Saç ekimi yaptırırken bunlara dikkat

Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, saç ekimi yaptırırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, “Saç ekimine en uygun zaman kişinin kendisini psikolojik ve maddi anlamda uygun koşulları oluşturmasıyla başlar. Herhangi bir mevsimde saç ekimi yapılmasının önemi pek yoktur ama şunu belirtmek gerekir ki bazı aylarda saç dökülmeleri mevsim geçişlerinde sıklaşıp azalabilir. Kişi kendi saç yapısına göre bu durumu değerlendirerek ekim işlemine başlayabilir. Saç ekimi operasyonu mevsimlerden bağımsız olarak planlanabilir. Gerek kış gerekse yaz mevsiminde rahatlıkla yaptırabileceğiniz saç ekimi operasyonu sonrası dikkat edilecek hususlar çoğunlukla sosyal hayatınız ile yakın bağlantılı olacaktır. Yaz mevsiminde saç ekimi sonrasında 10 güne kadar yüzme ve güneşten uzak durmanız gerekir. Kış mevsiminde yapılan saç ekim operasyonları sonrası ise soğuktan korunmak için başınıza koruyucu şapkalar takılmaması tavsiye olunur” dedi.
Saç ekiminin özel bir mevsiminin olmadığını ifade eden Sönmez, “Yılın 12 ayı rahatlıkla saç nakli yapılabilir. Burada sadece Yaz dönemi yapılan saç ekimi sonrasında kişinin ortalama 15 gün denize giremeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Saç ekiminde kullanılan başlıca iki yöntem vardır. Birincisi, FUT denilen arka bölgeden bir şerit şeklinde saçların çıkarılıp tek tek saç köklerine ayrılmasıyla yapılan bir işlemdir. İkincisi ise FUE denilen saç köklerinin arka bölgeden tek tek alınmasıyla yapılan bir işlemdir. Günümüzde en çok kullanılan son teknoloji FUE tekniğidir” diye konuştu.
İlerleyen teknoloji ve tıp dünyasının kendisini sürekli yenilemesiyle birlikte gelişen ve birçok saç dökülmesi yaşayan hastalarda çok güzel bir şekilde kullanılan bu tekniğin temel olarak FUE adı verilen ve ucunda özel iğneler bulunan cihaz sayesinde iki kulak arasından veya enseden alınan saç köklerinin açılmanın olduğu bölgeye nakledilmesi işlemi olarak anlatılabildiğini kaydeden Sönmez, “Bu teknik cihaz yardımıyla yapıldığı ve iğne uçlarının oldukça ince olmasından dolayı hiçbir şekilde iz bırakmayan ve iyileşme sürecinin bir hafta kadar sürdüğü tedavi tekniğidir. Bu teknik oldukça güvenli olmasının yanı sıra, günümüzde çokça kullanılan tekniklerin başında gelmektedir. Bunun nedeni ise klasik teknikten oldukça büyük avantajları olmasıdır” açıklamalarında bulundu.