Küçük yaşlarından itibaren iyi bir judo ustası olmak isteyen Rena "Rusty" Kanogoki, Brooklyn’de doğup büyüdü. Bütün hayatını dövüş sanatlarına adadı ve en büyük amacı bu alanda dünyanın en iyisi olabilmekti. Kendisini tüm dünyaya ispat etmek istiyordu ancak en büyük sorunu 1950’li yıllarında kadın olmasıydı. O dönemde kadınlar için herhangi bir organizsyon ya da yarışma düzenlenmiyordu. Ancak Kanogoki, kararlılığı sayesinde adını duyurmayı başardı.
1959 New York YMCA Judo Şampiyonası'na başvurdu. Bu sadece erkekler için düzenlenen bir yarışmaydı. Yetkililer onun erkeklere karşı mücadele etmek için çok zayıf olduğunu söyleyerek yarışmasına izin vermedi. Kanogokş, pes etmedi ve yarışmaya erkek kılığında katıldı. Kadınların da erkeklerden bir farkı olmadığını hatta kadınların erkeklerden çok daha iyi olabileceğini kanıtladı. Çünkü yarışmada karşılaştığı bütün erkekleri yendi ve altın madalyanın sahibi oldu.
Kadın olduğunun anlaşılmasından sonra altın madalyasını geri vermek zorunda kaldı. Onun için önemli olan madalya değil, tüm dünyaya ispat etmeye çalıştığı şeydi. Kadınlar için judonun yasal bir spor haline gelmesine yardım etmişti.
Rena, 1988 Seul Olimpiyatları’nda kadın judo ekibine antrenörlük yaptı ve aynı zamanda 'yedinci derece siyah' alan ilk kadın oldu. Rena Kanokogi, 2009'da 74 yaşında vefat etti.