HABER

Saffat suresi okunuşu: Saffat suresi Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı ile meali, tefsiri, faziletleri

Kur'an-ı Kerim'de 37. sırada bulunan Saffat Suresi, Sad Suresi ile Yasin Suresinin arasındadır. Nüzul bakımından En'am Suresinin ardından gelen sure, daha çok akaid ile ilgili konulara eğilmektedir. Saffat okunuşu nasıldır? Saffat suresi Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı ile meali & tefsiri nedir?

Saffat suresi okunuşu: Saffat suresi Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı ile meali, tefsiri, faziletleri

İçindekiler

  • Saffat Suresi Arapça Okunuşu
  • Saffat Suresi Anlamı
  • Saffat Suresi Faydaları
  • Saffat Ne Demek?
  • Saffat Suresi Kaç Ayet?
  • Saffat Hangi Surede Bulunur?
  • Saffat Suresi Nerede İndirilmiştir?
  • Saffat Suresi Ne Zaman Okunur?
  • Saffat Suresi Ne İçin Okunur?
  • Saffat Suresi Abdestsiz Okunur Mu?
  • Saffat Suresi Nasıl Ezberlenir?
  • Saffat Suresi Yerine Ne Okunabilir?

Mekke döneminde nazil olan Saffat Suresi, pek çok diğer Mekki sure gibi akide ile ilgili detaylar hakkında bilgi vermektedir. İnsanları şirkten İslam'a yöneltebilmek adına birçok düşündürücü delilin örnek gösterildiği sure, cahiliye dönemindeki batıl inançlara da değinir. Daha önce gönderilmiş olan peygamberlerden kıssaların da anlatıldığı Saffat Suresi, Kur'an-ı Kerim'in uzun ve önemli surelerinden biridir. İşte Saffat Suresi meali, Türkçe okunuşu, Saffat Suresi faziletleri hakkında bilgiler...

Saffat Suresi Arapça Okunuşu

Latin alfabesiyle metnimizde yer alan Saffat Suresi, geleneksel olarak genellikle Kur'an-ı Kerim tilavetinden sonra edilen duaların ardından okunur. Arap alfabesini bilmeyen okuyucularımızın Saffat Suresi Türkçe okunuşu üzerinden sureyi ezberlemesi mümkündür. Ayrıca çeşitli okuma örnekleri incelenerek telaffuzla ilgili sorunların ortaya çıkmasının önüne geçilebilir.

