Hatta bazen bu öyle bir refleks haline gelir ki çocuğunuz yokken bile yapasınız gelir ve eşinizle şöyle diyaloglara neden olabilir:
Bak Can, Uçak! Gördün mü nasıl uçuyor!
Alt değiştirme yok, ertesi gün doktorla randevu yok, gecenin bir yarısı çocuğu beslemek için uyanmak yok... Daha ne ister bir ebeveyn?
Aslında kısaca bebekle bebek olmak da denilebilir.
Fotoğraf konuşuyor.
Çünkü çocuğunuz keyfinizden önce gelir.
Bebek malzemeleri fazla fazla alınır çünkü su uyur bebek uyumaz. Her an her şeye hazırlıklı olmak gerek.
Çocuğun gelişimini yakından takip etmek için hangi çizgi filimin konusu nedir, kahramanı kimdir, ne yapar, özellikleri nedir... hepsini bilmek farzdır.
O kadar otomatikleşmiştir ki her ebeveyn birer nezaket idolüne dönüşür.
Eğer çocuk bir şeyi kendisi bellediyse o ya onundur ya da, en iyi ihtimalle, çocuğun ve ebeveynin ortak malıdır.
Çocukların yaptıkları şeyler ya ebeveynlerin sürekli kendi çocukluğunda kendi ebeveynlerinden duyduklarını hatırlatır ya da anneanne ve dedeler torunlarının yaptıkları şeyleri görünce kendi çocuklarına "onun yaşında sen de aynı böyleydin" der.
O an "ya benim başıma gelseydi" diye düşünmeden edemezler.
Genel olarak çocuğunun sağlığı ile ilgili her türlü detay zaten her şeyden önemlidir.
Çünkü o candan bir parçadır.