Artvin’in Borçka ilçesi florasıyla ünlü bir ilçemiz. Türkiye’de bu anlamda tek diyebiliriz. Borçka-Karagöl Yaylası ise yaylaların en bakirlerinden.
Yaylada yer alan Karagöl birçok vahşi hayvana da yaşam olanağı sunuyor. Vahşi hayvan fotoğrafçılığıyla uğraşanlar buraya vaşak, boz ayı, dağ keçisi ve yırtıcı kuşları gözlemlemeye gelebilir. Yaylada sadece bir çeşme ve Orman İşletmesi’nin misafirhanesi bulunmakta.
Adından da anlaşılacağı gibi bu yayla, denize yakın olması yüzünden yılın birçok dönemi sislerle kaplıdır. Sisin ayrı bir görsel şölen yarattığı yayla Görele’den 40 km uzaklıkta bulunmaktadır.
Su ve elektriğin mevcut olduğu yaylada bulunan Sis Dağı C statüsünde Milli Park olarak korunmaya alınmıştır. Özellikle her yıl Temmuzun üçüncü cumartesisinde yapılan Sis Dağı Yayla Şenlikleri sırasında ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.
Rize Çamlıhemşin Doğu Karadeniz’in yeşil cennetlerinden biri. Ayder Yaylası ise yaz kış dolmuşlarla çok rahat gidilebilen bir doğa harikası konumunda.
350 m. yükseklikteki yayla Karadeniz yaylaları deyince akla ilk gelenlerinden. Artık bir kasaba olmuş yaylada tüm altyapı imkanları mevcut.
Otel, pansiyon ve konaklama yerlerinin bulunduğu yaylanın meşhur sıra kaplıcası ise 50 C. derece sıcaklığında olup hastalıklarına çare arayanların bir numaralı adresi.
Kız Gölü Gençiyan Dağı’nın eteğinde bulunuyor. Efsaneye göre bir gün güneşin doğuşuyla göle yaklaşan çoban güzeller güzeli bir kız görür. Kız göl kenarındaki pikal taşın üzerine çıkıp saçlarını taramaktadır. Çoban bir zaman bu güzel kızı sessizce izler. İzlerken de hayal alemine dalar, kendinden geçer. Çobanın garipliğini fark eden kız hemen suyun içine dalar. Gölde görünmez olur. Heyecanla göle yaklaşan çoban kızdan kalan tarağı alır. Perişan bir şekilde eve döner. Yemek falan yiyemez, yorgun bir haldedir. Kıza olan sevgisi günden güne artar. Hastalanıp yataklara düşer. Sonunda bir nene, kurtulması için tarağın aynı yere bırakılması gerektiğini söyler. Söylenilen yapılır ve çoban kurtulur. Efsaneye göre bu göldeki kız peri kızıdır.
Zengin bir hikayesi olan bu göl kesinlikle ziyaret edilmeli.
Aybastı ilçesine 17 km uzaklıkta olan yaylada, karların erimesiyle yeşilin güzellikleri iyice ortaya çıkıyor.
7.ayın 1’inde başlayan etkinlikler kapsamında Off-Road, yağlı güreş ve binicilik gibi sporlar yapılıyor. Altyapısının uygun olduğu yayla Ordu’nun en büyüklerinden ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnamede bahsettiği Perşembe Yaylası da burası oluyor.
Çamlıhemşin’in üstünde, 2100 metrede yer alan Pokut, Palovit ana vadisine bakıyor. Çam ormanlarıyla çevrelenen Pokut, doğa yürüyüşçüleri ve fotoğraf tutkunlarının uğrak yeri. 100-150 yıllık tarihi evlerinin özgün mimarisi göz alıyor. Sal Yaylası ise Pokut’a 15 dakika mesafede.
Artvin şehir merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunan Kafkasör Yaylası, boğa güreşlerinin de olduğu şenliğiyle tanınıyor. Yüksekliği 1200 metre olan yaylada Artvin Belediyesi’ne ait 50 yataklı Kafkasör Evleri var. Yaylada Köy Hizmetleri’ne ait bir misafirhane de hizmet veriyor. Çadır kurma alanlarının bulunduğu yayla, yürüyüş parkurları ile son zamanların gözde mekanlarından. Yaz aylarında Artvin şehir merkezinden yaylaya dolmuş-minibüs seferleri düzenleniyor. Artvin Kafkasör Kültür ve Turizm Festivali ise temmuz ayının ilk yarısı içinde yapılıyor ve üç gün sürüyor.