  1. Vessaffati saffa
  2. Fezzacirati zecra
  3. Fettaliyati zikra
  4. İnne ilaheküm le vahıd
  5. Rabbüs semavati vel erdı ve ma beynehüma ve rabbül meşarık
  6. İnna zeyyennes semaed dünya bi zınetinil kevakib
  7. Ve hıfzam min külli şeytanim marid
  8. La yessemmeune ilel meleil a'la ve yukzefune min külli canib
  9. Dühurav ve lehüm azabüv vasıb
  10. İlla men hatfel hatfete fe etbeahu şihabün sakıb
  11. Festeftihim ehüm eşddü halkan em men halakna inna halaknahüm min tıynil lazib
  12. Bel acibte ve yesharun
  13. Ve iza zükkiru la yezkürun
  14. Ve iza raev ayetey yesteshırun
  15. Ve kalu in haza illa sıhrum mübın
  16. E iza mitna ve künna türabev ve ızamen e inna le meb'usun
  17. E ve abaünel evvelun
  18. Kul neam ve entüm dahırun
  19. Fe innema hiye zecratüv vahıdetün fe izahüm yenzurun
  20. Ve kalu ya veylena haza yevmüd dın
  21. Haza yevmül faslillezı küntüm bihı tükezzibun
  22. Uhşürullezıne zalemu ve ezvacehüm ve ma kanu ya'büdun
  23. Min dunillahi fehduhüm ila sıratıl cehıym
  24. Ve kıfuhüm innehüm mes'ulun
  25. Me leküm la tenasarun
  26. Bel hümül yevme müsteslimun
  27. Ve akbele ba'duhüm ala ba'dıy yetesaelun
  28. Kalu inneküm küntüm te'tunena anil yemın
  29. Kalu bel lem tekunu mü'minın
  30. Ve ma kane lena aleyküm min sultan bel küntüm kavmen tağıyn
  31. Fe hakka aleyna kavlü rabbina inna le zaikun
  32. Fe ağveynaküm inna künna ğavın
  33. Fe innehüm yevmeizin fil azabi müşterikun
  34. İnna kezalike nef'alü bil mücrimın
  35. İnnehüm kanu iza kıyle lehüm la ilahe illellahü yestekbirun
  36. Ve yekulune e inna letariku alihetina li şaırim mecnun
  37. Bel cae bil hakkı ve saddekal murselın
  38. İnneküm lezaikul azabil elım
  39. Ve ma tüczevne illa ma küntüm ta'melun
  40. İlla ıbadellahil muhlesıyn
  41. Ülaike lehüm rizkum ma'lum
  42. Fevakih ve hüm mükramun
  43. Fı cennatin neıym
  44. Ala sürurim mütekabilın
  45. Yütafü alyhim bi ke'sim mim meıyn
  46. Beydae lezzetil lişşaribın
  47. La fıha ğavlüv ve la hüm anha yünzefun
  48. Ve ındehüm kasıratüt tarfi ıyn
  49. Ke ennehünne beydum meknun
  50. Fe akbele ba'duhüm ala ba'dıy yetesaelun
  51. Kle kailüm minhüm innı kane lı karın
  52. Yekulü e inneke le minel müsaddikıyn
  53. E iza mitna ve künna türabev ve ızamen e inna le medınun
  54. Kale hel entüm müttaliun
  55. Fattalea fe raahü fı sevail cehıym
  56. Kale tellahi in kidte le türdın
  57. Ve lev la nı'metü rabbı leküntü minel muhdarın
  58. E fe ma nahnü bi meyyitın
  59. İlla mevtetenel ula ve ma nahnü bi müazzebın
  60. İnne haza le hüvel fevzül azıym
  61. Li misli haza felya'melil amilun
  62. E zalike hayrun nüzülen em şeceratüzç zekkum
  63. İnna cealnaha fitnetel liz zalimın
  64. İnneha şeceratün tahrucü fı aslil cehıym
  65. Tal'uha ke ennehu ruusüş şeyatıyn
  66. Fe innehüm le akilune minha fe maliune minhel butün
  67. Sümme inne lehüm aleyha le şevbem min hamum
  68. Şümme inne merciahüm le ilel cehıym
  69. İnnehüm elfev abaehüm dallın
  70. Fe hüm ala asarihim yühraun
  71. Ve le kad dalhle kablehüm ekserul evvelın
  72. Ve le kad erselna fıhim münzirın
  73. Fenzur keyfe kane akıbetül münzerın
  74. İlla ıbadellahil muhlesıyn
  75. Ve le kad nadana nuhun fe le nı'mel müccıbun
  76. Ve necceynahü ve ehlehu minel kerbil azıym
  77. Ve cealna zürriyyetehu hümül bakıyn
  78. Ve terakna aleyhi fil ahırın
  79. Selamün ala nuhın fil alemın
  80. İnna kezalike neczil muhsinın
  81. İnnehu min ıbadinel mü'minın
  82. Sümme ağraknel aharın
  83. Ve inne min şıatihı le ibrahım
  84. İz cae rabbehu bi kalbin selım
  85. İz kale li ebıhi ve kavmihı maza ta'büdun
  86. E ifken aliheten dunellahi türıdun
  87. Fe ma zannüküm bi rabbil alemın
  88. Fe nezara nazraten fin nücum
  89. Fe kale innı sekıym
  90. Fe tevellev anhü müdbirın
  91. Ferağa ila alihetihim fe kale e ela te'külun
