CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Gaziantep'te halka seslendi. Konuşmasında İsrail'le iplerin gerilmesine neden olan Mavi Marmara olayına da değinen CHP lideri,
"Bugün gene konuşmuş Recep Bey, efendim biz demişiz ki 'Mavi Marmara'ya izin vermezdik'. Vermezdik tabii, yazık günah değil mi o çocuklar orada gittiler, Mavi Marmara'da İsrail askerleri öldürdüler. Hesabını sordular mı? Sormadılar, kanları yerde kaldı. İki; sen Mavi Marmara'ya AKP milletvekillerini bindirecektin, niye vazgeçtin? Onların canı tatlı, vatandaşın canını feda edebiliyorsun. Üç; sen daha düne kadar mayınlı arazileri İsrail'e vermek için Meclis'e kanun getirmedi mi, o kanunu Anayasa Mahkemesi'ne giderek CHP iptal ettirdi. Sen bunları milletin unutacağını mı sanıyorsun? Kemal kardeşiniz onun maskesini indirecektir. Onun ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifresini çözdüm onun ben." diye konuştu.
Sık sık alandaki pankartları da okuyan Kılıçdaroğlu, ''Güzel bir pankart var, 'Recep Bey' diyor, 'oyunu CHP'ye at, hayaldi gerçek olsun' eyvallah, eyvallah. Ezberi bozuldu, bakarsın 12 Haziran'da o da CHP'ye oy atar. Malum ya diyor ki bir formülünüz varsa bize verin biz ülkenin sorununu çözelim. Sen 9 yıldır ülkeyi yönetiyorsun hala bir formül bulamadın. Zaten senin uzmanlık alanın şifre. Öyle değil mi? Şifre onun uzmanlık alanı'' dedi.
Kılıçdaroğlu, KOBİ'lerin Gaziantep'in markası olduğunu, Gaziantep'e binlerce istihdam yarattığını, onlara bir yılda ödedikleri faiz ve vergi kadar sıfır faizli kredi vereceklerini ifade etti. Krediyi alan KOBİ'lerin istihdam yaratacaklarını, üreteceklerini ve kayıt dışı ekonomiyi önleyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Herkesin sigortası olacak ve üreten Türkiye olacağız. Üreten Türkiye ile yola çıkacağız, işsizliği önleyeceğiz. Bu da bizim KOBİ'lere, KOBİ sahiplerine sözümüzdür. O sözü de vermekten ayrıca gurur duyuyoruz'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''(Recep'in valisi varsa Antep'in Kemal'i var) demişsin, eyvallah. Biliyorsunuz, bunların valileri şimdi mahalle mahalle geziyorlar, semt semt, esnaf esnaf... Neymiş, 'AKP'ye oy verin'. Allah aşkına bu nasıl hükümet. Milletten iyice koptu. 'İŞKUR'dan mahrum edildik Uluyatır belde halkı' diyor, meraklanmayın, her şeyi çözeceğiz. Son altı ayda Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Merkezi bir üniversite gibi çalıştı. İşçi mi var, derdi mi var, çözümü CHP. Çiftçi mi var, derdi mi var, çözümü CHP. Esnaf mı var, derdi mi var, çözümü CHP. İşsiz mi var, derdi mi var, çözümü Cumhuriyet Halk Partisi. Yoksulluk mu var, yoksul insanların derdi mi var, çözümü Cumhuriyet Halk Partisi. Çünkü CHP varsa herkes için var.
Son zamanlarda biliyorsunuz bir hastalık belirdi. Sabah kalkıyor Kılıçdaroğlu, öğle oluyor Kılıçdaroğlu, ikindi oluyor Kılıçdaroğlu, akşam oluyor Kemal Kılıçdaroğlu... Allah aşkına Kılıçdaroğlu ne yaptı Recep Bey'e? Sadece ezberini bozdu. Ee müsaade etsin de bu kadar milleti perişan ettin, ben de senin maskeni indireyim. Şimdi öyle anlaşılıyor ki gece yatarken rüyasında da beni görüyor. Kabus içinde uyanıyor ve bakıyor ben yokum, 'oh' diyor, 'demek ki sabah olmuş' diyor. Hiç meraklanma Recep Bey, gece rüyana da gireceğim. 12 Haziran'a kadar sabret. 12 Haziran'da ben seni yolcu edeceğim.''
