HABER

Saff Suresi Oku: Saff Suresi Türkçe okunuşu, anlamı, tefsiri, Diyanet meali nedir?

Saff Suresi hakkında kişiler sık sık araştırma yapmaktadır. Saff Suresi, Hz. Muhammed’in uyumadan önce okuduğu dualar arasında bulunmaktadır. Bu sebeple de Müslümanlar tarafından sık sık okunmaktadır. Peki, Saff Suresi Türkçe okunuşu, anlamı, tefsiri, Diyanet meali nedir?

Saff Suresi Oku: Saff Suresi Türkçe okunuşu, anlamı, tefsiri, Diyanet meali nedir?

Saff ismi, surenin 4. ayetinde bulunan kavramdan gelmekte olup “sıra ve dizi” manaları taşımaktadır. Sure toplamda 14 ayet-i kerime içermekte ve nüzul etme bakımından Teğabun Suresi ile Cum’a Suresi arasında bulunmaktadır. Bu surenin özellikle aile huzursuzluğundan ve hırsızlık korkusundan korunmak için bir kapı olduğu rivayet edilmektedir.

Saff Suresi, farklı hükümleri içerisinde barındırmaktadır. Bu bağlamda sure içerisinde Allah’ın kudreti başta olmak üzere Hz. İsa ve Hz. Musa’nın dönemlerinden kıssalar anlatılmaktadır. Allah yolunda mal ve canı ile savaşanların cennete gideceğinden ve bu kişilerin farklı nimetlerle ödüllendirileceğine de değinilmektedir. Saff Suresi’nin faziletlerinden yararlanmak isteyenler bu sure hakkında çeşitli içeriklerden yararlanmaktadır. Bu kapsamda, Saff Suresinin hem Arapça hem de Türkçe okunuşları için ayrı içerikler aşağıda sıralanmaktadır. Surenin açıklamasını öğrenmek isteyenlerin ise Diyanet mealini ve sure tefsirini incelemesi tavsiye edilmektedir.

Saff Suresi Türkçe Okunuşu

1.Sebbeha lillahi ma fiyssemavati ve ma fiyl'ardı ve huvel'aziyzulhakiymu.
2.Ya eyyuhelleziyne amenu lime tekulune ma la tef'alune.
3.Kebure makten 'ındallahi en tekulu ma la tef'alune.
4.İnnallahe yuhıbbulleziyne yukatilune fiy sebiylihi saffen keennehum bunyanun mersusun.
5.Ve iz kale musa likavmihi ya kavmi lime tu'zuneniy ve kad ta'lemune enniy resulullahi ileykum felemma zağu ezağallahu kulubehum vallahu la yehdiylkavmelfasikıyne.
6.Ve iz kale 'ıysebnu meryeme ya beniy israiyle inniy resulullahi ileykum musaddikan lima beyne yedeyye minettevrati ve mubeşşiren biresulin ye'tiy min ba'diy-ismuhu ahmedu felemma caehum bilbeyyinati kalu haza sıhrun mubiynun.
7.Ve men azlenu mimmeniftera 'alellahilkezibe ve huve yud'a ilel'islami vallahu la yehdiylkavmezzalimiyne.
8.Yuriydune liyutfiu nurallahi biefvahihim vallahu mutimmu nurihi velev kerihelkafirune.
9.Huvelleziy ersele resulehu bilhuda ve diynilhakkı liyuzhirehu 'aleddiyni kullihi velev kerihelmuşrikune.
10.Ya eyyuhelleziyne amenu hel edullukum 'ala ticaretin tunciykum min 'azabin eliymin.
11.Tu'minune billahi ve resulihi ve tucahidune fiy sebiylillahi biemvalikum ve enfusikum zalikum hayrun lekum in kuntum ta'lemune.
12.Yağfir lekum zunubekum ve yudhılkum cennatin tecriy min tahtihel'enharu ve mesakine tayyibeten fiy cennati 'adnin zalikelfevzul'azıymu.
13.Ve uhra tuhıbbuneha nasrun minallahi ve fethun kariybun ve beşşirilmu'miniyne.
14.Ya eyyuhelleziyne amenu kunu ensarallahi kema kale 'ıysebnu meryeme lilhavariyyiyne men ensariy ilellahi kalelhavariyyune nahnu ensarullahi feamenet taifetun min benuy israiyle ve keferet taifetun feeyyednelleziyne amenu 'ala 'aduvyihim feasbehu zahiriyne.

Saff Suresi Türkçe Anlamı

1.Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
2.Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?
3.Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.
4.Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.
5.Hani Mûsâ kavmine, "Ey kavmim! Allah'ın size gönderdiği peygamberi olduğumu bilip durduğunuz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz?" demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah ta kalplerini (doğru yoldan) saptırdı. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.
6.Hani, Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah'ın size, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim" demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.
7.Kim, İslam'a davet olunduğu halde Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalimdir? Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
8.Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
9.O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir.
10.Ey iman edenler! Sizi elem dolu bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi size?
11.Allah'a ve peygamberine inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.
12.(Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu büyük başarıdır.
13.Seveceğiniz başka bir kazanç daha var: Allah'tan bir yardım ve yakın bir fetih (Mekke'nin fethi). (Ey Muhammed!) Mü'minleri müjdele!
14.Ey iman edenler! Allah'ın yardımcıları olun.Nasıl ki Meryem oğlu İsa da havarilere, "Allah'a giden yolda benim yardımcılarım kimdir?" demişti. Havariler de, "Biz Allah'ın yardımcılarıyız" demişlerdi. Bunun üzerine İsrailoğullarından bir kesim inanmış, bir kesim de inkar etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler.

Saff Suresi Konusu

Kişinin yaptıklarıyla bağdaşmayan iddialarda bulunmasının Allah katında çok çirkin sayıldığı belirtilerek öz ve söz arasındaki uyumun önemine vurgu yapılmakta; Allah yolunda çarpışanların O’nun hoşnutluğunu kazanabilmeleri için tek bir yürek ve tek bir vücut gibi olmaları gerektiğine dikkat çekilmekte; İsrâiloğulları’nın verdikleri sözü tutmamaları, Hz. Mûsâ’yı üzmeleri ve Hz. Îsâ’nın kendisinden sonra gelecek peygamberi isim de vererek müjdelemesine rağmen ona vefasızlık etmeleri eleştirilmekte; gerçek kurtuluşun Allah’a ve resulüne iman edip malıyla canıyla Allah’ın gösterdiği yolda çaba harcamaktan geçtiği bildirilmektedir.

Saff Suresi Tefsiri

Tesbîh terimi kısaca, bir yandan şuurlu varlıkların iradî olarak Allah Teâlâ’nın her türlü noksanlıktan uzak olduğunu söz ve davranışlarla ortaya koymaları (tenzih), diğer yandan da evrendeki bütün varlıkların ilâhî yasalara zorunlu olarak boyun eğip O’nun hükümranlığını itiraf etmeleri anlamına gelir (ayrıca bk. İsrâ 17/44).

En Çok Aranan Haberler