  92. Ma leküm la tentıkun
  93. Ferağa aleyhim darbem bil yemın
  94. Fe akbelu ileyhi yeziffun
  95. Kale e ta'büdune ma tenhıtun
  96. Vallahü halekkkaküm ve ma ta'melun
  97. Kalübnu lehu bünyanen fe elkuhü fil cehıym
  98. Fe eradü bihı keyden fe cealnahümül esfelın
  99. Ve kale innı zahibün ila rabbı seyehdın
  100. Rabbi heb lı mines salihıyn
  101. Fe beşşernahü bi ğulamin halım
  102. Felemma beleğa meahüs sa'ye kale ya büneyye innı era fil menami ennı ezbehuke fenzur maza tera kale ya ebetif'al ma tü'meru setecidünı in şaellahü mines sabirın
  103. Felemma eslema ve tellehu lil cebın
  104. Ve nadeynahü ey ya ibrahım
  105. Kad saddakter rü'ya inna kezalike neczil muhsinın
  106. İnne haza le hüvel belaül mübın
  107. Ve fedeynahü bi zibhın azıym
  108. Ve terakna aleyhi fil ahırın
  109. Selamün ala ibrahım
  110. Kezalike neczil muhsinın
  111. İnnehu min ıbadinel mü'minın
  112. Ve beşşernahü bi ishaka nebiyyem mines salihıyn
  113. Ve barakna aleyhi ve ala ishak ve min zürriyyetihima muhsinüv ve zalimül li nefsihı mübın
  114. Ve le kad menenna ala musa ve haun
  115. Ve necceynahüma va kavmehüma minel kerbil azıym
  116. Ve nasarnahüm fe kanu hümül ğalibın
  117. Ve ateynahümel kitabel müstebın
  118. Ve hedeynahümes sıratal müstekıym
  119. Ve terakna aleyhima fil ahırın
  120. Selamün ala musa ve harun
  121. İnna kezalik enczil muhsinın
  122. İnnehüma min ıbadinel mü'minın
  123. Ve inne ilyase le minel murselın
  124. İz kale li kavmihı ela tettekun
  125. E ted'une ba'lev ve tezerune ahsenel halikıyn
  126. Allahe rabbeküm ve rabbe abaikümül evvelın
  127. Fe kezzebuhü fe innehüm le muhdarun
  128. İlla ıbadellahil muhlesıyn
  129. Ve terakna aleyhi fil ahırın
  130. Selamün ala ilyasın
  131. İnna kezalike neczil muhsinın
  132. İnnehu min ıbadinel mü'minın
  133. Ve inne lutal le minel mürselın
  134. İz necceynahü ve ehlehu ecmeıyn
  135. İlla acuzen fil ğabirın
  136. Sümme demmernel aharın
  137. Ve inneküm le temürrune aleyhim musbihıyn
  138. Ve bil leyl e fe la ta'kılun
  139. Ve inne yunüse le minel murselın
  140. İz ebeka ilel fülkil meşhun
  141. Fe saheme fe kane minel müdhadıyn
  142. Feltekamehül hutü ve hüve mülım
  143. Fe lev la ennehu kane minel müsebbihıyn
  144. Le lebise fı batnihı ila yevmi yüb'asun
  145. Fe nebeznahü bil arai ve hüve sekıym
  146. Ve embenta aleyhi şeceratem miy yaktıyn
  147. Ve erselnahü ila mieti elfin ev yezıdün
  148. Fe amenu fe metta'nahüm ila hıyn
  149. Festeftihim e li rabbikel benatü ve lehümül benun
  150. Em halaknel melaiket inasev ve hüm şahidun
  151. E la innehüm min ifkihim le yekulun
  152. Veledellahü ve innehüm le kazibun
  153. Astafel benati alel benın
  154. Ma leküm keyfe tahkümun
  155. E fe la tezekkerun
  156. Em leküm sültanüm mübın
  157. Fe'tu bi kitabiküm in küntüm sadikıyn
  158. Ve cealu beynehu ve beynel cinneti neseba ve le kad alimetil cinnetü innehüm le muhdarun
  159. Sübhanellahi amma yesıun
  160. İlla ıbadellahil muhlesıyn
  161. Fe inneküm ve ma ta'büdun
  162. Ma entüm aleyhi bi fatinın
  163. İlla men hüve salil cehıym
  164. Ve ma minna illa lehü mekamüm ma'lum
  165. Ve inna le nahnüs saffun
  166. Ve inna le nahnül müsebbihün
  167. Ve in kanu le yekulun
  168. Lev enne ındena zikram minel evvelin
  169. Lekünna ıbadellahil muhlesıyn
  170. Fe keferu bih fe sevfe ya'lemun
  171. Ve le kad sebekat kelimetüna li ıbadinel murselın
  172. İnnehüm le hümül mensurun
  173. Ve inne cündena lehümül ğalibun
  174. Fe tevelle anhüm hatta hıyn
  175. Ve ebsırhüm fe sevfe yübsırun
  176. E fe biazabina yesta'cilun
  177. Fe iza nezele bi sahatihim fe sae sabahul münzerın
  178. Ve tevelle anhüm hatta hıyn
  179. Ve ebsır fe sevfe yübsırun
  180. Sübhane rabbike rabbil ızzeti amma yesfun
  181. Ve selamün alel murselın
  182. Vel hamdü lillahi rabbil alemın

