Öğretmen olmaya karar verdin
Öğretmen olmaya karar vermen, öğretmen olman için yeterli bir sebep değildir. İlk başta, üniversitelerin ilgili bölümlerinde, gerekli eğitimleri almak için sınava girmen ve doğal olarak da bu sınavı kazanman gerek.
Eğitimini almaya başladın
Sınavı geçtin ve eğitim fakültesinde okumaya başladın. Eğitimin devam ederken, ders çalışmaya ve sınavlara girmeye başlayacaksın. Bu ülkede üniversite okumak için, sınavı kazanmış olman ya da çok çalışman yetmez, ailene bayağı bir yüklenmek zorundasın. Sıkma canını, ailene ekonomik olarak yükleneceğin daha çok uzun yıllar olacak.
Mezun oldun
Şimdi mezun oldun diyelim. Gerekli diplomaların falan her şeyin hazır. O kadar sevinme, bu ülkede öğretmen olmak o kadar kolay bir iş değil. Diploman olması, üniversite okumuş olman falan sadece küçük bir detay. Öğretmen olmak için çok daha fazlasına ihtiyacın var. Gözün kulağın öğretmen alımlarında
Pür dikkat, gece gündüz haberleri takip edeceksin bir süre. Türkiye’nin eğitim kalitesindeki düşüş, ilk başlarda senin moralini bozmayacak, hatta bir de üzerine bu durumu düzeltmek için hayaller kuracaksın. Hayal kurman iyi, yani bu dönemin tadını çıkar, ilerleyen dönemde hayal kurma yeteneğini iyice kaybedeceksin çünkü. İlk kırılma anı
Senin gibi öğretmen olmayı bekleyen işsiz insanların 10 binlerle ifade edildiğini görünce, ilk hayal kırıklığını yaşayacaksın. Ne zannettin? Bu durumu erken kabul etmen senin yararına. Aksi halde boşa kürek çekmekle geçecek olan, bir çok uzun yıl seni bekliyor olacak. Geçim sıkıntısı
Durumu kabullendin diyelim, ister istemez bekleme sürecine gireceksin. Bu bekleme sürecinde muhakkak bir siyasi seçime denk geleceksin. Verilen vaatler ve sözler, seni yeniden umutlandıracak ama seçim gelip gidecek sonuçta. Tek seçim bu değil ya, daha çok siyasi seçim göreceksin. Yavaş yavaş alışmaya başlayacaksın. Ne kadar erken alışırsan, o kadar iyi. 2. Kırılma anı
İlerleyen yaş ile birlikte geçim sıkıntısı baş göstermeye başlayacak. Ekonomik özgürlüğünü kazanabilmek, ailenin üzerine yük olmaktan çıkmak ve hayatta kalabilmek için çalışmak zorunda olduğunun farkına varacaksın. İş arayışı
Sözleşmeli olarak çalışmak ekonomik olarak seni rahatlatmayacağı için, başka bir iş arayışına gireceksin. En iyi ihtimalle özel bir okul yada kaliteli bir dershanede iş bulabilirsen bir nevi öğretmenlik mesleğine başlamış olursun. Çok umutlanma ama, özel okul ve özel dershanelerde çok iyi maaşlarla iş bulmak için iyi bir öğretmen olman yetmez. Tanıdık birilerinin aracı olması lazım. Düzeni sorgulamaya başlayacaksın
Aradan geçen yıllar seni düzeni sorgulatmaya sevk edecek. Türkiye’nin eğitim seviyesinin bu kadar düşük olma nedenlerini araştıracaksın. Ülkenin acil bir şekilde yüzlerce okula ve doğal olarak binlerce öğretmene ihtiyacı varken, neden yapılmadığını anlamaya çalışacaksın. Okula ihtiyaç varken neden sürekli olarak ihtiyaçyan fazla camii yapıldığı çelişkisinde kaybolacaksın. Kaybolma, bu ülkenin fıtratlarından biri de bu zaten. Oy potansiyeli olarak görüleceksin
Arada geçen bir çok siyasi seçimde, üzerine oynanan ve oy potansiyeli olarak görülen toplulukta yer aldığının farkında varacaksın (zamanla alışırsın merak etme). Seçim sonrasında, diğer 10 binlerce işsiz öğretmen gibi duruma bir çözüm bulunması için protesto yapmaya kalkarsan, gaz maskeni yanında götürmeyi unutma. Bu ülkede öğretmen olmak kadar, hakkını istemek de çok zor. İçindeki heyecanı yitireceksin
İçindeki heyecan hızla yok olmaya başlarken, çalışmakta olduun sektörde ilerlemeye devam edersin. İşin acı tarafı ise, işsiz öğretmenler için sadece işsiz öğretmenler eylem yapar. Hali hazırda öğretmen olanlar kendi rahatlarını ve işlerini kaybetmemek için, seni görmezden gelmeye başlarlar. Zamanla sende alışırsın bu duruma, alış yani ülkenin fıtratında var bu düzen.