Kılıçdaroğlu, Gaziantep'in teşvikten çok kaybettiğini, teşvik sistemini yeniden düzenleyeceklerini, kümelenmeye önem vereceklerini, Gaziantep'i sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun en önemli markası haline getireceklerini ifade etti.
Gaziantep'i hem sanayi merkezi, hem güneş enerjisi merkezi, hem turizm merkezi haline getireceklerini, Gaziantep'in bölgenin, Türkiye'nin ve dünyanın yıldızı olacağını ve bunun halkın iktidarında gerçekleştirileceğini dile getirdi.
''Bakanlar Kuruluyla gel'' çağrısı
Kemal Kılıçdaroğlu, son zamanlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasından bir sürü şey söylediğini öne sürerek, ''Ben de diyorum ki 'Recep Bey, kendine güveniyorsan gel arkadaş. Senin istediğin yerde, istediğin televizyon kanalında, oturalım iki uygar insan gibi tartışalım. Sen sorarsın ben cevap veririm. Ben sorayım sen cevap ver. Gelir mi? Recep Bey gelir mi? Recep Bey Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi? Şimdi çıkmayacağını biliyorum. Olabilir, bilgisi yoktur, bilgisi yetersizdir. Ama ben kendisine bir teklifte daha bulunuyorum. Arzu ediyorsan bütün Bakanlar Kurulunu al gel. Ben gene tek başıma çıkacağım. Gelebilir mi? Çünkü gelmesi için üç tane şart var. Bir, geçmişi temiz olacak, iki kul hakkı yemeyecek, üç mangal gibi yürek olacak'' diye konuştu.
Türkiye'nin birçok sorunu olduğunu, o sorunları çözmenin adresinin CHP olduğunu, var olan sorunları çözeceklerini, yeni CHP'nin Türkiye'nin rantına değil, Türkiye'nin sorunlarına talip olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları anlattı:
''Yeni Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'ye OHAL'i değil, demokrasi getirmeye talip. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi baskıyı değil özgürlüğü savunan parti. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi demokrasiyi geliştirmek, kökleştirmek isteyen bir parti. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi demokrasinin merkezi olan partidir. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi emeklilere de umut vadeden partidir. Aramızda emekliler var mı? Bir el kaldırır mı emekliler. Maşallah, fena değil. Emeklilerin durumu çok iyi, iyi değil mi? Emin misiniz? Bir emeklimiz poşet gösteriyor. Ben eminim o poşet Kanarya Adalarından dönerken aldığı poşet. Emeklinin durumunun iyi olmadığını biliyorum, koşullarının iyi olmadığını biliyorum. Emeklinin derdinini en fazla dile getiren başkan benim. Bütün Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri, bütün il örgütleri her yerde her zaman emeklinin sorunlarına sahip çıktılar. Şimdi 9 milyon emeklinin 9 milyonunun da oyunu istiyorum. İntibak Yasası'nın çıkmasını istiyor musunuz? Emeklilerin milli gelir artışından pay almasını istiyor musunuz? Adres Cumhuriyet Halk Partisi.
9 yıldır emeklileri kandırdılar. Emeklilere bir sürü söz verdiler. Ben size söz veriyorum, benim sözüm Recep'in sözü değil. Benim sözüm halkın Kemali'nin sözüdür, sizin sözünüzdür, ben bunu yapacağım. O zaman emekli kardeşlerime çağrım var. Sırtınızı AKP'ye döneceksiniz, karşıya bakacaksınız, 6 oku göreceksiniz, Mustafa Kemal'in partisini göreceksiniz. 12 Haziran'da gidip mührünüzü basacaksınız. 'Tencerede kalmadı aş, yiyor doymuyor yandaş, uyan artık uyan vatandaş' diyor, eyvallah. Tüm İşçi Emeklileri Derneği Başkanını alalım, eyvallah. Bakın İşçi Emeklileri Derneği Başkanı geldi. Söylüyorum, bir fire bile istemiyorum. 9 milyon emeklinin 9 milyonunu da oyunu istiyorum.''
