RTÜK'ün dün yapılan Üst Kurul toplantısında, izinsiz yayın yapan kuruluşların durumları ele alındı. Uydudan yayın yapan ve daha önce uyarılan, ancak uyarılara rağmen izinsiz olarak yayınlarına devam eden kuruluşlarla ilgili olarak Hukuk Müşavirliği'nce yasal işlem başlatılarak savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Bu kapsamda D-Smart'ta 11, Digitürk'te 3 ve Türksat'ta da 14 kanal lisanssız yayın yaptığı gerekçesiyle kapatılacak ve yöneticileri hakkında da suç duyurusunda bulunulacak.
RTÜK üyesi Şaban Sevinç, kararı ANKA'ya değerlendirdi. Sevinç, lisans izni olmadığı halde yayın yapan kanalları geçen sene tespit ettiklerini, ancak hiçbir işlem yapmadıklarını belirtti.
Sevinç, kararın ‘Deniz Feneri' davası ile ilgili olduğunu ve dün yapılan toplantıda bu nedenle karşı oy kullandığını kaydederek şunları söyledi:
"Şimdi bize 2 yıl önce başvuruda bulunmuşlar. Normalde bizim 3-4 ay içinde sonuçlandırmamız gereken şeyi, 2 yıldır gündemimize almamışız. Adam bizi ikaz etmiş; ‘Kardeşim başka bir yere başvuruda bulunamıyorum. RTÜK olarak sizin bu konuda, bana yetki verip vermeme konusunda bir karar vermeniz gerekiyor' demiş. Bu konuda ayrıca başvurmuş. ‘Benim başvurularımı değerlendir' demiş. Biz lisans taleplerini yine gündeme almamışız. Bunlar da yayına geçmişler. Şimdi o yayınları da kapatıyoruz. D-Smart'ta 11 tane Digitürk'te 3 tane, Türksat'ta da 14 tane var. Bir nevi haklılar. Biz başvurusunu 2 yıldır görmezden gelmişiz, sümen altı etmişiz. Bugüne kadar izinsiz yayın yaptıklarını biliyoruz, tespit edilmiş; ama ses çıkarmamışız. Şimdi ise madem öyle işte böyle diyoruz.
Siz benim Deniz Feneri olayımı yazarsanız ben de bunları gündeme getirir, 1 yıldır yaptığınız izinsiz yayınları kapatırım. Başvurunuzu da gündeme almam' diyoruz. Ben bunun Deniz Feneri ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Biz bu adamların izinsiz yayın yaptığını bilmiyor muyuz? Biliyoruz. RTÜK olarak bunu tespit etmedik mi? Ettik. Uyardık mı biz bu kanalları? Uyardık. Peki niye sonuçlandırmadık. İzinsiz yayın yapıyorsunuz dedikten sonra geçen sene niye kapatmadık. Çünkü geçen sene ilişkilerimiz iyiydi. Deniz Feneri olayı yoktu. Şimdi Deniz Feneri olayları çıkınca Almanya'daki Deniz Feneri Davası Türkiye'deki gazete ve televizyonlarda haber olmaya başlayınca ‘siz benim hakkımdaki yolsuzluk iddialarını yayınlarsanız, ben de sizin iki yıldır göz yumduğum kaçak yayınlarınızı kapatırım' anlayışıyla hareket ediliyor. Ben de bu nedenle karşı oy kullandım. Tarafsızlık maalesef kalmadı."
RTÜK ayrıca dün yapılan Üst Kurul toplantısında yalnızca uydu ortamından yayın yapmak üzere lisans ve izni olduğu halde, bazı yerleşim yerlerinde izinsiz olarak karasal yayın yaptığı tespit edilen kanalları da tespit etti. RTÜK Üyesi Şaban Sevinç karasal olarak kaçak yayın yapan kuruluşlara ilişkin şunları söyledi:
"Şimdi hiç karasal yayını olmayan, RTÜK'ten sadece uydu lisansı olan televizyon kuruluşları var. Kaçak olarak Türkiye'nin belirli illerinde karasal yayın yapıyorlar. Kaçak vericiler kurmuşlar. Normal antenle bile izlenir hale gelmişler, ancak bunlarınki kaçak. Kaçakçılık yapıyorlar yani. Bunlar; Kanal 24; İstanbul, İzmir, Adana, Denizli, Kayseri ve Konya'da kaçak karasal yayın yapıyor. Ulusal Kanal var. Ankara ve İzmir'de kaçak karasal yayın yapıyor; ancak kanal mahkemeden bir takım yerlerde karasal yayın konusunda karar çıkarttı. TV 5, Kanal 1, TV 8, Net TV, Tempo, Tatlıses, Kon TV, Marmara FM, Ses TV, karasal kaçak yayın yapan kanallar arasında yer alıyor. Bunların da yayınları durdurulup yasal işlem yapılacak. Bunların önce vericileri, kaçak yayınları kapatılacak. Ardından yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulacak."
Kaynak: ANKA