Romatizmanın iltihaplı ve iltihapsız olmak üzere ikiye ayrıldığını kaydeden Dr. Banu Güneş, "Asıl sorun çıkaran romatizma iltihaplı olandır. Romatizma toplumda riskli bir hastalık olarak görülmediği için fazla ciddiye alınmaz. Oysa ki iltihaplı romatizmalar tedavi edilmediği takdirde, insan yaşamını tehdit edecek duruma gelebilir. Önemli ölçüde işgücü kaybına ve sakatlıklara yol açan romatizmal hastalıklar, toplumun yüzde 50-60'ında görülüyor" diye konuştu.
Dr. Güneş, romatizmanın yaşlı hastalığı olduğuna ilişkin halk arasında yanlış bir inanış olduğuna dikkat çekerek, iltihaplı romatizmanın bebeklik çağında da başlayabileceğini söyledi.
Güneş, iltihaplı romatizmaların büyük bölümünün kronik olduğunu da belirterek, "Bu tür romatizmalar, bir ömür boyu tedavi gerektirir. iltihaplı romatizma, damarları tuttuğu zaman hasta genç yaşta kalp krizi geçirme ya da inme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Bu noktada hastanın tedavisinde sabırlı davranmak gerekir" ifadelerini kullandı.
"KADINLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜR"
Kireçlenmenin de bir tür romatizma olduğunu belirten Dr. Banu Güneş, "Kireçlenme kıkırdak yapıyı tutar. Kıkırdak yapı etkilendiği için hastalık da geri dönüş yoktur. O nedenle hastalığın tedavi sürecinde hastaya genellikle ağrı kesici ve iltihap baskılayıcı ilaçlar veriyor, kasları güçlendirmek için egzersiz öneriyoruz. Her gün 30 dakika tempolu bir yürüyüş, son derece faydalıdır. Öte yandan yüzme sporu da tüm romatizma hastaları için önerebileceğimiz bir egzersizdir. Aşırı kilo da romatizma hastaları için dezavantajdır. Bunu göz önünde bulundurarak hastanın eklemini daha iyi koruması için kilo vermesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Dr. Güneş, romatizmal hastalıkların daha çok kadınlarda görüldüğüne değinerek, "Bu hastalıkların bayanlarda daha çok görülmesinin nedeni hormonal faktörlere bağlıdır. Ancak romatizmal hastalıklar çevresel, mikrobik ve başka faktörlere de bağlı olarak gelişebilir" dedi.
Romatizmanın en önemli belirtisinin ağrı olduğunu vurgulayan Dr. Banu Güneş şöyle konuştu:
"Romatizmanın tedavisi uzun sürer. Ağrılar kişinin yaşam kalitesini düşürdüğü ve şiddetini arttırdığı zaman, kesinlikle bu durum göz ardı edilmemeli. Bu şikayetlere ek olarak eklemlerde şişlik ve hareket kısıtlılığı varsa hiç vakit kaybetmeden bir hekime görünmek gerekir."