Kılıçdaroğlu, atanmayan öğretmenler ve ücretli öğretmenlerin derdini bildiklerini ve bütün öğretmenleri kadrolu yapacaklarını söyledi. Ücretli öğretmenin evli olması, birisinin Gaziantep'te, birisinin Ankara'da olması durumunda bunların bir araya gelemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Karı-koca bir araya gelemiyorlar, yasak. Çünkü Recep'in adaleti böyle. Kadroya alacağım, aile birliğini sağlayacağım. Anayasa'da der ki aile birliği esastır. Biz de diyoruz, ailenin birliği esastır. Ailenin mutluluğu esastır, herkes kadrolu olacak, herkes özgür olacak'' dedi.
Üniversite okurken askerlik
Kılıçdaroğlu, askerlik süresini 15 aydan önce 9 aya indireceklerini, sonra aşamalı olarak 6 aya ineceğini belirterek, ''Üniversitede okuyan gençler, arzu ederlerse yaz tatillerini, askerlikle geçirebilirler, üniversite bitince onların askerlik süresi de bitmiş olacak'' dedi.
Alandaki afişleri okuyan Kılıçdaroğlu, ''Güzel bir afiş var 'parasız eğitim isteyenler hapiste, Deniz Feneri serbest, adaletin bu mu Recep' diyor. E Recep'in adaleti o zaten. İki tane genç, iki genç çocuğumuz bir pankart açıyorlar diyorlar ki 'parasız eğitim istiyoruz', vay sen misin parasız eğitim isteyen. 14 aydır hapisteler. Ne diyorum Recep'in adaleti'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, yargıyı bağımsız kılacaklarını, özel yetkili mahkeme ''garabetine'' son vereceklerini, yerel yönetimleri güçlendireceklerini, Avrupa'nın öngördüğü, Türkiye'nin de kabul ettiği ''yerel yönetim özerklik şartını'' kabul edeceklerini, her belediyenin güçlü olacağını ve daha iyi hizmet vereceğini vurguladı.
''Tüp 2002'de 22 liraydı, 2011'de 64 lira oldu, hayaldi, gerçek oldu, çılgın Recep'' pankartını okuyan Kılıçdaroğlu, şifre iddialarına ilişkin olarak 1 milyon 700 bin çocuğun annesine seslenerek, ''AKP'ye bir demokrasi dersi verin ve AKP bunu hiç unutmamasın. Yetki sizde, güç sizde anneler, diyorum. Diyorlar ki Aile Sigortası gelecek, Yeşil Kart iptal edilecek. İnanıyor musunuz? Ne dedim, Allah'ına kurban Gaziantep. İnanmıyor kimse. AKP'ye inanılır mı? Adına üstünde, aldatanlar ve kandıranlar partisi'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ''Hastanede fark, eczanede haraç istemiyoruz'' yazılı pankartı okuyarak, eczacıları buradan suçlamamak gerektiğini belirtti.
''Aile sigortası Recep'in sigortasını attırdı'' pankartına işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Attıracak daha, gençlik sigortamız var. Gençler bizim sigortamız, gençler bizim geleceğimiz, gençler bizim umudumuz. (AKP'de rant, CHP'de halk var diyor' arkadaşımız. Gaziantepli Bekarlar Platformu da güzel bir afiş yazmış 'AKP iktidarında, evlenmek gerçekti, hayal oldu' diyor. Gençler işsizlikle karşı karşıya, bunu çözeceğiz ve bu ülkede barışı sağlayacağız. Bugün ayrıca önemli bir gün, bizim açımızdan. Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümü, onu da saygıyla, rahmetle anıyoruz. Antep ile ilgili en güzel şiirleri, ulusal kurtuluş savaşıyla ilgili en güzel şiirleri o yazdı, baskıya direndi, şiddete direndi. Baskıya yine direneceğiz. Nazım'ın söylediğini unutmayacağız; bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız'' şeklinde konuştu.