Saffat Suresi Anlamı

Saffat Suresi konusu açısından cin ya da melekler gibi insanüstü varlıklar ve kıyamet ya da ahiret zamanı ile ilgilidir. Ayrıca Musa, Harun, İlyas, Nuh, Yunus ve Lut gibi peygamberleri örnek göstererek kıssalar anlatan sure, müşriklerin batıl inançlarından bazılarına da yer vererek bu inançları eleştirmektedir. Anlamının yanı sıra Saffat Suresi tefsiri okunarak sure ile ilgili daha derin bir idrak seviyesi yakalanabilir.

1, 2, 3, 4. Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah'ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilahınız gerçekten bir tek ilahtır.

  1. O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Doğuların da (Batıların da) Rabbidir.
  2. Biz en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.
  3. Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.
    8, 9. Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.
  4. Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).
  5. (Ey Muhammed!) Şimdi sen onlara sor: "Kendilerini yaratmak mı daha zor, yoksa yarattığımız diğer şeyleri yaratmak mı? Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık.
  6. Hayır, sen (onların haline) şaştın onlar ise alay ediyorlar.
  7. Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.
  8. Bir mucize gördükleri zaman onu alaya alıyorlar.
  9. (Dediler ki:) "Bu bir büyüden başka bir şey değildir."
  10. "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi tekrar diriltileceğiz?"
  11. "Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?"
  12. De ki: "Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
  13. O ancak şiddetli bir sesten ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler.
  14. Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Bu beklenen ceza günüdür."
  15. Onlara, "İşte bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm ve ayırım günüdür" denilir.
    22, 23, 24. Allah meleklere şöyle emreder: "Zulmedenleri, eşlerini ve Allah'ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
  16. Onlara, "Ne diye yardımlaşmıyorsunuz?" denir.
  17. Hayır, onlar bugün teslim olmuş kimselerdir.
  18. Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).
  19. Şöyle derler: "Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz."
  20. Diğerleri de onlara şöyle derler: "Hayır, siz zaten mü'min kimseler değildiniz."
  21. "Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hakimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir kavimdiniz."
  22. "Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız."
  23. "Evet, biz sizi saptırdık. Çünkü biz de sapkın kimselerdik."
  24. Artık onlar o gün azapta ortaktırlar
  25. İşte biz suçlulara böyle yaparız.
  26. Çünkü onlar, kendilerine, "Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur" denildiği zaman inanmayıp büyüklük taslıyorlardı.
  27. "Biz, deli bir şair için ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" diyorlardı.
  28. Hayır, öyle değil. O, hakkı getirmiş, (önceki) peygamberleri de tasdik etmiştir.
  29. Şüphesiz siz mutlaka elem dolu azabı tadacaksınız.
  30. Siz ancak işlediklerinizin karşılığı ile cezalandırılırsınız.
  31. Ancak Allah'ın halis kulları başka.
    41, 42. İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.
  32. Onlar Naim cennetlerindedirler.
  33. Koltuklar üzerinde karşılıklı olarak otururlar.
    45, 46. Onların etrafında cennet pınarından doldurulmuş, berrak ve içenlere lezzet veren kadehler dolaştırılır.
  34. Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.
  35. Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır.
  36. Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır.
  37. Derken birbirlerine yönelip sorarlar.
  38. İçlerinden biri der ki: "Benim bir arkadaşım vardı."
  39. "Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?" derdi.
  40. "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi hesaba çekileceğiz?"
  41. Konuşan o kimse yanındakilere, "Bakar mısınız, hali ne oldu?" der.
  42. Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür.
  43. Ona şöyle der: "Allah'a andolsun, neredeyse beni de helak edecektin."
  44. "Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum."
    58, 59. "Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz? Bize azap edilmeyecek miymiş?"
  45. Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.
  46. Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!
  47. Ziyafet olarak bu mu daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?
  48. Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık.
  49. O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır.
  50. Onun meyveleri sanki şeytanların kafalarıdır.
  51. Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır.
  52. Sonra onlar için bunun üstüne kaynar sudan karışık bir içecek vardır.
  53. Sonra onların dönüşleri mutlaka cehennemedir.
  54. Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular.
  55. Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler.
  56. Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
  57. Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.
  58. Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu!
  59. Ancak Allah'ın ihlâslı kulları başka.
  60. Andolsun, Nûh bize dua edip seslenmişti. Biz ne güzel cevap vereniz!
  61. Onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
  62. Onun neslini yeryüzünde kalanlar kıldık.
  63. Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık.
  64. Âlemler içinde Nûh'a selam olsun!
  65. İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.
  66. Çünkü o, bizim mü'min kullarımızdandı.
  67. Sonra biz, diğerlerini suda boğduk.
  68. Şüphesiz İbrahim de onun taraftarlarından idi.
  69. Hani o, Rabbine temiz bir kalple gelmişti
  70. Hani babasına ve kavmine şöyle demişti: "Siz neye tapıyorsunuz?"
