kadar iyi bir yer olacağını düşünmemiştim." ifadesini kullandı.