Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, "Rüyalar çocukluğumuza kadar uzanan ve bilinçdışımıza ittiğimiz, bastırdığımız ve kökeninde cinsel ve saldırganlık dürtüleri barındıran, bilinçdışımızda saklı, düşünce, his, korku, kaygı ve arzuların kısa bir süre için de olsa bilinç düzeyine çıkmasıdır. Yani bilinçdışımıza açılan kapılardır" dedi.
Dr. Keçe, rüyaların kişinin kendi kendine bile itiraf etmediği arzuları barındırdığını vurgulayarak, rüyanın insanın aklını kurcalayan kaygı ve düşünceleri içeren zihinsel işleyişlerin bir sonucu da olabileceğini kaydetti. Keçe, yaptığı yazılı açıklamada, rüyaları 'gizli anlamlı' ve 'görünür içerikli' olmak üzere ikiye ayırmak gerektiğini ifade ederek, "Gizil anlamlı rüyalar; bilinçdışı ve altbeyin rüyalarıdır ve sembolik anlamlar taşırlar.
Takıntılar sembollerle ifade edilirler ve takıntıların daha az oluşması için; iki yaşından sonra çocukların, kardeşleri, anne ve babaları ile aynı yatakta yatmamalarını öneriyoruz. Cinsel terapide yaptığımız psikolojik yorumları bu rüyalar üzerinden yaparız. Görünür içerikli rüyalar ise günlük hayatımızda duyduğumuz, yaşadığımız olaylarla bağlantılı olarak gördüğümüz üstbeyin rüyalarıdır. Patronuna kızan bir işçinin rüyasında patronunu döverken görmesi buna örnek olarak verilebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Keçe, cinsel içerikli rüyaların toplumda pek iyiye yorulmadığını, tatsızlıklara, sıkıntılara, dedikodulara işaret ettiği yönünde bir inancın olduğunu vurgulayarak, cinsel içerikli rüyaların genellikle cinsel isteklerin uzun süreli karşılanamamasına bağlı görülebildiğini savundu. İnsanların uykularında cinsel içerikli rüyalar görebileceğini ve erkeklerde bu sırada boşalma da olabileceğini belirten Dr. Keçe, şunları kaydetti:
"Günlük yaşamda, bedensel gereksinimleri karşılayacak sıklıkta cinsel atkivitede bulunmayan, aşırı kuralcı ve katı eğitim gören, gün boyunca aşırı cinsel uyarılmalar alan veya giyilen dar çamaşırların uyarmasına maruz kalan erkeklerde görülen rüyaların, cinsel içeriği veya kendisi hatırlanmasa bile boşalma olabilir. Cinsel içerikli rüyalar diğer rüyalara oranla daha uzun sürerler.
Eğer ortalama 4-10 gün içinde yetişkin bir erkek cinsel attivitede bulunmazsa vücut arkadan gelen yeni spermlere yer açmak için eski spermlerin olduğu meniyi uykudayken boşaltır. Gece boşalmalarından rahatsız olmamak için cinsel etkinliklerin arttırılması gerekir. Bu nedenle gece rüyada boşalmalar tamamen normal bir fiziksel olaydır, bir hastalık değildir. Genç erkeklerde yani ergenlerde irade dışı 'düş azması' adı verilen ve erkeğin elinde olmadan uykuda boşalma durumlarının sık yaşanır.
Çünkü ergenlik döneminde hormonların etkisi ile fazla meni birikir ve meni kanalında bir gerilim doğurur. Bu tür boşalmalarda zaman zaman rüya da görülür ve genç erkek uyandığı zaman rüyayı anımsamayabilir. Bu gençlerde kendi kendinden nefret etme, uykusuzluk, sinir krizleri, suçluluk duygusu veya huzursuzluk görülebilir. İnsan beyni rüyalar sayesinde, kendi kendisine gece boyunca bir bakıma psikoterapi uygular, böylece kendini günlük hayatın zorluklarına hazırlar, yaralanmaları ve travmaları tamir eder, bilgilerini güçlendirir, öğrenmeyi kolaylaştırır, duygusal termostatlar olarak görev yapıp ruhsal durumu düzenler, bazen de cinsel içerikli rüyalarda olduğu gibi arzularınızı doyurur. Ama ne yaparsa yapsın ister biz hekimlere o kişi hakkında bilgi verir".
Rüyaların aynı zamanda tedavi amaçlı olarak kullanılabildiğinin altını çizen Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, "Rüyalar ruhsal ve cinsel hastalıkları anlamak ve tedavi etmekte çok önemli bir yer tutar. Buna rüya analizi denir ve rüya tabiri ile karıştırmamak gerekir. -Hatırlananlar değil, hatırlanmayanlar hastalık yapar- sözünden hareketle, biz hekimler, cinsel terapiye aldığımız, vajinismus, orgazm olamama, erken boşalma ve iktidarsızlık vakalarında sıklıkla rüya analizini kullanıyoruz" dedi.