Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Karamollaoğlu Hatay'da:

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, "1989 yılı Refah Partisi'nin ilk büyük hamlesi olmuştu. 5 ilin belediyesini kazanmıştık ve bu 5 ilde verilen hizmetten halkımız memnun kaldı. Milli Görüş belediyeciliği Türkiye'de bir devrim yaptı" dedi. Karamollaoğlu, partisinin Hatay İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, yaklaşan yerel seçimler ve gündemdeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu. Yerel seçimlere 5 ay kaldığını hatırlatan Karamollaoğlu, Saadet Partisi olarak bu seçimleri çok önemsediklerini ve bundan dolayı da Türkiye'nin dört bir yanında aday belirleme konusunda çalışma yapılacağını ifade etti. Karamollaoğlu, çalışmalarla belirlenen adayların genel merkezde, genel kurul üyeleri, il başkanları ve ilçe başkanlarının da katılacağı koordinasyon kurulu toplantısında değerlendirileceğini, seçimlerle ilgili ilk hamleyi yapmayı amaçladıklarını söyledi. Şeçimlerin önem taşıdığına dikkati çeken Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "1989 yılı Refah Partisi'nin ilk büyük hamlesi olmuştu. 5 ilin belediyesini kazanmıştık ve bu 5 ilde verilen hizmetten halkımız memnun kaldı. Milli Görüş belediyeciliği Türkiye'de bir devrim yaptı. Bunun sonucunda 1991'deki genel seçimlerde halkımız yüzde 17'lik bir oyla Refah Partisini meclise taşıdı. 1994 mahalli seçimlerinde de İstanbul ve Ankara dahil 29 il, halkın yüzde 65'nin yaşadığı illerde, belediye başkanlığını Refah Partisine verdi. 1995 yılında da Türkiye'nin en büyük partisi oldu ve hükumeti kurdu." Karamollaoğlu, bugün ülkede bir takım hizmetlerin yapıldığını ve bunların vatandaşları rahatlattığını belirtenek, ülkeyi güçlendirme adına yeterli olmadığını savundu. Üretime, sanayiye ve tarıma dönük yatırımların yetersiz kaldığını öne süren Karamollaoğlu, "Yol, hızlı tren, havaalanı, hastaneler, okullar, konutlar yapmak güzel şeyler ancak bundan daha güzeli ve önemlisi bu yatırımları yapacak makineleri ve teçhizatı yapacak fabrikaların kurulması, bu ülkenin kendine yeterli hale gelmesidir. 'Biz güçlüyüz' demekle güçlü olamayız. Ne zaman ki kendi uçağımızı, makinamızı, tüfeğimizi, ihtiyaç duyduğumuz ilacımızı, gübremizi üretecek hale gelirsek o zaman güçlü oluruz" diye konuştu. -Suriye'deki olaylar Suriye'deki iç savaşa da değinen Karamollaoğlu, kendi halkına zulüm, baskı yapan rejimi hiçbir zaman desteklemeyeceklerini kaydetti. Suriye'ye yaptıkları ziyaretle ilgili eleştirilere de yanıt veren Karamollaoğlu, şöyle konuştu: "Keşke 100 binden fazla insan, çocuk, kadın, ihtiyar, hasta öldürülmeseydi, milyonlarca insan kendi memleketini terk ettiği bir durum olmasaydı. Bizim Suriye politikamızı, Suriye'ye gitmemizi bazı çevreler eleştirdi. Halbu ki biz çaresizlik içerisinde bugünkü manzarayı gördüğümüz için 'acaba bir iç kargaşa ve katliam yaşanmadan bu problem çözülebilir mi, biz burada rol oynayabilir miyiz' diye oraya gittik. Bizim Eset rejimiyle hiçbir irtibatımız olmamıştır, bugün de olamaz. Biz hiçbir zaman kendi halkına zulüm yapan, baskı yapan bir rejimi desteklemeyiz."