Rusya'da halk panik içinde
Rusya'nın Çeçenistan'a yönelik saldırılarını durdurması için Moskova'daki bir tiyatroda yüzlerce kişiyi rehin alan Çeçenler'in eylemi sürerken, ülkede halk panik ve korku içinde. Hiç kimse rehine krizinin nasıl biteceği konusunda tahmin yürütemiyor.
Moskova'da bir grup Çeçen'in başlattığı rehine krizi halen çözülemedi. Tiyatroda rehin tutulanlar arasında çocukların da olduğu bildirilirken, Rus halkı suskunluğunu korumaya çalışıyor. Ancak korku ve panik tüm ülkeyi sardı. Sadece Moskova'da değil, Rusya'nın bütün şehirlerinde halk aynı paniği yaşıyor. Güneyin başkenti olarak anılan ve kozmopolit bir nüfusa sahip olan Rostov On Don kentinde bile durum aynı. Bu kentte, Ruslar, Çeçenler, Ermeniler, Gürcüler, Abhazlar, Beyaz Ruslar, Türkmenler ve Ukraynalılar aynı hayatı paylaşıyor.
Kentte yaşayan Ermeni asıllı işadamı Armen Gaybaryan, "Problem, sadece Moskova'nın veya Rusya'nın değildir. Bu, dünya problemidir. İnsan hayatı sözkonusu olunca, dil, ırk ve özellikle de din ayrımı ortadan kalkar. İnsan her yerde insandır. Derhal bir çare bulunmalı" diyerek, yetkilileri acele etmeleri konusunda uyardı.
Rostov'da çok sayıda Türk vatandaşı da yaşıyor. Burada daha çok tekstil işiyle uğraşan Türkler de eylemin bir an önce bitirilmesini istedi. Ahmet Dağırcıoğlu adlı bir Türk, "Teröristlerin tek talebi Çeçenistan'daki savaşın sona erdirilmesi. Ancak bu iş, konser salonu basarak, içeride bulunan çok sayıda insana, özellikle çocuklara su ve yiyecek vermemekle, inatla çözülmez. Her dileği olsun isteyen bina basıp yüzlerce insanı rehin alarak çözüme ulaşamaz. Birgün içinde halledilecek bir sorun değildir, masa başına oturulup çözülmesi gerekir. Bizler buradaki Türkler olarak açıkçası korkmuyoruz. Bizim kimseye zararımız yok" diye konuştu.
Rus halkı, aynı çaresizliği, 118 denizcisini kaybettiği denizaltı faciasında da yaşamıştı. 2001 yılının Ağustos ayı sonlarında Baltık Denizi'nde meydana gelen kazada trajik bir şekilde 118 denizci hayatını kaybetmiş, yaklaşık 10 gün süren kurtarma çalışmaları sonuçsuz kalmış, hiçbir çözüm yolu bulunamamıştı. Bu süre içinde adeta yardım teklifi yağmuruna tutulmasına rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gelen teklifler karşısında sessiz kalmış ve bütün önerileri geri çevirmişti. Bu tutumuyla tepki çeken Devlet Başkanı Putin, 118 kişilik Kursk murettebatını ölümle başbaşa bırakmıştı.
