Baharla birlikte doğanın renkten renge girmesi ve bitkilerin yeni baştan yeşermesinin insanların da umutlarını canlandırdığını ve tazelendirdiğini belirten Kireçci, "Baharla birlikte beyin biyokimyası üzerinde doğrudan etkileri bulunan parlak güneş ışığı, insanların duygu durumlarını olumlu yönde etkilemektedir. Özellikle insanın duygu durumunu ilgilendiren beyindeki biyokimyasal değişikliklere sebep oluyor. Böylece insanda depresyon ve kötü duyguları giderici olumlu etki sağlıyor. Bu etkiden dolayı da insanlar karanlık kış aylarındaki zor, sıkıntılı ve karamsar günleri geride bırakıyorlar" şeklinde konuştu.
Parlak güneş ışığının insanlarda mizacı da olumlu yönde etkilediğini, hoş duygular yaşattığını, karamsarlıktan çıkardığını kaydeden Kireçci, şunları kaydetti: "Bahardaki parlak güneş ışığının özellikle göze gelmesi gerekir. Cilde gelen güneş hiçbir işe yaramaz. Öğleden sonra 1-2 saat bu parlak güneş ışığının alınması insanların duygu durumlarına olumlu katkı sağlıyor."
Psikolog Kireçci, bahar aylarında kişiden kişiye değişen mevsimsel duygu durum bozukluklarının da meydana geldiğini ancak, her şeye rağmen depresyonun kış aylarında bahar ve yaz aylarına oranla daha fazla yaşandığını ifade etti. Psikolog Suna Tanaltay da, insanların baharı tüm korku ve kuşkuları bir yana bırakıp, yürekli ve dopdolu yaşamaları gerektiğini belirterek, bahar mevsiminde insanın davranışlarının yanı sıra kan basıncı; hatta kan yapısının bile değiştiğini söyledi. Psikolog Tanaltay şu bilgileri aktardı:
"Bu değişim bazı kimseler için ruhsal tedirginlikler ve uyum güçlükleri nedenidir. Hatta 'Acaba bu baharda da ruh sağlığım bozulacak mı?' korkusunu yaşayanlar vardır. Oysa bu duygusal kıpırtılar yaşam sevinci ve coşkusu anlamına da gelir. Hafif serinlikle ılık bahar rüzgarı bir aradadır. İnsanlarda 'Acaba ne giysem?' heyecanı bile yaşam sevinci demektir. Örneğin baharda hangi yaşta olursa olsun insan aşık olmak ister, hiç değilse bir başka duygusallaşır."
BURSA (İHA)