  71. "Allah'ı bırakıp da bir takım uydurma ilahlar mı istiyorsunuz?"
  72. "O halde Âlemlerin Rabbi hakkında görüşünüz nedir?"
    88, 89. İbrahim yıldızlara baktı ve "Ben hastayım" dedi.
  73. Bunun üzerine arkalarını dönüp ondan uzaklaştılar.
  74. İbrahim onların putlarının tarafına gizlice gitti ve şöyle dedi: "Yemez misiniz?"
  75. "Ne diye konuşmuyorsunuz?"
  76. Derken üzerlerine yürüyüp onlara güçlü bir darbe indirdi.
  77. Kavmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi.
  78. İbrahim şöyle dedi: "Yonttuğunuz putlara mı tapıyorsunuz?"
  79. "Oysa Allah sizi de, yaptığınız şeyleri de yaratmıştır."
  80. Kavmi, "Onun için bir bina yapın, (içinde ateş yakın) ve onu ateşe atın" dedi.
  81. Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de onları en alçak kimseler kıldık.
  82. İbrahim şöyle dedi: "Ben Rabbime (onun emrettiği yere) gideceğim. O bana yol gösterecektir."
  83. "Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla."
  84. Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik.
  85. Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
    103, 104. Nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
  86. "Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız."
  87. "Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır."
  88. Biz, (İbrahim'e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail'i) kurtardık.
  89. Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık.
  90. İbrahim'e selam olsun.
  91. İyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız.
  92. Çünkü o mü'min kullarımızdandı.
  93. Biz onu salihlerden bir peygamber olarak İshak ile de müjdeledik.
  94. Onu da İshak'ı da uğurlu kıldık. Her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de.
  95. Andolsun, biz Mûsâ'ya ve Hârûn'a da lütufta bulunduk.
  96. Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
  97. Onlara yardım ettik de onlar galip gelenler oldular.
  98. Biz onlara (hükümlerimizi) açıklayan Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik.
  99. Onları doğru yola ilettik.
  100. Sonradan gelenler arasında onlara güzel birer ad bıraktık.
  101. Mûsâ'ya ve Hârûn'a selam olsun.
  102. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.
  103. Çünkü onlar mü'min kullarımızdan idiler.
  104. Şüphesiz İlyas da peygamberlerden idi.
  105. Hani kavmine şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"
    125, 126. "Yaratıcıların en güzelini, sizin ve geçmiş atalarınızın Rabbi olan Allah'ı bırakarak "Ba'l'e mi tapıyorsunuz?"
  106. Onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir.
  107. Ancak Allah'ın ihlâslı kulları başka.
  108. Sonradan gelenler içerisinde ona güzel bir ad bıraktık.
  109. İlyas'a selam olsun
  110. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız
  111. Çünkü o bizim mü'min kullarımızdandı.
  112. Şüphesiz Lût da peygamberlerdendi.
    134, 135. Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
  113. Sonra da diğerlerini yok ettik.
    137, 138. Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
  114. Şüphesiz Yûnus da peygamberlerdendi.
  115. Hani o kaçıp yüklü gemiye binmişti.
  116. Gemidekilerle kur'a çekmiş ve kaybedenlerden olmuştu.
  117. Böylece, Yûnus kendini kınayıp dururken balık onu yuttu.
    143, 144. Eğer o, Allah'ı tespih edip yüceltenlerden olmasaydı, mutlaka insanların diriltileceği güne kadar balığın karnında kalırdı.
  118. Derken biz onu hasta bir halde sahile attık.
  119. Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.
  120. Biz onu yüz bin, yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik.
  121. Nihayet onlar iman ettiler. Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.
  122. Ey Muhammed! Onlara sor: Kız çocukları Rabbinin de, erkek çocukları onların mı?
  123. Yoksa biz melekleri dişi olarak yaratmışız da onlar şahid mi bulunuyorlarmış?
    151, 152. İyi bilin ki onlar kendi uydurmaları olarak, "Allah çocuk sahibi oldu" diyorlar. Onlar elbette yalan söylüyorlar.
  124. Yoksa Allah kızları erkeklere tercih mi etti?
  125. Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz!
  126. Hiç düşünmüyor musunuz?
  127. Yoksa sizin apaçık bir deliliniz mi var?
  128. Eğer doğru söyleyen kimseler iseniz getirin (bu delili içeren) kitabınızı!
  129. Allah ile cinler arasında da nesep bağı kurdular. Oysa cinler de kendilerinin Allah'ın huzuruna getirileceklerini bilirler.
  130. Allah onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir.
  131. Ancak Allah'ın ihlâslı kulları bunlar gibi değildir.
    161, 162, 163. (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah'ın yolundan saptırabilirsiniz.
  132. (Melekler derler ki:) "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır."
  133. "Şüphesiz biz (orada) saf duranlarız."
  134. "Şüphesiz biz (Allah'ı) tespih edip yüceltenleriz."
    167, 168, 169. Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: "Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk."
  135. Fakat (kitap gelince) onu inkar ettiler. Yakında (sonlarının ne olacağını) bilecekler.
  136. Andolsun, peygamber olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti
  137. "Onlara mutlaka yardım edilecektir."
  138. "Şüphesiz ordularımız galip gelecektir."
  139. O halde bir süreye kadar onlardan yüz çevir
  140. Gözetle onları, yakında onlar da görecekler.
  141. Yoksa onlar azabımızı acele mi istiyorlar?
  142. Fakat azabımız onların yurtlarına indiğinde o uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!
  143. Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
  144. (Bekle ve) gör. Onlar da yakında görecekler.
  145. Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir.
  146. Peygamberlere selam olsun.
  147. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Saffat Suresi Faydaları

