Ankara - Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, AB'nin, Türkiye'ye ihtiyacı bulunduğunu ve bundan başka bir çaresi olmadığını belirterek, "Türkiye, Avrupa için taze kan, taze enerji anlamına geliyor. Eninde sonunda Avrupalı politikacılar da bunu anlayacaktır" dedi.
Saakaşvili, TBMM Başkanı Bülent Arınç ile bir araya geldi. Arınç, Saakaşvili'nin TBMM'yi ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Gürcistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin fevkalade iyi olduğunu, bir sorun bulunmadığını söyleyebilirim. Bundan da büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi.
Halklar arasında da tarihten gelen dostluk, hatta akrabalık bağları olduğuna işaret eden Arınç, Gürcistan Parlamentosu ile TBMM arasında çok samimi ilişkiler
bulunduğunu vurguladı.
Saakaşvili de Türkiye'nin, Gürcistan için her zaman tarihi ve duygusal bağları olan bir müttefik olduğunu ifade ederek, "Türkiye, Gürcistan'ın yurtdışına açılan penceresi konumundadır" dedi.
Gürcistan ile Türkiye arasındaki boru hattının da önemli gelişmeler gebe olduğunu vurgulayan Saakaşvili, iki ülke arasındaki ortak proje olan Batum Havaalanının Mart ayında hizmete açılacağını, bunun, ilişkilere büyük ivme kazandıracağını söyledi. "İlişkilerimize ivme kazandıran başka bir gelişme de Türkiye ile Gürcistan arasındaki vizelerin kaldırılması olmuştur" diyen Saakaşvili, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dün tercihli ticaret anlaşmasını imzaladık, serbest ticaret anlaşması üzerinde de çalışmaktayız. Serbest ticaret anlaşması imzalandığında, iki ülke iş dünyası önündeki engelleri kaldıracaktır. Buna ek olarak, çifte vergilendirmenin önlenmesi dair bir anlaşma üzerinde de çalışmaktayız. Bu iki anlaşma imzalandığı takdirde, iki ülke iş dünyası, herhangi bir bürokratik engelle karşılamaksızın ticaret yapabilecektir."
AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı bulunduğunu, bundan başka bir çaresi olmadığını belirten Saakaşvili, şöyle konuştu:"Çünkü Türkiye, Avrupa için taze kan, taze enerji anlamına geliyor.
Türkiye'nin AB'ye dahil olması sadece AB'nin ekonomisine katkıda bulunmayacaktır, Aynı zamanda Avrupa kimliğinin gelişmesine, Avrupa'da daha iyi bir geleceğin inşa
edilmesini de sağlayacaktır. Eninde sonunda Avrupalı politikacılar da bunu anlayacaktır. Biz kendi açımızdan Türkiyeli meslektaşlarımıza bu yolda büyük
başarı ve şans diliyoruz. Çünkü sizin başarınız bizim başarımızdır."