Rumlara istediklerini veriyoruz
LEFKOŞA (İHA) - BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto, Annan Planı'nın Rumlara 30 yıldır talep ettiklerini verdiğini, referandumda "hayır" demeleri durumunda, kendilerinin "ölü bir atı kırbaçlamaktan vazgeçmeleri" gerekeceğini söyledi.
De Soto, Güney Kıbrıs'ta günlük yayımlanan Cyprus Mail gazetesiyle yaptığı bir söyleşide, Kıbrıs Rum Kesimi'nin 30 yıldır istediği iki kesimli ve iki halktan oluşan federal bir sistemin Annan Planı tarafından öngörüldüğünü kaydetti.
De Soto, Kıbrıs Rum Kesimi'ne değinerek "Buradaki sorun 'Evet' cevabını almamaktır" dedi.
"Kıbrıs Rum Kesimi, olası bir çözümün BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu olması gerektiğini bizden her zaman talep etti" diyen De Soto, bunun her zaman tek egemenlik ve kimlik ile iki kesimli ve iki bölgeli bir federasyonu öngördüğünü belirtti. De Soto, şöyle devam etti:
"Şimdi tüm bunlar planda var. Plan, BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu ve siz (Kıbrıs Rumları) bunu reddediyorsunuz!"
"Eğer Kıbrıslı Rumlar statükoyu tercih etselerdi, bunun da hesaba katılmış olması gerekirdi" şeklinde konuşan De Soto, "Neden ölmüş bir atı kırbaçlamaya devam edelim?" diye sordu.
Referandumda Kıbrıs Rum Kesimi'nden olumsuz yanıt çıkması halinde Rumların cezalandırılacağına inanmadığını belirten De Soto, BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi ve AB'nin durumu gözden geçireceğini ifade etti.
Söyleşide, planın bazı bölümlerinin halka çarpıtılarak yansıtıldığına değinen De Soto, 120 bin Rum'un evlerini, geriye kalanlarının da tazminatlarını alamayacaklarının ve Türk askerinin adada kalacağının söylenmesini buna örnek gösterdi.
'Evet' kampanyasının BM tarafından desteklendiği yönündeki söylentileri de reddeden De Soto, Kıbrıs Rum Kesimi televizyonlarında bu hafta çıkacağı bazı programların iptal edildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
"Biz halka 'evet' veya 'hayır' demeleri için baskı yapmıyoruz. Biz soruları cevaplama ve açıklama getirmek için buradayız. Fakat bunun şu veya bu nedenle zorlaştırılması bizi endişelendiriyor"
De Soto, iki liderin taahhütlerine bağlı kalması halinde geçiş döneminde doğabilecek karmaşıklıların üstesinden gelineceğine inandığını sözlerine ekledi.
