HABER

Sabancı:'Türkiye üzerinden siyaset yapılıyor'

Bursa -(AA) Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, "Kısa vadeli politik çıkarlar için Türkiye üzerinden ülke içine dönük siyaset yapmak, Avrupa'da bazı siyasetçiler arasında geçerli bir eğilim haline geldi" dedi.

Sabancı, "Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanlar Konseyi Toplantısı"nın açılışında yaptığı konuşmada, siyasi ve ekonomik istikrarın en önemli unsurlarından birinin hiç kuşkusuz AB ilişkileri olduğunu söyledi.

Ömer Sabancı, bazı Avrupa ülkelerindeki kamuoyunun, Türkiye'nin üyeliği konusundaki olumsuz yaklaşımlarının, "Bazı Avrupalı siyasetçilerin dar görüşlülüğü" ile birleşince, ortaya bir isteksizlik görüntüsünün çıktığının görüldüğünü ifade etti.

Türkiye'nin Avrupa serüveninin De Gaulle ve Adenauer gibi büyük Avrupa liderlerinin siyasi vizyonları sayesinde başladığına işaret eden Sabancı, "Bu siyasi vizyon bugünkü liderlerde olsa, konjonktürel faktörlerin baskısı altında 'Türkiye'yle ilgili korkular yaratmaya dayalı' politikalarla kamuoyunu kazanmaya çalışacaklarına, Türkiye-AB ortaklığının önemi ve muhtemel pratiği konusunda onları aydınlatmayı, bilgilendirmeyi düşünürlerdi" diye konuştu.

Avrupa'da Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin olumsuz yaklaşımların arttığına işaret eden Sabancı, şöyle devam etti:

"Kısa vadeli politik çıkarlar için Türkiye üzerinden ülke içine dönük siyaset yapmak, Avrupa'da bazı siyasetçiler arasında geçerli bir eğilim haline geldi. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha Türkiye hakkındaki talihsiz ifadeleriyle gündeme gelen bay Sarkozy, bu türden siyasetçilere en tipik örneklerden biridir. 2007 Fransa Cumhurbaşkanı adayı olmasının yanı sıra şu anda iktidarda olan hükümetin içişleri bakanlığını da yapan Nicolas Sarkozy, 'Türkiye bir Avrupa ülkesi olsaydı, hepimiz bunun farkında olurduk' demekle işe başladı. Kendisini. bir mektupla Türklerin 1963 yılında başlayan AB süreciyle ilgili bilgilendirdik.

Geçen hafta Brüksel'de Türkiye'nin AB üyesi olmaması gerektiğini, neden belirtmeden dile getirdi. Nihayet bu hafta Le Figaro gazetesindeki bir habere göre New York'ta bir araya geldiği Musevi kuruluş temsilcilerine, 'hem İslam ülkelerinden korkuyorsunuz hem de 75 milyon Türkü, AB'ye girmesi için destekliyorsunuz' değerlendirmesini yapmış ve bunu bir çelişki olarak nitelemiş.

Sabancı, Sarkozy'nin, son 20 yılda büyük bir yapısal, toplumsal dönüşüm geçiren Türkiye'yi tanımadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Hakkında bu kadar kesin ve sert ifadelerle konuştuğu ülkeyi, bu ülkenin yaşadığı değişimi gelip yerinde inceleme zahmetine girmemiştir. Bu gerçek, Avrupalı siyasetçiler için hala aynı şekilde geçerlidir. Geçtiğimiz günlerde, içinde Türkiye hakkında akılcılıktan uzak değerlendirmelerin de yer aldığı bir raporu kabul eden Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nun pek çok üyesi de ne yazık ki bu kategoriye girmektedir. Buradan Avrupalı dostlarıma seslenmek istiyorum. Gelip görmediğiniz, yerinde derinlemesine incelemediğiniz bir ülke hakkında oturduğunuz yerden, eksik bilgilerle, komisyonun teknik raporlarını da dikkate almadan görüş oluşturmayı hangi etik anlayışa sığdırıyorsunuz? Geleceğin Avrupa'sını böyle mi kuruyorsunuz?"

AB ile müzakere sürecinin çok önemli bir katkı getirdiği istikrar ve güven ortamında, Türkiye'nin AB'yle ekonomik ilişkilerinin tarihsel bir derinleşme kaydettiğine de değinen Sabancı, Türkiye'nin ticaret, yatırım ve turizm alanlarında artık Avrupa'yla geri dönüşü zor bir bütünleşme içinde olduğunu, bu rüzgarın da katkısıyla dünyanın en hızlı ve istikrarlı kalkınan, yabancı yatırımcı için cazibesi her gün artan ülkelerden biri haline geldiğini vurguladı.

Ömer Sabancı, bütün bunlar gözönüne alındığında AB sürecindeki kısa dönemli tıkanıklıklar karşısında soğukkanlı ve akılcı olunması gerektiğinin ortaya çıktığını bildirdi.

En Çok Aranan Haberler