Çocukluk yıllarının çok mutlu geçtiğini ve tiyatroya başlama sürecinde babasının kendisini çok desteklediğini söyleyen Rutkay Aziz, “Babam mühendis, ama maceracı bir babaydı. ‘Maceracı’ derken gururla söylüyorum. Bir taraftan sinema yapan bir adam, bir yandan madencilik yapan bir adam, diplomasını Hamburg'dan alan bir adam, 5 dil bilen çok donanımlı bir baba. Ölüm döşeğindeyken bile ‘siz’ diye konuştuğumuz bir babaydı. Bizi sevdiğini söylerdi ama o sevgiyi yeterince çok yaşadığımı söyleyemem. Göremedik yani mesela ben kızıma bunu yapmıyorum, ona sevgimi gösteriyorum, kucaklıyorum. O anlamda babamı özlüyorum” dedi.
“SAVAŞSIZ BİR DÜNYAYI SEVDİM”
Hayatının kırılma noktası sorulan Aziz, öğrencilik yıllarında tiyatroya nasıl başladığını şu sözlerle anlattı: “Bakırköy Lisesi'nde felsefe hocam Neriman Hanım beni tiyatroyla tanıştırdı, tiyatroya yöneltti. Bende o ışığı gördü. Onun sayesinde oldu, beni motive etti. O zamanlar bizim akşam gazetemiz vardı, liseler arası yarışmalar yapardı. Orada en iyi erkek oyuncu seçilince hayatım değişti açıkçası. Tiyatro benim yaşamımda soyut bir şey değil. Tiyatro ile beraber ben insanı, emeği, demokrasiyi, özgürlüğü, barışı, savaşsız bir dünyayı sevdim. Tiyatro bana bunları öğretti, beni biçimlendirdi, bu da benim için önemliydi. Sırf tiyatro değil yani olay” dedi.
“KIZIMIN ÜZERİNDE EMEĞİ ÇOK BÜYÜKTÜR”
Özel hayatı ile ilgili samimi açıklamalarda bulunan usta sanatçı, kariyeri devam ederken yaptığı evliliği şu sözlerle anlattı: “İyi ki evlenmişim dedim kızım olduğu için. 5 sene çok saygı çerçevesi içerisinde geçti, hala da öyle. Annesinin kızımın üzerinde emeği çok büyüktür. Asla reddedemem. Biz ayrıldıktan sonra Doğa yazları bana geldi. Ama hiçbir zaman sende şu kadar bende bu kadar kaldı pazarlığı olmadı.”
“DOĞA BANA İKİ TANE TORUN VERDİ”
Kızıyla ilişkisine de değinen Aziz, “Doğa ile ters düştüğümüz çok az şey oldu. Yani ısınamadığım kabul edemeyeceğim bazı şeyler oldu ama o da hak verdi bana sonradan. Ama onun ötesinde çok sevişiriz. En büyük eleştirmenim kızımdır. Tiyatroya oyuna geldi, 1984'ü izledi ve çok doğru şeyler söyledi. Yani o tarafıyla da meslektaşız. Bakalım şimdi bir hayalimiz var. Tek kişilik bir oyun yapmak istiyor, ben de sahneleyeceğim. Seneye böyle bir projemiz var. Çok heyecan veriyor bana. Doğa bana daha yeni iki tane torun verdi. Çok muazzam bir şey gerçekten. 5.5 aylıklar, öpe öpe doyamıyorsunuz” şeklinde konuştu.
TARIK AKAN’DAN BORÇ ALMIŞ!
Rutkay Aziz programda oyuncu Tarık Akan ile ilgili bir anısını da anlattı: Biz Tarık ile Bakırköy Lisesi'nden arkadaşız. O 1971 senesinde ses sineması yarışmasına girdi, ben de Ankara sanata gitmiştim. Sene galiba 2000 sonrasıydı. Bir takım sıkıntılar yaşadık maddi olarak. Nazım Hikmet'in ‘Memleketimden İnsan Manzaraları' oyununu sergileyeceğim, ama paramız yok… Tarık Akan’a, ‘Bana 40 bin TL verebilir misin?’ dedim. ‘Tabii veririm, yarın buluşalım’ dedi. Buluştuk, parayı verdi. Ben de ona 40 bin TL için bir senet hazırladım, senedi verdim. Ertesi gün yine buluştuk. ‘Ya sen bana ne yaptın, senet vermişsin’ dedi, ‘Evet’ yanıtını verdi. Yırttı attı seneti, işte böyle bir insandı.”
“KOMEDİYİ DİZİLERDE BECERDİM”
Televizyonda rol aldığı dizilerden de bahseden Rutkay Aziz, “Bizimkiler çok severek çalıştığımız bir diziydi. Kadrosunu anımsarsanız çok değerli bir kadroydu. Çoğunu da kaybettik ne yazık ki. O bir riskti. Yani Mustafa Kemal oynuyordum o sıralar, derken bu teklif geldi. Mustafa Kemal'den sonra ilk defa komedi oynayacaktım. ‘Aktörsek bunu da yaparız’ dedim ve başardık galiba, becerdik o işi de. Sonra yine bir komedi dizisi olan ‘Avrupa Yakası'nda rol aldım. Sonra da ‘Yalan Dünya’. İçlerinde en uzun soluklusu ‘Bizimkiler’ ve ‘Avrupa Yakası’ oldu” dedi.