İnsan hakları savunucuları, özellikle başşehir Moskova'da dazlak grupların, zaman zaman toplanıp yabancılara saldırdığını belirtirken, hedef olan kişilerin ya hayatını kaybettiğini veya ağır biçimde yaralandığını bildiriyor. Moskova'da meydana gelen son ırkçı saldırının hedefinin Asyalılar ve Kafkasyalılar olduğunu ifade eden insan hakları savunucuları, olayda, saldırıya uğrayanlardan üçünün öldüğünü, ırkçıların yoluna tesadüfen çıkan 12 Moskovalının da yaralandığını kaydediyor. İnsan hakları savunucuları, ilgili makamları, bu konuda yeterince çaba harcamamak ve dazlaklara karşı müsamaha göstermekle suçluyor.
ÇEÇENİSTAN'DA YAŞANANLAR Rusya'nın bazı bölgelerinde yabancılara yönelik şiddetin günlük hayatın bir parçası haline geldiğini söyleyen insan hakları savunucuları, özellikle Çeçenistan'da yağmalama ve cinayetlerin ardı arkasının kesilmediğine dikkat çekiyor. Uluslararası İnsan Hakları Gözlemi adlı organizasyonun Moskova temsilciliğinin 2001 yılı raporunda 87 olaydan bahsedildiğini hatırlatan insan hakları savunucuları, 2000 ve 2001 yıllarındaki toplam rakamın ise 200'ün üzerinde olduğunun belirtildiğini bildiriyor.
İnsan hakları savunucuları, Grozni ve Nasran'da çalışan Memorial adlı organizasyon ise kayıtlarında ise daha fazla saldırının geçtiğinin ifade edildiğini kaydediyor. Kurbanların çoğunun erkekler olduğuna, ayrıca ordu mensuplarının bazen 14-17 yaş arasındaki gençleri, hatta kadınları da gözaltına aldıklarına dikkat çekilirken, bu kişilerın akıbetinin ise bilinmediği vurgulanıyor.
HÜKÜMETE ELEŞTİRİ
İnsan hakları savunucuları, dikkat çeken bir başka bölgenin ise Krasnodar olduğunu belirterek, yetkili makamların Kafkasya ve Orta Asya kökenlilere bölgeyi terk etmeleri için baskı uyguladıklarının bilindiğini vurguluyor. Ünlü Rus insan hakları savunucusu ve milletvekili Sergey Kovalyof, hükümetin sadece, şu anki rejimin devamını ilgilendiren alanları kontrol altında tutmayı istediğini, aşırı sağcıların düzenledikleri saldırıların bu sebeple yetkilileri fazla ilgilendirmediğini ileri sürdü. Kovalyof ayrıca, Duma'nın kısa süre önce kabul ettiği aşırı sağcılıkla mücadele yasasının, sadece batının gözünü boyamaya yönelik olduğunu ifade etti.