Erzurum’a yakınlığıyla bilinen Kop Dağı Yaylası diğer yaylalar arasında en çok kayak sporuna elverişli mekanlardan biri.
Kayak merkezi olarak kullanıldığı için alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumda. İl Özel İdaresi’ne ait 112 yataklı bir konukevi var. Karadeniz yaylaları kadar yeşil olmasa bile sık çam ağaçlarıyla kaplı bu yayla gizli kalmışlar arasında.
Kargı ilçesindeki Abdullah Yaylası, ilin en yüksek dağı olan Köse Dağı’nın eteklerinde bulunuyor. Yayla, ilginç doğası ve trekking parkuruyla meşhur. Temiz ve bol suyu, bozulmamış doğası; sarıçam, karaçam gibi kendine özgü bitki örtüsü yaylayı görülmeye değer kılıyor. Yaylada 22 yataklı konaklama ünitesi , 120 kişilik restoran ve 1000 kişilik piknik alanı var.
Özellikle, Oynar Yaylasındaki yangın gözetleme kulesinden dürbünle etrafı seyretmek paha biçilemez bir zevk. Parkur güzergahında, Otuz İki Çatal Çam diye bilinen ağacı görmeden gitmemek lazım.
Samsun’un Ladik Gölü’ne manzaralı bu yayla diğerlerine kıyasla daha fotojenik. Yaylanın çam ağaçları ve kır çiçekleriyle kaplı oluşu eminiz ki hoşunuza gidecek. Mesire yeri ve yayla evlerinin mevcut olması, bu yaylayı daha çekici kılıyor.
Yaylalar köyü,Yusufeli ilçesinin 53 km. batısında.
3. 200 m. yükseklikteki Yaylalar köyü çeşme, elektrik, sağlık ocağı gibi altyapıya sahip. Köyde bakkal, kır kahvesi, lokanta, fırın ve kasap bulunmakta. Yaylalar köyü, Kaçkar dağına tırmanmak isteyenlerin ara konaklama merkezi konumunda. Tırmanıştan önce köyden yeme içme malzemeleri satın alınabilir, yük taşıma için katır kiralanabilir. 3. 328 m. yükseklikteki Dilberdüzü, Kaçkar dağları zirvesine en yakın kamp yeri. Bol soğuk suyu bulunan Dilberdüzü’nde altyapı bulunmamakta ne yazık ki. Dilberdüzü’nden itibaren 3. 932 m. rakımlı Kaçkar dağlarına rehbersiz çıkmak ise tehlikeli. Bölgede vaşak, ayı, yaban keçisi, kurt, çakal, tilki gibi yaban hayvanları izleme ve fotoğraflama imkanı var.
Yaylalar Köyü yolu üzerinde Altıparmak köyünde, Altıparmak (Barhal) kilisesi ziyaret edilecekler arasında. Köyde dokunan ipek halılar ise güzel bir seyahat hatırası olabilir.
Kiraz Yaylasına, Maçka İlçesi Gürgenağaç köyünden, güneye doğru 7 kilometrelik toprak yolla ulaşılıyor.
Yaylanın içinden akan buz gibi suda alabalık avlanabilir, yaylada çim kayağı yapılabilir. Temmuz ayının üçüncü cuma günü ise “Ayeser Şenlikleri” kutlanmaktadır. Yaylada elektrik, PTT ve çeşme gibi altyapı var. Aynı zamanda bakkal, kır kahvesi, kasap ve et lokantası da hizmet veriyor.
Araç ilçesinde bulunan Dereyayla bölgesinde birçok yayla bulunmakta. Munay, Fındıklı, Başköy, Sıra Gömü, İkiornaz, Kirazlı Yaylaları bunlar arasında. Yeşilliğiyle ünlenen bu bölge, listemizin en düşük rakımlı olanlarından.
Uluyayla’nın denizden yüksekliği ortalama 1000 Metre. Bitki örtüsü, iğne ve yayvan yapraklı ağaçlardan oluşuyor. Ormanların arasına sıkışmış ve ahşap evlerin beneklediği yayla düzlüğü yeşil bir halıyı anımsatıyor. Yaylanın hemen ortasından geçen ve batıya doğru akan Ova çayı ve İnönü deresi yaylaya ayrı bir güzellik veriyor. Uluyayla; ormanı ve yeşili, rengarenk çiçekleri, pınarları, mağaraları ve yaban hayvanlarıyla adeta bir doğa harikası.