İslam kaynaklarında, Saffat Suresi fazileti ile ilgili pek çok bilgi ve ayrıntı mevcuttur. Dolayısıyla Müslümanlar için Saffat Suresini okumak ve ezberlemek son derece önemlidir.

  • Peygamber Efendimiz, Saffat Suresini okuyanlara şeytan ve cinlerin adedince sevap verileceğini müjdelemiştir.
  • Rasulullah başka bir hadisinde, kıyamet gününde en çok sevaba sahip olmak isteyenin Saffat Suresinin son üç ayetini okumasını tavsiye etmiştir.
  • Ayrıca Rasul-i Ekrem Efendimiz, cuma günü Yasin ve Saffat Suresi okuyan kimselerin muradının Allah tarafından gerçek kılınacağını söylemiştir.
  • Saffat Suresini okuyan kimsenin rızkının çoğalacağı ve fakirlik yaşamayacağı rivayet edilmiştir. Ayrıca şeytanın da o kişiden uzak olacağı belirtilmiştir.
  • Saffat Suresinin bir mekana asılması halinde şer sahibi cinlerin o mekana uğramayacağı söylenmiştir.
  • Cin musallat olan bir kimseye şifa için Saffat Suresinin ilk 15 ayet okunmasın tavsiye edilmiştir.
  • Özellikle yırtıcı hayvanların verebileceği muhtemel zararlardan korunmak için Saffat Suresinin 79. ayetinin okunması tavsiye edilmiştir. Ayrıca yılan ya da akrep gibi zehirli hayvanlara karşı da 75 ile 79. ayetler arasının okunması gerektiği inancı yaygındır.
  • Hayırlı bir evlat sahibi olmak isteyen kimselerin, Saffat Suresinin 100. ayetinde bulunan Hz. İbrahim'in duasını etmesi salık verilmiştir. Bu ayette Hz. İbrahim, Allah'u Teala'dan neslini devam ettirecek salih bir çocuk istemektedir.
  • Cuma günü Saffat Suresi okuyanların her türlü musibet ya da beladan emniyette olacağı aktarılmıştır.

Saffat Ne Demek?

Surenin ilk ayetinde bulunan "saffat" kelimesi dilimize "saf saf dizilenler" olarak tercüme edilebilir. Burada Allah'u Teala saf saf dizilenler olarak müminleri kastetmekte ve onların üzerine yemin etmektedir.

Saffat Suresi Kaç Ayet?

Kur'an-ı Kerim'in uzun sureleri arasında sayılabilecek Saffat Suresi, 182 ayetten oluşur.

Saffat Hangi Surede Bulunur?

Saffat Suresi, Kur'an-ı Kerim'de bulunan müstakil surelerden biridir. Dolayısıyla herhangi bir surenin kapsamı içerisinde bulunmaz. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'in 37. suresi olan Saffat Suresi, 445 ve 451. sayfalar arasında yer alır.

Saffat Suresi Nerede İndirilmiştir?

En'am Suresinin ardından nazil olduğu rivayet edilen Saffat Suresi, Mekke döneminde indirilmiştir.

Saffat Suresi Ne Zaman Okunur?

Saffat Suresi, münasip olduğu sürece herhangi bir zaman ya da mekanda okunabilir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de bulunan diğer sureler gibi Saffat Suresi hakkında da bir kısıtlamadan söz edilemez. Ancak Peygamber Efendimizden rivayet edilen hadislerde cuma günlerine yapılan vurgudan dolayı, İslam alimleri Saffat Suresinin özellikle cuma günleri okunması gerektiğini aktarmışlardır. Ayrıca Saffat Suresi çeşitli murat ya da ihtiyaçlar dolayısıyla Allah'u Teala'ya dua etmek için de okunabilir.

Saffat Suresi Ne İçin Okunur?

  • Saffat Suresini okuyan kimselerin cin ve şeytanlardan emniyette olacağı söylenmiştir. Ayrıca cin musallat olan kişilere Saffat Suresinin ilk 15 ayetini okumak tavsiye edilmiştir.
  • Rasulullah Saffat Suresini okuyanların cin ve şeytanların adedi kadar sevap alacağını ifade etmiştir.
  • Yırtıcı ya da zehirli hayvanların zararlarından korunmak için Saffat Suresini 75-79. ayetlerinin okunması gerektiğine inanılır.
  • Hayırlı evlat isteyenlerin Saffat Suresinin 100. ayetini okuması nasihat edilmiştir.
  • Saffat Suresini sıklıkla okuyan kişilerin fakirlik çekmeyeceği, rızkının bollaşacağı rivayet edilmiştir.

Saffat Suresi Abdestsiz Okunur Mu?

Abdest almadan Kur'an-ı Kerim'e temas etmek, Ehl-i Sünnet inancında caiz görülmemiştir. Dolayısıyla Saffat Suresini Kur'an-ı Kerim'den okumak için namaz abdesti almak şarttır. Ancak ezberden okurken abdest almak gerekli değildir. Ayrıca içerisinde Arapça okunuşu bulunmayan bir Kur'an-ı Kerim mealinden Saffat Suresinin anlamı, namaz abdesti olmadan da okunabilir.

Saffat Suresi Nasıl Ezberlenir?

Saffat Suresi, Kur'an-ı Kerim'in uzun sayılabilecek surelerinden biridir. Dolayısıyla bu sureyi ezberleyebilmek için kısa surelere göre daha fazla çaba harcamak gerekir. Ancak sureyi daha hızlı ve verimli bir biçimde ezberlemek adına bazı teknikler geliştirilmiştir.

  • Başlangıçta sureyi birkaç defa dikkatli bir biçimde okuyarak telaffuz ve mahreç gibi konularda ortaya çıkabilecek hataların önüne geçebilirsiniz.
  • Ezberlemeye aşina olduğunuz kelime gruplarıyla başlamak süreci daha kolay bir hale getirecektir.
  • Bir baştan, bir sondan ayet ezberleyerek ilerlemek, hafızlar tarafından da kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemle sure sonunda oluşabilecek ezber aksaklıklarını engelleyebilirsiniz.
  • İnternetten kolaylıkla bulabileceğiniz bir okuma ya da tilavet örneği ile ezberinizi pekiştirmek hem okumanızı güzelleştirecek hem de sureyi tekrar etmenizi sağlayacaktır.

Saffat Suresi Yerine Ne Okunabilir?

Saffat Suresi daha çok Kur'an-ı Kerim tilavetlerinden sonra ezberden okunan bir suredir. Eğer sureyi ezberlemekte başarılı olamadıysanız sureyi mushaf üzerinden de okuyabilirsiniz. Bununla birlikte Saffat Suresi yerine Kur'an-ı Kerim'den herhangi bir sure okumanızda bir sakınca yoktur.

En Çok Aranan Haberler